Şartlı tahliye gibi...
Yıllar geçmiş adam yaşlanmış ve yatağa mahkûm olmuştur. Kendi çocukları da yanında yok, gelirler yine de. Adam şen şakraktır. Kimseye kızmaz, kimseye darılmaz, hayat doludur. Sıkılır sadece, konuşacak, sohbet edecek birisini arar yanında ama gerçekten konuşmak, hâl hatır sormak için, Allah rızası için düşünmez bunu. Laklaktır niyeti ve kendi kendine "Ya şu bizim küçük yeğenimi arayayım, epeydir gelmedi" der. Küçük yeğen gelir konuşurlar ancak amca biraz da sitemlidir niye çok gelmiyor diye. Yeğen şaşırsa da amcasının dediklerine alınmaz. O da sever amcasını. "Amcam iyi adam ama daha iyi olabilir" der.
Tabii her şey bu hikâyedeki gibi iyi olmuyor bu hayatta. İyi zaten ölü. Kötünün iyisi öldü ölecek, yoğun bakımda. Kötülük ise gününü gün ediyor. "Yaşasın kötülük" diye diye koşturuyor ortalıkta.Çıkarımız, menfaatimiz olmadan sevmeliyiz bu hayatta. İyi bir iş yapmaya mı karar verdin yap, o mutlaka iyidir. Durup dururken kalbimize gelen güzel şeyleri yaptığımız zaman işte bu tam bir iyiliktir, tam bir iyi niyet, tam bir rızayı ilahidir. Mutlu eder insanı. Dostlar alışverişte görsün diye birisiyle oturup konuşmamalı, yiyip içmemeli, gününü gün etmemeli. Anlamı olmalı. İnsan kendini boşlukta hissetmemeli.Şartlı tahliye gibi oldu. Dünya mini bir hapishane sanki. Bana şöyle yaparsa onunla konuşurum, yok o benim dediğimi yaparsa ben de şöyle davranırım. Tabii aptal da olmamak gerek bu önemli. İyi niyetli tavrımızı biz koymalıyız, niyetimize biz istikamet vermeliyiz, yemeğimizi biz kotarmalıyız. Kader gayrete âşıktır... İyi şeyler yapalım ki o bizim kaderimiz olsun.Zaten durum da öyle değil mi, hep günlük yaşıyoruz. İlerisini düşünmüyoruz. Durumdan önce değil, sonra vazife çıkarıyoruz. Bizim bir numaralı vazifemiz; iradeli olmak, şartsız şurtsuz görevlerimizi ve sorumluklarımızı yerine getirmektir. Kalın sağlıcakla... İsmail Susam-TrabzonŞİİRParadoksKarşılıklı değil ise hislerNe anlamı var ayak diremeninBir dalda durmak zorunda mı kiYananla yakanın!Bitti demek kolay yarışa başlamayanaDuygudan, yürekten habersiz olana.Boş yere giden zamanınAkıp çağlayan gözyaşlarınınBir bir düğümlenip deBoğazda takılı kalan lafların.Böylesi bir ihtiras!Katlanmak mı lazım acabaYoksa olduğu yerde bırakmak mıCevapsız bunca soru, bunca hatıraÜzüyor, parçalıyor kalbi zeminden.Gecelerce sessiz yakarışlarGün doğumuna gebe hatıralarBir masal gibi başlamıştı oysa!Adı üstünde bir masal!En kötü yanı da bu değil mi zatenDinleyeni olmayan bir masalı okumakSonunda kötü karakterin galip geldiğiSonunda mutluluğun olmadığıSonunda her şeyin parçalandığıAyağa kalkmak bu kadar zorlamamalıSanki ilk defa yaşamış gibiSanki daha önce düşmemiş gibiSanki bu duyguları hiç tatmamış gibiSanki toprağa ilk defa girmiş gibi.