Ünal Bolat

Türkiye

Hep iyi şeyler duymuştuk

"Bu çocuğun Alman olduğunu öğrendiğimde bu yaptığı hizmetlerini hiç yadırgamadım."Sana hayırlı yolculuklar ve hayırlı bir ömür diliyorum sevgili Lio. İnşallah hidayet üzerine yaşamayı tercih edersin.Karadeniz kıyısındaki Gerze ilçemizi çok şanslı buluyorum. Liman her yere yakışmaz ama Gerze'ye farklı bir görünüm kazandırdı. Gerze şanslı bir ilçe. H

Bir durakta öğrendiklerim

"O yıllara kavuşmak ayrı bir nimet vesilesiydi o yıllarda yaşayabilmek ayrı bir çileydi..."O gün izin günümdü aslında. Ama evde yapacak bir iş bulamayınca yine kendimi sokağa atmıştım. Hayret, normal zamanlarda tıklım tıklım olan toplu taşıma araçları şimdi bomboştu... Duraklarda da sanki kimseler yoktu.Sonra saate baktım, ooo aradan iki saat geçmi

İki aya yakın misafirlik!..

"Söylemek kolaydı ama otelin masraflarını kim karşılayacaktı Belediye mi karşılayacaktı"İsveç'te görev yaptığım yıllarda yaşadığım hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum...Yaşadığım şehirde Belediyede Sosyal Danışman olarak görevde iken yardımcı olduğumuz bir Türk aileden söz etmiştim. Bu aile iki çocuğuyla İsveç'te yaşayan Ayşe isimli bir hanı

Ne ev sahibi ne kiracı...

"Ayşe ağlıyor, çaresizce beni arıyordu. Başta çok endişelenmiştim. Ne olduğunu sordum."Kiralar ve kiracılarla ilgili gün geçmiyor ki olumsuz haberler okuyup görmeyelim. Yıllar öncesinde İsveç'te yaşarken şahidi olduğum bir kira konusunu anlatacağım. İsveç'te kira anlaşmaları ev sahibi ile kiracı arasında olmuyordu... Toplu sözleşme şeklinde oluyord

Paşa Bey

"Müessese MüdürüPaşa Beyin yüzüne telefonu kapatmışsın, hakaret etmişsin, ne yapacağız"Tavşanlının Ayvallı köyünde yaşayan ilkokulu sekiz yılda zar zor bitirebilmiş, yalan nedir bilmeyen özü sözü bir Anadolu'nun tipik saf temiz mert delikanlılarından biriydi.Bu bölge insanı gibi o da yer altı madeninde çalışmaya evine ekmek götürmeye başlamıştı. Kö

Bir kabak ve bir tutam nane

"Bir anda gözlerimiz doldu. Öyle duygu dolu anlardı ki kelimelerle tarifi imkânsız…"Annem, geçen yıl kasım ayında kardeşime demiş ki:"Amcan köyden kabak getirdi. Ablan için bir tane, senin için de bir tane ayırdım. Bir de nane koydum kenara. Geldiğinde alırsın."Kardeşim şaşırmış:"Kış günü ben oraya ne zaman gideceğim de kabağı alacağım" demiş içind

Takdirden öte yol yok

"İşkencenin her türlüsünü seyrediyordum suratsız bir ifadeyle aynaya bakarken..."Sabrı zamana emanet ettim. Aşkı örttüm, belki sahtelikle bezedim. Ürettiğim bahanelerden erittim yıllarımı. Gizleyip sakladım en derin duygularımı. Ayrılık vakti çattığında çattım kaşlarımı. Eğilen başımı kaldırdım güçlükle. Buldum kendimi uçuruma götüren düzlükte. Kim

"Ölümü öldürebilir misin!."

"Güneş, batıya koşturup batınca ışıklar yandı. Tenteler altına geçtik. Masalar kuruldu..."Sevgi saygı ve hayal dolu duygularımı yazmaya bugün de devam ediyorum...'Vosvos'un yanına ilk ben vardım. Turuncu rengi hâlâ yerindeydi. Ahmet Dedem, elleri cebinde, o arabanın önünde durmuş bekliyordu. Gözleri dalgındı."Bu araba" dedi, "beni bir ömür taşıdı.

"Bu, gerçekten ben miyim"

"Gün battı. Işıklar yandı. Kırmızı tentenin altına büyükler yerleşti, çocuklar çimenlere yayıldı..."Sevgi saygı ve hayal dolu duygularımı yazmaya bugün de devam ediyorum..."Sen hâlâ o umudu anlatıyorsun. Şimdi çocuklar navigasyondan bakıyor yollarına" dedi. Kadınlar baş başa vermiş sohbet ediyorlardı. Kimisinin sesi çıkmıyordu ama gözleri her şeyi

Manavgat'ta yaz akşamı hülyası...

"Birbirlerine yaslanan omuzlar, hayatın yükünü paylaşacaklarının ilk işareti gibiydi..."Gün akşama dönüyordu… Güneşin son ışıkları gökyüzünü turuncu-mor bir tabloya çevirmişti. Manavgat'ın buhurdan gibi tüten yaz akşamlarından biriydi; yine de arada bir sıcak meltem yüzlere dokunuyor, eski günlerden fısıltılar getiriyordu sanki.Gri saçlı güngörmüş