Ragıp Karadayı

Türkiye

Gece geç saatlere kadar konuşmuştuk Aylin'le...

Aylin'in anlattıkları ve evimde terk-i diyar etmesi, hayallerimi ve ideallerimi hâk ile yeksan etmeye yetmiş, artmıştı bile. Tanju hakkında zaten daha önce de menfi tespitlerim vardı. Şüphelerim hiç bitmemişti. Bunlar da bardağı taşıran son damla oldu. Kesin kararımı verdim "KENDİMİ EZDİRMEYECEĞİM..." diyor, başka bir şey demiyordum.Gözümün önünde,

"Elveda can kardeşim, sırdaşım, arkadaşım..."

Şu cümlelerle bitiyordu Aylin'in bana yazdıkları:Ne olursun dikkat et! Erkek milletine itimat edip teslim olma! Kendi menfaatinden maada bir şey düşünmüyorlar onlar. Tuzaklarına düşürdüklerini, gözünün yaşına bakmadan, bozuk para gibi harcıyorlar! 'Aşk' dolu süslü cümleler, yalvarıp yakarmalar, ağlayıp inlemeler, şiirler yazıp şarkı bestelemeler is

"Dün, şimdi, yarın ve her zaman kalbimdesin Jale"

Bu vesileyle "Bitirimler" aklıma geldi. Onların da aynı yolun yolcuları olduğunu şimdi daha rahat görüyordum. Ar hayâ, evlilik bekârlık denilen mefhumlardan hiçbirinin olmadığını, aynı Aylin'in akıbetinin bizim başımıza da gelebileceğini düşünerek istikbalimizden fena korkuyordum. Akıl baştan çıkarsa "deli" diyorlar,Sen dünyadan çıkarsan "ölü" diyo

"Bakıyorum ateist âlemi de pekâlâ biliyorsunuz!.."

Jale yavaş bir sesle:- En iyisi dünyaya hiç gelmemek o da elimizde değil!- Düşünen insan eğer Allah'a imanı yoksa dediğin o noktaya gelip tıkanıyor. Hayata bir mana veremeyen, çözüm bulamayan Schopenhauer "En iyisi hiç doğmamış olmaktı..." diyor ama o da elinde değil, boş temenniden ileri gidemiyor tabii.- Bakıyorum inançsız âlemi de pekâlâ biliyor

"İşi dolaştırıp inanmaya getiriyorsun doktorum!"

Einstein "Korkarım ki bir gün teknoloji, insan etkileşiminin önüne geçecek ve aptal bir nesil ortaya çıkacak..." diyor. Jale şaşkındı:- Allah Allah! Böyle hiç düşünmemiştim. Zannediyorum hepsi de îmânından kaynaklanıyor. Arkadaşlarım duysalar size "Uzaylı" der, pek şaşırırlar Doktor'um!- Bu devrin hastalığı maalesef Jale Hanım. Öfke karaciğeri, ke

"Farklı bir bakış açın var ve bir o kadar da farklı kabiliyetsin"

İnsan evladı olarak dünyaya gelmiş ama insanlıktan uzak kalanlardan, herkesin hakkında yalan yanlış konuşanlardan da arslandan kaçar gibi kaçmak istiyordum. Bir yolunu bilebilseydim ya da bulsaydım hiç durmayacaktım. Tam bu düşünceler içindeyken Nefise Doktor'um yine imdadıma yetişmişti. Onun samimiyetine binaen sordum:- Doktorum gencim, güzelim, i

"Hiç kimseyleböyle bir sohbetyapmamıştım!"

Doktor Hanım:- Büyük bir travma yaşamışsın! Aman dikkatli ol! Akut stres tekrar tekrar yaşanırsa ya da stres kronikleşirse damarlarda hasara yol açabilir. Bu durumsa hipertansiyon, kalp krizi veya felç olma riskini artırır. Büyük sıkıntılar böyle başlıyor maalesef. Rabbim sizin de bizim de ahir ve akıbetimizi hayreylesin.- Bu yaşıma geldim, böyle s

"Siz zeki birisiniz Jale Hanım, anlamışsınızdır meseleyi"

Doktor Nefise Hanım:- Öyle ya! Ben de neler konuşuyorum sabah sabah- Estağfirullah! Konuşmasına konuş, hem hoşuma da gidiyor lakin...- Lakini de neymiş- Neyse Doktor'um! Şu Ezan insanın içini ürpertiyor! Hele bu sabah ezanları.- Küllense de içinizde bir kor var.- Nasıl- Her insanda her şeyden az çok bulunuyor. Hangisinin üzerine üflenirse o, önce p

Sıkıntılarım beni pek fena sarsıyordu!..

Bunca vefasızlık varsa özünde,Onların kıymet-i harbiyesi kalmaz gözünde!"Fiyatı kaça" deseler bana"Hiçe'der" geçerim ona!Muhabbetim olana.Kurban olunur,Her derdin de bir çaresi bulunur!Biten irtibatın ardından sağda solda konuşmayacaksın.Sahiplenmedin madem, adam gibi dilini tutacaksın!Paniğin lüzumu yok!Olmasın her kelime kalbimize atılmış bir ok.

"Hiçbir şeyim olmasaydı da bana ait bir yuvam olsaydı"

Aylin:- İnan Jale...- Ne demek Seni yeni mi tanıyorum kız İnanmamazlık gibi bir ruh hâlim mi var Senin üzülmene ben de çok üzüldüm. Çok canım yandı çok!- Bak sana ne diyeceğim- Bütün kalbimle dinliyorum.- Diyorum ki hiçbir şeyim olmasaydı da bana ait bir yuvam olsaydı. Küçücük, başımı sokacağım kadar da yeterdi. İçinde alnı açık, yüzü ak oturabilec