Ragıp Karadayı

Türkiye

"Beyime bakalım nasıl bir müjde götüreceğim.."

Ana karnındaki bebek, karanlıkta dokuz ay on günlük gelişimini tamamlıyordu. Toprağın rahmine düşen her bir tohum için yeşerebileceği yer de karanlık olmalıydı. Karanlık, dönüşü olmayan bir yer değil, tam aksine aydınlığa çıkmanın ilk basamağı, son durağıydı. Bütün tohumlar karanlıkta kök salıp gelişiyor, sonra ışıltılı dünyaya selâm çakıyordu. "Ac

Kendime en çok sorduğum: "Hayat dediğin de ne"

ANNE OLMAK MI.. Kimi zaman hayatın sillesini yemiş dağ gibi baba bir adam, kimi zaman bütün zorluklara göğüs geren fedakâr bir kadın, kimi zaman zayıf omuzlarına dağlar yüklenen minnacık bir çocuktan çıkar ibret alınacak kıssadan hisse hikâyeler... Bilmem benimki hangi kategoriye giriyor Onu siz okuyucularıma bırakıp devam ediyorum. Bu gece maziye

Asıl darbeyi ailemden almıştım, aslında!..

Dalıp gidiyorum... Gazetelerdeki haberimi okuyanlar derin bir nefes aldı, böyle bir felaketi kendileri yaşamamış oldukları için... Sevdiği bir adamla isteyerek evlendiği için gözünden yaş akmayan babam bile ağladı ardımdan. "Pişmanım!" dedi ağladı. Asıl darbeyi ailemden almıştım, aslında. Bana ahirete ait hiçbir şey öğretmediler. Onlardan da görmem

Tuhaf huylar edindim...Dalıp gidiyorum bu sıralar...

Uzun zamandır Tanju ile görüşmüyorduk, o kendi âleminde ben de kendi yalnızlığımdaydım.Herkesin kendine göre ciddi bahanesi vardı. Benimkisi: "Adam gibi yaşayalım..." Tabii böyle "laf olsun beri gelsin" kabilinden yazdığım ve istediğim şeyin ne olduğunu ben de bilmiyordum. Onunkisi ise: "O kadar borcun altına girdim, daha çok çalışıyorum, başka ne

"Kim olduğumuz değil, kiminle olduğumuz mühimdir!.."

Doktor Nefise:- Gayet tabii bilebileceğinizden emindim. Hani iş olsun diye mevzuyu açmıştım. Kimler dünyada birbirini severse, birlikte olursa, ahirette de onlarla birlikte olacaklar. Ahirette kimlerle beraber olmayı, nereyi istiyorsak, bunu dünyada iken seçip karar vermemiz lazım. Büyüklerimizin bir sözü var, altın harflerle yazılıp bütün insanlar

Menfaat düşkünü, paranın pulun esiri olmuşuz!..

"Bu güzel menkıbeyi dinlerken bir yandan da günümüzü düşündüm. İnsanlar birbirlerini tuzağa düşürmeye çalışıyorlar!.. Doktor Nefise Hanım:- İmam-ı Rabbani Hazretleri anlatıyor: Herkesin tanıdığı mahallenin delisi gelse "İki gün sonra Cuma günü, sabah altıda senin evi yakacaklar!" deyip kaçsa ne yaparsınız Hemen hiç düşünmeden tedbir alırsın değil m

İnançlı hayatla, inançsızın hiç müşterek tarafı yoktu!

Bazı geceler eve hiç gelmiyordu bile Tanju... Çok çalışıyor, ona göre de yoruluyordu. Ben ise iş işten geçtikten sonra ileride fark edecektim ki, hayat arkadaşıma değil mobilyalarıma, evin eşyalarına âşık olmaya başlamıştım!..Dedektif gibi evin diğer görünmeyen eksiklerini not ediyor, varına yoğuna bakmadan da aldırıyordum. O alma makinası ben de e

Gıptayla bakıyorum gülümseyenlere istedikleri gibi yaşayanlara...

DESİNLER! AH DESİNLER!!!Bazen anlatır, dilini yorarsın!Bazen susar, yüreğini yakarsın!Dilimde pelesenk olan bir söz:"Kalbur ne zaman suyla dolarsa işte o zaman erkeklere itimat edip güvenmeye başlayacağım..."Bu basit cümle, çevremin ve ölümünden kısa bir müddet önce Aylin'in bana söylediklerinden dolayı ne kadar tesirlerinde kaldığımı göstermeye ye

Tanju, eskisinden daha çok mesai yapıyordu artık...

İhtiyaçlar çoğaldıkça çoğalıyordu... Sağ olsun o da razı oldu, dediklerimi noksansız almaya devam ediyordu garibim. Yani ne edip eyliyor kafama koyduklarımı aldırıyordum. Teslim bayrağını çoktan çekmişti. Benimle mücadelesini kaybetmişti. Niyetim halisti güya; dedikodu olmasın "Bize gelenler de biz de rahat edelim, kimse 'Niçin böylesiniz' deyip so

"İyi insan olmak başka bir meziyet kızım"

Bu arada doktor arkadaşlarımdan birini çağırdım. Sağ olsunlar beni kırmadı geldi kadıncağızı muayene ederken ben de çorba yaptım. Evde, bayram havası esti kısa zamanda. O küçücük yuva, şenlenmişti.Vazifemi yapıp müsaade istedim. Kadıncağız nasıl dualar ediyor nasıl Gözlerim doldu. "Allah'ım" dedim. "Ne çok ferahlandım, iyi ki yirmi iki lira için be