Yaşar Değirmenci

Yeni Akit

Yol ayrımı: Müslüman mıyız laik mi!

Türkiye'de yaşayan bu ülkenin ekmeğini yiyen, suyunu içen, her türlü imkanını kullanan entel, dantelinden tutun iş güç sahibi olanına varıncaya kadar çeşitli kelimeler veya kavramlar yahut ezberletilen dokunulmayandokundurtulmayan 'laiklik' ile din düşmanlığı yapıyorlar. Eğer Allah'ın emri laiklikle bağdaşmıyorsa, laiklik bir tür İslam karşıtı bir

Zor imtihan: Dijital çağda aslî değerleri yaşamak ve yaşatmak!

İçinde bulunduğumuz mart ayında yaşanan olaylardan dolayı "günler"e dönüştü. Kadınlar gününden tutun, halifeliğin kaldırılışına, yerli yersiz laikliğe varıncaya kadar. Kendi değerlerimizle, kendi kavramlarımızla düşünemeyince olacak olan bu! Tam bir "Batılılaşma Hastalığı." Başına gelenleri bilmeme, bilememe, sahte değerlerle gerçekleri fark edeme

Gazze'de yaşananlara iman, irfan ve iz'an ile bakalım

Toplumun hercümerc içinde oluşu, tartışmaların had safhaya ulaşması, gidişata 'dur' diyecek herhangi bir mercinin bulunmayışı, sağduyu sahibi her insanımızı üzmektedir. Ümmetin Hilafet müessesesinden mahrum oluşu da kanayan yarayı kangrene çevirdi. Ulemaya, sülehaya, arif gönül dostlarına olan ihtiyaç her geçen gün artıyor. Tuzun koktuğu noktadayız

Cenazesinde Bütün Türkiye'yi bir araya getiren adam: Prof. Necmettin ERBAKAN

"De ki: 'Ey mutlak iktidar sahibi olan Allah'ım! Sen dilediğine iktidar verir, dilediğinden de iktidarı çeker alırsın, dilediğini aziz eder, dilediğini de zelil edersin; hayrın tamamı (her türlü iyilik) senin elindedir. Çünkü Sen her şeye kadirsin. Geceyi uzatıp gündüzü kısaltırsın, gündüzü uzatıp geceyi kısaltırsın. Ölüden diriyi çıkarır, diriden

'İtibarlı kaçaklar' 28 Şubat'ı bitirmez! dikkatli olalım!

'28 Şubat' toplumun kimyasını bozan bir harekettir. Millete, demokrasiye, hukuka, insan haklarına karşı olan bir hareket. Durumdan vazife çıkaran, sivil toplum olarak ağırlığını kaybetmeyi, emir almayı göze alan, şahsiyetini, itibarını düşünmeyen, korkak, sünepe, kişiliksiz olmayı kabullenen insanların, dayatmaya çanak tuttuğu bir harekettir. Huku

Devletin sahibi millettir!

Sevmemekle düşmanlık yapmak, veren olmakla alan olmak, sosyal ilişkiler içinde olmakla onların kültüründe erimek arasındaki çizgiyi koruyamamanın sıkıntısını yaşıyoruz. Hatta daha da ileri gidip, kültürle akideyi, ibadetle onların hayat tarzını, ticaretle sömürülmeyi karıştırır hale geldik. Bu hercümerç içinde mutedil ve müstakim olmaya mecburuz. P

Beratımızı Alanlardan Olalım Berat gecemiz Berat'ımız olsun!

Rabbimiz, mekânlar içinde mukaddes mekânlar; zamanlar içinde de mukaddes zamanlar yaratmıştır. Zamanlar içinde yarattığı mukaddes zamanlardan birisi de Müslümanlarca 'üç aylar' olarak bilinen "Receb, Şaban ve Ramazan" aylarıdır. Şaban ayının 15. Gecesi "Berat Gecesi" veya "Berat Kandili" olarak kabul edilmiştir. Berat Gecesi, akıp giden ömrümüzün

Mü'minliğimizi Yaşayarak Gösterelim

İçinde bulunduğumuz olumsuzluklar, yaşadığımız hayat şartları, küreselleşmenin yaygınlaştırdığı ahlaksızlıklar, ümmete yapılan zulüm ve katliamlar bizlerin iç dünyamıza dönüp bir nefs muhasebesi yapmamızı gerekli kılıyor. Mü'min'den başlayalım. Mü'min; şüpheden uzak olarak emin ve güvende olandır. Güven verme işini yapan insandır. Mü'min, Allah'ta

İslâm'da "cihad" ı nasıl anlamalıyız

"İslam'ın şartı beştir," anlayışının doğru olmadığına, Müslüman olabilmek için pek çok şartın bulunduğuna dikkat etmemiz icap eder. İşte bu pek çok şarttan birisi ve hiç şüphe yok ki en mühimi 'cihad' görevidir. Cihad İslam'da o kadar önemlidir ki, Hz. Peygamber'in bir rivayette cihada karşı ilgisiz kalanları münafıklık tehlikesiyle ikaz ettiğini

Madde-mânâ, dünya-âhiret dengesine muhtacız!

İnsanlar zaman içinde yaşar, ama zamanı da insanlar yaşatıp değerli kılar. Biz zamanları, insanlarıyla ölçeriz. İnsanları da ahlaki-ruhî faziletleriyle ve manevî-maddî sıhhat dengeleriyle. Toplum, "insanlar" demektir. Manevî yapısı sağlam olan bir toplum, nisbî gelir seviyesi düşük olsa da mutludur. Acıların ve sıkıntıların olması, ayrı bir konudur