Ragıp Karadayı

Türkiye

Gece gündüz, zahmetliçekimler yapıyoruz...

O kâbus dolu gece "uyuyamadım" desem yalan söylememiş olurum. Sabaha kadar yatağımda döndüm durdum.Benim gözüm yırtıcı kuşta ama aklım nineciğimin anlattıklarında. Duru ve kuvvetli kanat çırpışları, birbirlerine olan ani davranışları insanı hayran bırakıyor, bu harikulâdeliğe imreniyor insan elinde olmadan. Bu sakin tabiat köşesinde, ninemin anlatt

"Nineciğim, bunları bana niçin anlatıyorsun şimdi!."

"Bak Ragıb'ım! Bir ana baba, nene ve dedeleri de sayabilirsin, evladına alacağı hanımı rastgele seçmez!"Şu ormanın ayısı,Artar her yıl sayısı,Hayırlı işimizeHayır demez dayısı.***Ninemin çağırmasıyla; o müşfik sesi duyar duymaz, tek odamızın, tek penceresine koştum. O; Mevlüt Ustaların damına çoktan varmıştı. Yolun kenarındaki taş duvarın üstüne mi

Şirin ilçemizin maddi ve manevi güzellikleri saymakla bitmez...

Kuzulardan, danalardan yapılan enfes cağ kebaplarını;bir de kültür zenginliği, manevi değerleriyle ayrı bir diyarda olduğunuzu hissediyorsunuz.Bol oksijenli havası, şifa olsun diye yiyebileceğiniz çiçek balı, tereyağı, sütü, kaymağı, civil gök peyniri ve mis gibi yaylalarda otlamış, kuzulardan, danalardan yapılan enfes dönerleri, cağ kebapları, bir

"Bu kızcağızı çok beğendim gelin edeceğim kendime..."

Rahmetli nenem; âlime bir hanımefendiydi. Bir bakışta kimin ne olduğunu; ferasetiyle anlar, ona göre muamele ederdi.Al giyip allanıyor,Bal yiyip ballanıyor,Ninesinin torunu,Beşikte sallanıyor.Babamın mesleği icabı sık sık köy değiştirmesinden olsa gerek ebeveynlerimiz insan sarrafı olmuşlardı. Hele rahmetli nenem; âlime bir hanımefendiydi. Bir bakı

Doğan çocuklar vaktinde nüfusa kaydedilmezdi...

Personeldeki arkadaşlarımız sicillerimizi kaydederken hanımımın yaşının benden büyük olduğunu fark etmişler. Pek de merak etmişler.O zaman ben de dramalardan Mesul Genel Müdür Yardımcısıydım. Personeldeki arkadaşlarımız sicillerimizi kaydederken hanımımın yaşının benden büyük olduğunu fark etmişler. Pek de merak etmişler. Umumiyetle erkekler hanıml

Sabrıma sabırlar ekliyorum...

"Çok küçük yaşta evlenmişsiniz. İbret olabilecek hadiseler yaşamışsınızdır mutlaka."Bu gece uzun ve derin bir soluktur. Bir derin iç çekmesidir. Huzurdan, saadetten doğan, tatlı bir baş dönmesi gibi bir şeydir. O anlatılmaz, sadece yaşanır…Bu nûrlu gece şimdi korku vermeyen bir düzlükte yayılmakta, kalp, beklenen bir mutlu sona doğru çarpmakta, sab

Elim ayağım birbirine dolaştı, ne yapacağımı şaşırdım!..

Gürültüden kimse kimseyi duymuyordu. Üzüntüm tam doruk noktasında. Hiçbir iş yapamamanın ezikliği var üzerimde...Gecenin yarısında müthiş bir kalabalık var. İnsan seli âdetâ. İçeri girmeye yol bulamıyorum. Kitabı sağ elime aldım, yukarı kaldırdım. "İsteyenler olursa vereyim" düşüncesindeyim hâlâ… Salât ve selâm sesleri; Fatih semtinin üzerinde dalg

"Hocam bu delikanlı bu kitabı almamı istiyor, ne dersiniz"

"Osmanlı ecdadımızın okuyup istifade ettiği, kitapların günümüz insanı için kaynak gösterilerek derlendiği bir ilmihâl almanızı tavsiye ettim, size..."Bildiklerimi, dilim döndüğünce anlatıyordum adama:-Şimdi adam elli yaşına gelmiş, kırk sene alnı hiç secdeye değmemiş. Arkadaşlarının patır patır öldüğünü görünce "ya bize de sıra gelecek galiba…" de

"Devletimiz, milletimiz için canımız feda Hacı dayı…"

"Evlat bu kitabı daha önce de görmüştüm. Aldım, dükkâna getirdim. Rafta gören aile dostum müftümüz, beni kibarca ikaz etti "okuma" dedi!"Adam, sanki bu suâli bekliyormuş gibi başladı anlatmaya:- Evlat bu kitabı daha önce de görmüştüm. Aldım, dükkâna getirdim. Rafta gören aile dostum müftümüz, beni kibarca ikaz etti "okuma" dedi. Ben de "tamam okuma

"Nasıl bir gözle bakıyor ki bu kadar katı olabiliyor insan.."

"Allah'ım bana yardım et! Kuvvet ver! Sabır ihsan eyle!.. Millete de uyanmak, hakkı hak bilip, bâtılı bâtıl bilip itikad etmek nasip eyle!"Hınçla ve hırsla kapıyı örttü. Bu harekete fena hâlde bozulmuş, fevkalâde de üzülmüştüm."Ne biçim yaklaşım Allah'ım""Nasıl bir gözle bakıyor ki bu kadar katı olabiliyor bir insan""Kendi almayabilir, adama niçin