Ünal Bolat

Türkiye

Gazi Yaşargil ziyareti

"Gazi Hoca, zaman zaman cihazları bizzat kullanmak isteyerek kısa denemeler de yaptı..."2005 yılındaözel bir hastanenin açılışı için davet edilen Prof. Dr. Gazi Yaşargil, Nöroşirürji alanındaki öncülüğüyle tüm sağlık camiasının ilgi odağıydı. O gün, hastanemiziteşrifleriyle hem bilimsel hem de insani yönden ilham verici bir atmosfer oluştu. Hocalar

Kalpten kalbe bir yol vardır...

"Sen hoş gelmişsin. Fakat acil çıkmam lazım. Aşağıda çocuklar beni bekliyorlar, dedi..."Bir hediye çantayla ilgili hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum...Kendi kendime dedim ki: Daha önce de çantanın bozulan bazı yerlerini yaptırmıştım, çok memnun kalmıştı.İçimden demek ki bunun için gelmişim dedim. İnceledim, metal düğmeyi deriye tutturan vi

Tamircisini bekleyen çanta

"Orijinal deriden, hikâyesini bildiğim, sevdiğim bir abinin hediye ettiği çanta masadaydı..."Her biri ayrı ayrı güzellikteki kuşların seslerini dinleyerek, renk renk çeşit çeşit çiçeklerin arasından geçerek yürüdüm. Sıcak güneşli günlerin, tabiatın yeniden dirilişinin hoşluğu içindeydim. Gönül bahçemde açılan yeni goncalarla yerimde duramıyor, vusl

Eskiler daha mı acımasızdı

"Küçük kardeş feryada dayanamayıp kendini dağlara vururken diğerleri para derdindeydi..."İnsanları birbirinden uzaklaştırmayı görev sayan maksatlı kişiler vardır. Onlar tüm hedeflerine insanların birbirini sevmelerini önleyerek ulaşıyorlar.Mesela bu fitnecilerin yaptıklarından biri evli bir çiftin normal sürede bir çocuğu olmadı mı öce dedi kodu fi

Canım öğretmenim

"15 yıl sonra 2008'de arayıp bulduğum öğretmenimle hâlâ bağımı kopartmadım..."Orhan öğretmenimle ilgili hatırama bugün de devam ediyorum...Öğretmen olunca anladım Orhan Öğretmenimin değerini sanki. Bendeki etkisini o zaman fark ettim. Onu rüyalarımda çok sık görürdüm. "Acaba bir gün tekrar karşılaşabilir miyiz" diye hayaller kurardım.Aradan 15 yıl

Yeni gelen öğretmenimiz

"Bu sene karşımızda sert bakışlı, keskin gözlü, yakışıklı genç bir öğretmen duruyordu..."Okul heyecanına 1989 yılında başladım. 1. sınıfı bitirmiş, yaz tatilinin keyfini çıkarmıştık. Sıcak yaz günleri geride kalıp yavaş yavaş sonbahar bizlere merhaba demeye başlamıştı. Artık ikinci sınıftık, bizde çok farklı bir heyecan vardı çünkü köyümüze yeni bi

Bana niye söylemedin

"Madem biliyordun nerede olduğunu neden sakladınO yüzden rahattın demek.."Aradan iki yıl geçmişti. Kadın dayanamadı kocasına yalvardı:"Oğlumu çok özledim. Yeter, o öfkelenip terk etse de sen affet bari! Bulup getirelim."Annenin ağlamasına dayanamadı baba. Adresini söyledi ve ekledi:"Benim söylediğimi söyleme. Bir de söyle ona önceki arkadaşından ay

O bir öğretmendi

"Burası bir okul ise ki benim için de bir okuldu, öyleyse okuldan mezun olmak gerekti..."Gazete dağıtımı günlerimle ilgili hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum..."Abone olduğu Türkiye gazetesinin kapı altından atılmamasını gazeteliğe bırakmasını ısrarla isteyen Suna Hanım bir öğretmendi. Bu konudaki bu ısrarı da Türkiye gazetesinin bu milleti

Gazetenin terbiyesi...

"Özür diledim. 'Bir daha tekrarlanmayacak' dedim. İçimdeki pişmanlık büyüktü."Her insanın hayatında iz bırakan işler, kişiler ve anılar vardır. Kimisi öğretmeniyle, kimisi ustasıyla, kimisi ise bir mekânla hatırlar geçmişini. Benim için bu iz, Türkiye gazetesinin Burdur'daki bir dağıtım bürosunda başladı.1990'lı yıllarda Türkiye gazetesinin Burdur

Tarihin kokusu, annemin sözleri

O tevazu ile "hayırsız" rumuzunu kullansa da annesini unutmayan hayırlı evlatmış...Rahmetli annem gördüğüm en bilge kadındı. "Osmanlı kadını" denir ya hani böyle annelere, benim annem öyle bir Osmanlı kadınıydı. Kısa, öz cümlelerle bize öyle şeyler öğretir, öğle diyarlara götürürdü ki şaşar kalırdınız...Sanki tarihin ve edebiyatın imbiklenmiş hâlin