Ragıp Karadayı

Türkiye

"Ya olduğun gibi görün, ya dagöründüğün gibi ol"

"Bunları öyle kalpten söylüyorum ki ancak benim hissettiklerimi hisseden ne demek istediğini anlayabilir..."- Bunların hepsi hoş şeyler, nefsimi okşayan güzel düşünceler de şundan emin olabilirsiniz Tanju Bey'im: "Bu ihtişamlı lüks villa veya başka bana ait çok kıymetli şeylerim olsun, altınlarım, mücevherlerim olsun, olmazsa yaşayamam" diyen Jale

"Her daim huzurlu olmanı istiyorum..."

Sen aklına geleni deftere yazıyorsun ben ise kalbime Oku bakalım ne yazmışsınİşte o mektuplardayazılanlar:"Jale'm bugün bir kahvehane keşfettim Eyüp Sultan Kabristanına bitişik. Eğer ki bir gün beni ararsan ya kahvedeyimdir ya da tam bitişiğindeki ebedî istirahatgâhımız olan yerde Biliyor musun Jale'm Hayatta üç şeyi sevdim:Seni; kalbimi, ümit etme

Unutulmaz hatıraları yâd etmek farklı bir şeydi;kopamıyorduk!

Tanju ile aylar sonra yepyeni bir mekânda, hasret ve muhabbet dolu olarak bulunmak aklımı başımdan hepten alıp götürmüştü.Tanju, sualime hemen cevap vermedi. İlkin tebessüm etmekle yetindi. Belli ki bir şey diyecekti de nasıl söyleyeceğinin hesabını yapıyordu.- En son sayıyı söyler misin En büyük, en yüksek sayıyı Jale'm!- Böyle bir şeyi nasıl iste

Gözyaşlarını benden saklamaya çalışan Tanju'ya bakıyordum...

Akıllı insan için tercihler çok açık bellidir. Tercih ettikten sonra da "ah vah!" etmenin hiçbir faydası yoktur.Bir İslâm âlimi şöyle diyor: İnsanın üç mühim şeyi vardır: VÜCUDU, RUHU, ÂMELİ Bedenini toprak alır, kurt kuş, böcekler yer bitirir. Ruhunu Melek-ül mevt (Azrail aleyhisselâm) alır yanına kalmaz. Üçüncüsü de icraatları. İşte o yaptıkları

Unutma bu da gelir bu da geçer, Herkes ne ekti ise onu biçer!

Artık tabibin, doktorun değilim, "Görümcem" demeni bekliyorum kıymetli Jale Hanımefendi kardeşim!Görümce Doktor Nefise:- Kolay değil tabii Jale Hanım lakin her yokuşun bir inişi de var. Onu da unutmamak lazım. Bir kitapta yazıyordu"Hayat; bir yaşama hikâyesine sığmayacak kadar uzun. Bir gülümseyişe, kıpırdanışa, tek bir dokunuşa vakit ayıramayacak

"Tanju'ylaKardeş olduğumuzdan şüphem kalmamıştı artık!.."

"Tanju, hastaneyeJale'yi ziyarete gelince bir tuhaf oldum. Babamın tıpkısıydı, neredeyse aynı yumurta ikizi gibi benziyordu."Doktor Nefise:-Benim annem Meryem babam Yusuf. Tanju'nun da anneciği Rabia, babacığı Yusuf.- İnanılacak gibi değil!- Dedim ya çok enteresan! Tanju, hastaneyeJale'yi ziyarete gelince bir tuhaf oldum. Babamın tıpkısıydı, nerede

"Doktor olduktan sonra da Türkiye'ye gelip yerleştim"

"Babacığım çok dürüst, namuslu, dini bütün biriydi. Annemin, dedemin, ninemin Müslüman olması için çok uğraştı..."Yusuf, "O tanımadığım kızcağıza evine kadar eşlik ettim, başına bir şey gelmesin, daha birileri musallat olmasın diye. Sonra da kalacağım yere doğru yürüdüm. Çok yorulmuştum. Hemen yatağıma girdim ve uyudum..."diyerek patronunun da kalb

Genç, kendini tehlikeye atarak kızı evinekadar götürür...

"Maria ile Yusuf isimli Türk gencinin ilk karşılaşması aşağı yukarı bu şekilde olmuş. Ertesi günü işe gitmiş, bir de ne görsün!.."Doktor Nefise Hanım, heyecanla Almanya'da yaşanan o hadiseyi anlatıyordu:-Yaydan çıkmış ok gibi fırlamış Yusuf, Türkçe "Bırakın kızcağızı!" diye haykırmış! Otobüste kısa bir şaşkınlıkla beraber sesler "zınk" diye kesiliv

Zor durumda olan bir kızcağız!..

"Merak edeceğinizi tahmin ediyordum kıymetli Jale Hanımefendi Kardeşim..."Doktor Nefise Hanım:-Evet ne diyordum O gördüğünüz geniş bahçe ve içindeki fabrika Maria'nın babasının. Maria ailenin tek kızı. Bıyıklı olan Türkiye'den işçi olarak gelmiş bu videoda gördüğünüz fabrikada çalışmaya başlamış bir Türk amele, yani vasıfsız işçi. Buraya kadar anla

"Böyle cesaretli gençleri görünce istikbale ait ümitlerim artıyor..."

"Mustafa Enes yeğenimi tebrik ederim. Herkesin akıl edemediği bir inceliği gördü ve tereddüt etmeden de söyledi."Doktor Nefise Hanımın sualine;Mustafa Enes'im o kendine has heyecanlı hâliyle parmak kaldırdı. Sınıftaymış ve Doktor Nefise de öğretmeniymiş gibi davranıyordu. Yine imdadımıza yetişmişti nereden, nasıl bağ kurabildiyse "Nefise Naz ablama