Yetenekli Kalemler

Türkiye

"Çizgiyi aşmayın"

Adam resim sergisini gezerken bir tablonun başında durdu. Ressamı çağırıp tablodaki çizginin yanlışını düzelttirdi. Başka bir tablodaki boya tercihini de değiştirmesini istediğinde ressam "beyefendi lütfen çizgiyi aşmayın" deyip isteği reddetti.Bizler bazen çizgimizi de haddimizi de aşabiliyoruz. Kişisel arzularımıza uyan her şey bize doğru görünür

Eskiden yoğurtlar ekşiyor muymuş

Ragıp dedemin not defterini okurken neler buluyorum neler... Tarihî olayları küçük küçük not etmiş. Sağlık konularında kendine ilginç gelen yazıları not etmiş. Bunlardan bir tanesi de Ahmet Aydın isimli bir profesörün yazısı. Diyor ki dedem "bu not torunlarıma..." Sonra da aşağıdaki yazıyı tırnak içinde yazmış kendi el yazısıyla."Eskiden anneler be

Her şey bir iş için...

Bir gün Mehmet dedem beni rüyasında görmüş. Ona "tefekkür" demişim. Nedir tefekkür Bilen bilir. Bugün konumuzun birazı da bu... Belgeselde anlatıldığı üzere yeryüzünde "diatome" diye bir canlı var. Diatome oksijenin, yani havanın, yani nefes almamızın en büyük kaynağı. Diyatomeler, silisli sert kabukları olan ve fosilleri, kalın yer katmanları oluş

Mertlik ve vicdan

İki darb-ı mesel paylaşacağım. Fransa adliyelerinin duruşma salonlarında "Değirmenci hadisesini unutma" anlamında bir levha asılıymış yıllar önce.Hikâyesi de şöyleymiş: Adamın biri değirmenciyi ortadan kaldırmak istiyormuş ama kendisi sıska ve güçsüz, değirmenci güçlü ve seveni çok olan birisiymiş. Adam mertçe karşısına çıkamayacağı için kalleşliğe

Kuşlar ve korkuluklar

Büyük ve meyve ağaçlı bahçelere, ekin basmış tarlalara konulur korkuluklar.Korkutmak için!Aslında iki adet sırık etrafına sarılmış saman demetlerinden başka bir şey değildir.Kafa yerine içi dolu bir çuval konur, üzerine kaş, göz, ağız çizilir, üzerine yırtık bir ceket de giydi mi hazırdır "ot kafalı" adam... Çakarlar onu toprağa.Görevi basittir, te

Çünkü hayat sevgiyle güzel...

Duygularınızı ifade ederken kullandığınız üslup ve sözler kim olduğunuzu gösterir. İnsanlara duyguların en zoru üzüntü gibi gelse de aslında en baş edilemez duygu öfkedir. Beyine, kalbe en ağır hasarı bırakan öfkedir. Öfke, aklı kullanmayı ve vicdanî değerleri saf dışı bırakan bir duygudur. Öfkeliyken neler yapıyor, neler söylüyor ve nasıl bir ruh

Benim babam, ilk öğretmenim

Babam, teknofestte daha önce derece almış bir insan. Belki bu sefer de alacak, bilemiyorum. Ama hedefinin bundan çok daha ötede bir şey olduğunu biliyorum. Babamın yerinde bir başkası olsa... Yani ondaki tasarım gücü... Belki çok daha başka işler yapabilirdi. Çok daha fazla para getiren işler. Ama o, yaptığı işten de, olduğu yerden de gayet memnun.

Büyük Patlama...

Her şey büyük bir aşkla başladı. Aşk olmayaydı, ne güneş sıcak sıcak yüzümüze gülümserdi, ne de ay karanlık geceyi aydınlatan yüzünü gösterirdi. Aşk olmayaydı, ne denizler ayağımıza serilir, ne de bulutlar sevinç gözyaşı dökerdi. Sevda olmayaydı, ne gül mahcubiyetinden kızarır, ne de bülbül ah u figan ederdi. Aşk olmayaydı, ne kalem, ne yazı, ne de

Keşke özümüze dönsek

Bundan bin yıl önce, insanoğlu, masallarda yaşardı. Binbir gece masalları, Dede Korkut hikâyeleri belki böyle doğdu. Her millet, kendine destan ve hikâyeleri, bir sonraki kuşağa aktardı. Ergenekon Destanı, Manas Destanı böyle ortaya çıktı belki...Zaman, ilerledi. İnsanlar, âşık oldu, kahraman oldu, üzüldü, sevindi, yeri geldi olağanüstü olaylar kar

Neden bu hâldeyiz

Asırlarca medeniyetleri kendine hayran bırakmış ecdadımızın dönemine kıyasla İslam dünyası bugün neden özüyle çelişen, içler acısı bir seviyeye düştüBizlerin liyakatsizliği sebebiyle olabilir mi Cesaretimizi ve direnişimizi bir kenarı bırakıp suçu hep başkalarında aramamız veya... Takdir edeceğimiz meziyetleri kınayıp şuursuz yaşayışımız. Dinimizi