Mustafa Armağan

Yeni Akit

Osmanlı tarihçisi Halil İnalcık yakın tarihte de otorite kabul edilebilir mi

Yanlış anlamalara mahal vermemek bakımından belirteyim: Halil İnalcık hoca en has cinsinden bir tarihçidir. Osmanlı Devleti'nin Tanzimat'a kadarki siyasî tarihini olduğu kadar iktisat tarihini de onun eserlerine başvurmaksızın yazamazsınız. Yazarsanız eksik kalacağı muhakkak gibidir. Son derece demokrat bir kişilik olan Halil Hoca ile sık sık görü

İki hat levhasının inanılması zor buluşma hikâyesi

Demek yalnız kuşlar değil, harfler de kaderle uçarmış. Son Osmanlı hattatlarından Behcet-i Arabî veya Arabîzade Mehmed Behcet Efendi, 1893 yılında Urfa'da doğmuş ve 1965 senesinde 72 yaşında vefat etmiş. Kendisi 1973 yılında kaybettiğimiz amcam Abdurrahman Armağan'ın kayınpederiydi. O sırada Urfa'ya Gaziantep'ten misafir olarak gelen annemi Behcet

İnönü minimalist, Menderes maksimalistti

"Olaylarla düşünme"ye alışan zihinlerimize, "kavramlarla düşünme" aşısı yapmadıkça, tartışmalarımız Karadenizli balıkçının oğlunun, dalgaları saymasına benzemekten kurtulamayacaktır. Temel, bir gün yaramazlık eden oğlu Dursun'a, denizin kenarında durup dalgaları 1, 2, 3, 4 diye sayma cezası vermiş ve ağını onarma işine dalmış. Aradan saatler geçip

Siyonizmin anlattırmadığı Hitler

Soykırımcı ve işgalci İsrail ordusunun Gazze'deki insanlık dışı katliamlarını medyadan gördükçe siz de eminim benim gibi 'Hitler az bile yapmış bunlara' (en azından bir kere) demiş olmalısınız. Holokost dedikleri soykırıma uğramış olmayı 75 yıldır dünyanın başına kakarak bir nevi işgal ve katliamlarını meşrulaştıran İsrail ve Siyonizmin hedef tahta

"Hilafet bayrağı" diye bir bayrak yok

Bu kadar cehaletle ancak tımarhanede yaşanabilir diyeceğim ama deliler yurdunda dahi belli bir zekâ katsayısı mevcuttur. Nitekim Peyami Safa şu muhteşem cümlelerle aradaki farkı vurgular: "Delilik şüphesiz aptallıktan iyidir. Delilik var olmuş bir zekânın yok oluşudur; aptallık, var olmamış bir zekânın var olmamaya devam edişidir. Deliliğin hiç olm

Karabekir Paşa 'Millet İslam'a sarılarak işgalden kurtuldu' demişti

Milli Mücadele'nin temelinin din olduğunu Eşref Edip'ten beri konuşuyoruz. Bu defa da İstiklal Harbi'nin Doğu Cephesi komutanı Kâzım Karabekir Paşa anlatsın. Aşağıda İkdam gazetesinin 17 Kasım 1923 tarihli nüshasında çıkmış konuşmasından önemli kısımları sadeleştirerek sunacağım. Haber aynen şöyle: "Dün Darülfünun Hukuk Fakültesi'nin bu seneki m

Şehit Kâmil bugün anasının peçesini savunsa kimden süngü yer

"Tarih kitabının bir sayfasında Sütçü İmam'ın Maraşlı kadınların çarşafını açmaya kalkan Fransızları vurduğu bir kahramanlık olarak anlatılırken başka bir sayfasında kadınların çarşafını açınca medeniçağdaş olduğumuz yazıyor. Asıl soru şudur: Fransa mı bizi işgal etti yoksa biz mi Fransız olduk" Vaktiyle bir tvitimde bu satırları yazdığımda dostla

Sarıkamış'ta şehadet şerbeti başka türlü içilir

Her gün yüreklerimizi biraz daha dağlayan Gazze zaten şehitler diyarı olarak tarihe geçti Ve daha dün Pençe-1 harekâtında PKK tarafından şehit edilen 6 askerimizin acı haberi merhem beklemekte olan yaramızı iyice derinleştirdi... Şehadet şerbeti içen kardeşlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet dilemekten başka bir şey gelmedi elimizden. Şehadet şerb

Şeyh Said, Mustafa Kemal Paşa ile görüştü mü

Yakın tarihimizdeki bazı şahıs ve hadiseleri soğukkanlılıkla, akl-ı selimi kaybetmeden tartışmak neden bu kadar zor Oysa tarih hepimizin tarihi. Diyarbakır'da bir bulvara isminin verilmesinden dolayı patlak veren 'Şeyh Said haindi, değildi' tartışması en az 'Sultan Vahdettin hain miydi, kahraman mıydı' tartışması kadar gereksiz. Bunlar tarihe şöyl

Bir CHP'li vekilin itirafı: Meğer halk, bizi sevmiyormuş!

Ne zaman bir hatırattan dem vurmaya kalksak Kemalist cenahtan şu minvalde sesler yükselir: Efendim, tarih hatıratlarla değil, belgelerle yazılır Bu saftirik bakış, Mustafa Kemal'in yazdığı Nutuk'un da bir hatırat olduğunu unutmuş görünür. Şimdi hemen Nutuk'un bir cildinin "Belgeler"e daha doğrusu "Vesikalar"a ayrıldığını söyleyip, savunmaya geçecek