Prof. Dr. Cevdet Erdöl

Akşam

Yeni yıla girerken: Bir defadan çok şey olur

Yeni yıla sayılı günler kaldı.Eğer başlangıcımız gerçekten unutulmaz olsun istiyorsak, büyük kırılmalara değil küçük ama kararlı adımlara ihtiyacımız var. Kısa, sade ve istikrarlı...Yeni yıl; eğlenmek, kendini kaybetmek ya da başka kültürlerin dayattığı bir eğlence anlayışına teslim olmak değildir. Aksine, insanın kendine maddi ve manevi bir çekidü

Yeni yılın sessiz sorusu: Umut mu, kumar mı

Yeni yıla yaklaşırken umut, sessiz bir beklenti olmaktan çıkıyor; yüksek sesle pazarlanan bir ürüne dönüşüyor: "Milli" (!) Piyango. Oysa kimse şu soruyu sormuyor: Şansa emanet edilen bir hayat, gerçekten yaşanmış sayılır mı Basit gibi görünen bu soru aslında rahatsız edicidir. Çünkü cevabı kolay değildir. Şansa emanet edilen bir hayat; sorumluluğun

Bir Yıl, Bir İmza, Bir Keder

Bir sabah telefonunuzu açıyorsunuz. Her zaman gittiğiniz doktordan MHRS üzerinden randevu almak istiyorsunuz. Hekim listesinde ismini arıyorsunuz ama bir anlık şaşkınlık yaşıyorsunuz: İsim listede yok."Herhalde bir yanlışlık olmuştur" diye düşünerek hastaneye gidiyorsunuz. Koridor aynı koridor; tabelalar, sıralar, bekleme salonunun uğultusu... Her

Bir fidanın meyveye durduğu an

Hiç düşündünüz mü Bazen insanın ömründe yalnızca bir kez tanık olacağı bir an vardır ve o an, bütün çabaların, bütün emeklerin, bütün duaların karşılık bulduğu andır. İşte ben o anı geçen hafta Buhara'da yaşadım. Altı yıl önce toprağa emanet ettiğimiz bir fidanın, bugün birer hekim olarak meyvelerinin karşımızda durduğunu görmek... Bir rektör için,

"Ödül kazandınız(!): Hesabınız donduruldu"

Bir sabah telefonunuzu açtığınızda karşınıza şu mesajların çıktığını düşünün:"Kargonuz beklemede, tıklayın","Bankanızdan acil uyarı","Hesabınız askıya alındı","Ödül kazandınız","Güvenlik güncellemesi gerekiyor","Mail kutunuz doldu - şifrenizi yenileyin","Instagram hesabınıza farklı cihazdan giriş yapıldı".Ya da Baykar, TP gibi gözbebeğimiz kurumlar

Taşları bağlayıp köpekleri salmak: Gazze'de barışın karanlık yüzü

BM Güvenlik Konseyi'nin kabul ettiği 20 maddelik "Barış Planı"nı okurken zihnimde yankılanan ilk cümle buydu:Taşlar bağlanıyor, köpekler salınıyor.Bazen barış adına atıldığı söylenen adımlar, savaşın en sinsi biçimine dönüşür. Ve dünya buna "diplomasi" demeye bile utanmaz.Gazze'de bugün tam olarak bu yaşanıyor.Yıkımın ortasında ayakta kalmaya çalış

Batı Medeniyeti: Parfüm kokulu bir maske

"Bunu hiç unutma evlat. Batı hiçbir zaman medeni olmamıştır. Bugünkü refahı ise döktüğü kan, akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur."Aliya İzzetbegoviç'in bu sözü, bir öfke patlaması değil; asırların birikimiyle yoğrulmuş bir vicdan muhasebesidir. Fakat bugün, o cümleyi yeniden düşünmemiz için yeni bir sebep daha var.İtalyan savcıl

Bugünkü üretimin 28 Şubat'tan kalan faturası

Bir sabah mahallenizdeki fırına gittiğinizi düşünün...Kapı kapalı. Camda sararmış bir kağıt asılı:"Usta bulunamadığı için geçici olarak kapalıyız."O zaman anlıyorsunuz ki bu mesele bir fırının meselesi değil, bir ülkenin hikayesi.Türkiye, sessiz ama yakıcı bir krizin ortasında: Usta ve yetişmiş eleman kıtlığı.Bu tablo elbette ki bir günde oluşmadı.

Temiz futbolun zamanı: Bahis gölgesinden büyük operasyona

Bir hakemin düdüğü çaldığında, gerçekten oyunu mu başlatır, yoksa bir kuponun kaderini mi Bugün Türk futbolunun en yakıcı sorusu budur. Çünkü düdüğün sesi artık sadece sahada değil, bahis sitelerinin sayfalarında da yankılanıyor.Türkiye Futbol Federasyonu'nun açıkladığı tablo, futbol tarihimizin en büyük skandallarından birine işaret ediyor: Profes

Trafik kültürü inşa etmek

Günde 17,4 can, yılda 6 bin 351 insan... Türkiye, trafik kazalarında her yıl adeta küçük bir kasabayı kaybediyor. Bu tabloyu sadece "sürücü hatası" diye açıklamak kolaycılıktır. Çünkü mesele yalnızca direksiyon başındaki dalgınlık değil; sistemin, kuralların ve toplumsal alışkanlıkların da güvenlikle buluşmamasıdır. İşte bu nedenle TBMM'de görüşüle