"Günlük 15 lira gibi küçük bir bedel ödeyerek kendimize büyük bir yatırım yapıyoruz..."
Hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum. Bana dedi ki:"Dağıtımını yaptığın Türkiye gazetesini bir yıl boyunca her gün düzenli olarak baştan sona okuyacağına söz ver" dedi.Baş sayfadan ekonomi sayfalarına, köşe yazarlarından dış politika yazılarına ve özellikle orta sayfadaki dinîyazılara kadar hiçbir bölümü atlamadan okuyacaksın, diye ekledi. Ben de bu sözü verdim.O günden sonra her gün mutlaka vakit ayırıp gazeteyi okudum. Bir yılın sonunda kendimdeki değişimi açıkça gördüm. Kelime hazinem genişledi, karar alma becerim gelişti, zamanı değerlendirme konusunda daha disiplinli oldum. Kendimi ifade etme, toplum içinde konuşma ve ikna etme yeteneklerim arttı. Sanki onun da bana kazandırmak istediği de buydu.Bu alışkanlık yalnızca gazete ile sınırlı kalmadı. Zamanla mesleki kitaplara, dergilere ve farklı yayınlara da uzandı. Özellikle kurumun iç iletişimin ve danışmanların becerileri geliştirmek için aylık yayınlanan Aktif İnsan dergisinin katkısı çok fazla olmuştur. Ve yıllar sonra bir Alman markasının CEO'su ile yaptığım uzun sohbette ortaya çıkan birikim, aslında o gün verdiğim sözün bereketiydi.Buradan tüm okuyucularımıza tecrübemi paylaşmak istiyorum. Belki farkında değiliz ama günlük on beş lira gibi küçük bir bedel ödeyerek aslında kendimize büyük bir yatırım yapıyoruz. Türkiye gazetesini düzenli takip eden bir okuyucu kısa sürede kendi içindeki değişimi fark edecektir. Haberleri, ekonomi sayfalarını, dış politika yazılarını, köşe yazarlarını ve en önemlisi orta sayfadaki dinîbilgileri disiplinle okuyan herkes bu değişimi yaşayacaktır.