"Baba korktum, karnın çöktü göğsün yukarı çıktı. Vücut serum almıyordu" filan dedi...
Hatırlayanlar vardır, bu köşede hatıralarımı yayınladınız. Her yazımda belirtiyorum ki ben ilkokul mezunuyum. 1956 yılında İznik Tacir Köyünde doğmuşum. 18 yıl çobanlık yaptım.1982'de gazetemizi tanıdım. Hayatım değişti. Rahmetli Saim Abileri, Vehbi Abileri tanıdım. Daha nice abileri tanıdım. Allah hepsinden razı olsun. 1982 yılında gazetemize Mehmet Ali Abi "Çobanın mektubu" yazısını yayınladılar. Rahmetli Enver Abileri tanıdım. 1987'de İznik'te gazete dağıtmaya başladım. TGRT reklamlarındaki gibi her kapıyı çaldım. İznik'te her köye gittim. 2010 yılında emekli oldum ve köyüme döndüm.İznik'e haftada bir iniyor bir haftalık gazetemi alıyordum. Daha sonra ayda bir İznik'e inmeye başladım. Sanki hayata küsmüştüm. Gözlerime sanki at gözlüğü takmış gibiyim. Köyümden yaya, bir saatlik zeytinliğe gidip geliyordum.Mayıs ayının başlarıydı, bir an başım yandı, gözlerim karardı. Uzandım yere. Dualar okumaya başladım. Kendimden geçmişim. Kalktığımda sağ gözüm silik çatlak görüyordu. Aile hekimimiz Mahmut Bey, İznik'te doktora randevu alıverdi. İznik'teki doktor, gözümde kan pıhtılaşması var, dedi ve Çekirge Devlet Hastanesine sevk etti.Gemlik Serbest Bölgede çalışan Gemlik'teki oğlum Veysel götürdü beni Bursa'ya. Önceleri on günde bir gittiğim Bursa'ya on yıldır ilk defa gidiyordum. Aman Allah'ım, yollar, binalar, hastaneler, o makinalar nasıl değişmiş Bursa...