Emin Pazarcı

Akşam

Bağnazlık ve sonuçları...

Aradan 40 küsur yıl geçti. Bayburt il olmadan önce Gümüşhane ile arasında büyük bir çekişme vardı. Kendileri varken, Gümüşhane'nin il olmasını hazmedemezdi Bayburtlular. Şahidim, sık sık tartışmalar yaşanırdı, hatta bunlar zaman zaman tekme-tokat kavgaya kadar varırdı.Siyasete de yansımıştı Gümüşhane-Bayburt çekişmesi. İnsanlar, bu çekişmeye vurgu

DURUŞMA BAŞLIYOR...

Yoruldum artık incelemekten" demiştim dünkü yazımda. İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi imdadıma yetişti, Ekrem İmamoğlu Suç Örgütü İddianamesi'ni kabul etti.Rahatladım...Artık top Türk Milleti adına karar verecek olan İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi'nde. Yakında duruşma başlayacak. İlk olarak duruşma savcısı tarafından sanıkların yüzüne karşı iddia

Yoruldum artık

Oku oku bitmiyor, yaz yaz tükenmiyor. İncelemekle baş edilmiyor. Ekrem İmamoğlu Suç Örgütü İddianamesine bakılırsa, vurmuşlar da vurmuşlar, götürmüşler de götürmüşler...Yoruldum artık, bakmıyorum, incelemiyorum. Çünkü içinden çıkılacak gibi değil. Nasıl olsa mahkemede sanıkların yüzlerine karşı okunacak. Dinler, eksiklerimizi o zaman tamamlarız.Ama

Gerçeklere bakalım

Öncelikle bir noktanın altını kalın çizgilerle çizmek lazım: Çok aşağılık bir eylemdir hırsızlık. Yüz kızartıcı suçlara girer. Hırsızlar, cezaevlerinde bile diğer tutuklu ve hükümlüler tarafından dışlanır, itilir kakılırlar. İşte bu yüzden, zaman zaman tecdit edilmek zorunda kalırlar.Hır, gürültü-patırtı anlamına gelir. İşlerini sessizce, gürültüsü

Beyhude çırpınışlar...

"Yalancı bunlar" diyorlar, haklarında demediklerini bırakmıyorlar, yerden yere vuruyorlar.Ben daha fazlasını söyleyeyim: Eğer dedikleri doğruysa, sadece yalancı değil, aynı zamanda aptal bunlar. Akıllarını peynir ekmekle yemişler. Ne yaptıklarının farkında bile değiller. Binmişler bir alamete, gidiyorlar kıyamete...Ekrem İmamoğlu Suç Örgütü Soruştu

Ey CHP ne yapacaksın

Evet, masumiyet karinesi önemlidir. Hiç kimse, hakkında mahkeme kararı olmadan suçlu ilan edilemez. Hiç itirazım yok, gelişmiş toplumlarda olması gereken budur zaten.Ancak...Bir de yaşanan gerçekler, hepimizin gördükleri ve hayatın doğal akışı var. Kimse de yargı önüne çıkmadan aklanamaz. Zanlılar hakkında güzellemeler yapılamaz. İşliyor diye yargı

Hedef Türkiye

Çok inanmış, tamamen hedefe kilitlenmiş, iyi organize olmuş. Hala pes etmiş de değil, çırpınıyor, debeleniyor, mücadeleyi bırakmıyor...Son kozlarını oynuyor!Sonuca çok yaklaştığını, hedefe ulaşmak üzere olduğunu düşündüğü anda kendini cezaevinde bulan Ekrem İmamoğlu'ndan bahsediyorum. Bu noktada bile bir çıkış yolu bulmak için çabalıyor. Dış destek

Tuğla değil, beton blok

Nerede" deniliyordu, geldi işte. Tamamlandı, üzerinde son rötuşlar da yapıldı. Ete kemiğe büründü."Tuğla gibi olacak" dediğimde çıldırmışlar, gruplar halinde saldırıya geçmişlerdi. Hatta benimle ilgili özel televizyon programları bile yapmışlardı. Sallayıp durmuşlardı...Şimdi düzeltiyorum. Yanlış değil, ama "tuğla" benzetmesi yeteriz oldu. Artık, "

DERS

Bir 10 Kasım'ı daha geride bıraktık. Yıllardır içine düştüğümüz hastalık yine nüksetti: Bir yanda O'nu ilahlaştıranlar ve oradan nemalanıp beslenenler, diğer tarafta da yeminli Atatürk düşmanları!Al birini vur ötekine...Yıllardır yazıyorum. Yok aslında birbirlerinden farkları. Her iki taraf da birbirine benziyor ve taktıkları at gözlüklerini çıkarm

Şuursuz!

Beceriksiz, küstah" diyor. Hızını alamayıp, "şuursuz" ifadesini kullanıyor. Zaten genellikle böyle bir üslubu tercih ediyor. Bu sözleri de dokunulmazlık zırhının arkasına sığınarak "kayyum kararı" alan hukukçulara, hakimlere karşı söylüyor.CHP Genel Başkanı Özgür Özel'den bahsediyorum.Ayarı yok. Geçmişte yaptığı bir konuşmada "İşlediği suç zamanaşı