Ünal Bolat

Türkiye

"Bu iyiliğinizi hiç unutamam"

"Buraya yemek için değil, sabaha kadar vakit geçirebilmek için sandalyenin hatırına gelmiştik..."Asker, benimle ilgili hatırasını şöyle anlattı:"Sizin bölüğünüze ilk geldiğimiz günlerdi ve ben hastalanmıştım. Eğitim molasında bir duvarın dibine çökmüş vaziyette iken siz oradan geçiyordunuz. Sizi görünce ayağa kalktım ama siz benim hâlimden hasta ol

"Keşan'da görev yaptınız mı"

"O gün neşemiz yerinde, muhabbetimize bazen yan masaların kulak kabarttığını görüyoruz."Emekli bir subay olarak hatıralarımı anlatmaya devam ediyorum...Tatvan'da lojmanlara taşınmadan önce kısa bir süre sivil bir evde kiracı olmuş ve Tatvanlı bir ilkokul öğretmeni ile komşu olmuştum. Bu güzel insan geçen sene vefat etti. Mekânı cennet olsun. Kısa s

"Gözün üstünde olsun!"

"Onun kim olduğunu bildiğim hâlde hiçbir zaman biliyor gibi davranmamaya karar verdim."İki sene Tatvan'da bir yıl da Muş'ta görev yapmıştım... Subaylık hayatımın fiziken en zor dönemini burada yaşamakla birlikte ömrümün en güzel hatıralarını da burada yaşamış oldum...Emekli bir subay olarak bunlardan birkaçını paylaşmak istiyorum... "Terörsüz Türki

Annenin disiplini

"Anne bengeleceğimi düşünmüyor mu sanıyorsun Ben tembelliğimle öyle savaşıyorum ki..."İnsana en çok yakışan davranış modeli, karakterine uygun olanıdır. Ancak ilim her zaman lazım. Yaklaşık herkesin hayal kırıklıkları olmuştur. Tıpkı her tarafın başarı hikâyeleriyle dolu olduğu gibi. Önce bir anekdot sunmak istiyorum. Baştan söyleyelim ki analık du

İnsan yürekte barınır!..

"Gelen beyefendi beni de tanımıştı. Hatta benim öğretmen olduğuma çok sevinmişti."Biz dedemden ayrı olarak başka bir evde yaşıyorduk. Ama onu çok sevdiğimiz için sık sık ziyaretine gidiyorduk. Bu ziyaretlerde dedemin evinde kalan bu ağabeylere de uğrardık. Çok zor şartlarda hayatlarını sürdürüyorlardı. Genellikle köyden getirdikleri ekmeklerini ve

Dedemin pansiyonu

"Onları kendi çocuğum gibi görüyorum. Hem okuyan çocukları çok severim..."Geçenlerde eski görev yaptığım kasabadan Arif amca ile karşılaştım. Hâl hatır sorduktan sonra çarşıdaki dairesini üniversiteli öğrencilere kiraladığını söyledi. Depozito da istememiş. Öğrenciler adına sevinmiştim."Öğrencileri en iyi sen anlarsın. Ne de olsa senin başından da

"Senin adını yazacağım..."

"Yahu bu şehir ve insanları, esnafı çok hoş. Gezmeye yaşamaya değer bir şehir" dedim...Diyarbakır hatırama devam ediyorum... Delikanlı, nöbetçi eczaneye gitmek için yaya yürüyeceğimi fark ederek cipin ön kapısını açtıve "buyur abi beraber gidelim" dedi.Ben de teşekkür ederek cipe bindim. Hâl hatır derken İzmir'de okuduğunu söyledi. Akhisar'a da gel

"Bu oğlak ciğeridir"

Yemek sonrası izin istedim. Kasaya gittim "yemek paranız ödendi" demesinler miİlk kez gittiğim Diyarbakır'la ilgili ziyaret anılarımı paylaşmaya bugün de devam ediyorum...Ciğer kebabından bir lokma daha ağzına atarken cevap verdi:"Abi bu oğlak ciğeridir ne dokunması şifadır şifa ye çekinme..."Ciğer siparişini verdim. Kendisiyle tanıştık. Manisa'dan

Kadim şehrin kültürü

"Siz böyle sabah kahvaltısında ciğer kebap yiyorsunuz dokunmuyor mu.."Yıl 2017... Bir vesileyle Diyarbakır'a gitmem icap etti. Güneydoğuya hiç gitmemiştim. Bu bölgeye ve Diyarbakır'a ilk gidişim olacaktı.İzmir Adnan Menderes Havalimanı'nda uçağa bindik hanımla beraber, Diyarbakır Havalimanı'na indik.Diyarbakır'a gitmeden önce de Akhisar'da arkadaşl

Geceyi hastadan sor!..

"Ah bir kere daha "yavrum" desen ayaklarının altını öperim, kanatlanır kuş olurum..."Sıcak bir yaz günüydü. Kasvetli bir haziran akşamı daha inmekteydi. O yıllarda hastane koridorları şimdiki kadar kalabalık değildi. Nedense her taraf sessiz. Koridorda dışarının sıcağına rağmen loş bir serinlik vardı. Doktorlar, hemşireler, ilaç kokuları, belli bel