Ünal Bolat

Türkiye

Gözlerinin içine bakarak

"Ailenin bir ferdi, eşime "Ablamızın gözü görseydi, Selman Hoca'yla evlenmezdi" demiş.Duygu yoğunlukla hatıramı ve düşüncelerimi anlatmaya bugün de devam ediyorum.Evet ekonomik kazanç önemlidir ve teşvik edilir... Ama öte yandan kendini ilme adayan, ilim öğrenmeye ve öğretmeye çalışan kimselerin ekonomik açıdan desteğe ihtiyacı yok mudurAsırlar önc

Susarak öldürürüz birbirimizi

Nasrettin Hoca: "Madem 'iyi bilirdik' diyeceksiniz, niye ölmeden söylemiyorsunuz""İyi bilirdik" demeyi ne zaman öğreneceğiz Nasreddin Hoca'dan bir fıkra anlatılır:Hoca cemaate dönerek, "ben ölünce cenaze namazımda imam sizlere 'nasıl bilirdiniz' diye sorarsa, benim hakkımda ne dersiniz" der.Cemaat: "Hocam, tabii ki 'iyi bilirdik' diyeceğiz."Hoca da

"Tamam kızım üzülme"

"Yanımda çalışacak adam bulamadım. Marangoza gelip de çalışacak kimse yok."Marmaray'da tanıştığım yolcu yaşadıklarını anlatmaya devam ediyordu."Benim arabama çarpan kızcağız aracın kaza yaptığını belgelemeliymiş. Rapor lazımmış. Yani buna mecburmuş. Baktım çocukcağız telaş içinde, değmez üzülmesine. Hani derler ya cana gelmesin de mala gelsin. "Tam

Üsküdar'a gider iken...

"Kim olabilir, nasıl olabilir derken baktım bir genç kız telaşla sağa sola koşuşturuyor..."Metronun Ataköy istasyonundan çıktım, Marmaray'a geçecektim. Ama kartımda bakiye var mı diye kontrol etmek için dolum makinelerinden birine yaklaştım. Önümde bir kişi vardı. Onu beklerken bir vatandaş yaklaştı yanıma.-Buradan Yenikapı'ya nasıl gideceğimİnsan

Babama ağladığım gün

"Babam her gelene yaşadığını her defasında baştan anlatıyordu bıkıp usanmadan..."Yaz tatilinden bir gündü. Evlere misafirliklerin olduğu zamanlardı. Teyzemlerin evi müsaitti.Genelde oraya toplanır gece geç saatlere kadar sohbet ederdik.Akşam yemeği neşe içinde yenmiş, hanımlar sofrayı toplarken babamlara çay servisi çoktan yapılmaya başlanmıştı.Ara

Yeter ki menfaat olmasın

"Çünkü güven bir defa kırıldı mı, yardım etmek isteyen el de çekilir, kalp kabuk bağlar."Tek gözlü bir adam bir ev almıştı. Sonra geçmiş evin karşısına, göğsünü gererek"sonunda artık benimsin!" diye konuşunca bu kibre dayanamayıp ev dile gelmiş: "Behey ahmak! Sen beni alan yüzüncü körsün."Bir tokat gibi çarpan bu sözde ne vardı Malın değil, gönlün

Hayretle yüzüne bakakalmıştım!

O an "Ya Rabbi ne büyüksün… Hikmetinden sual olunmaz" diye geçirdim içimden...Hatırama bugün de devam ediyorum...Ağrılarım, halsizliğim ve yorgunluğum tavan yapsa da artık emin ellere teslim olmanın rahatlığıyla kendimi biraz iyi hissetmeye başlamıştım.Tebessümle "hoş bulduk" diyerek kendimi tanıttım ve hemen şikâyetlerimi sıraladım. Doktor gülerek

Bana neden sıra gelmiyor

"Yaşlıyım ve bitkinim, ağrım dayanılacak gibi değil, bana öncelik tanıyamaz mısınız"Hatırama bugün de devam ediyorum... Neticede acılı ve sıkıcı bir bekleyişten sonra sıram geldi. İlgili bölüm doktorlarıma durumumu anlatarak MR CD'sini verdim. Doktorum şikâyetlerimi dinledikten sonra hocası ile istişare etmek için yanımdan ayrıldı. Yirmi dakikalık

Geceyi hastadan sor...

"Acım dayanılır gibi değildi. Ağrı kesici ve antibiyotik yazarak beni eve gönderdiler..."Ömrümde hiç diş ağrısı çekmemiştim. O yüzden şimdiye kadar dişi ağrıyan, diş çektiren, dolgu yaptıran yakınlarımın çektiği ıstırapları, serzenişleri yeterince anlayamadım, onların acılarına zamanında ortak olamadım.İlk kez diş ağrısı çekmeye başladığımda, bu ac

Cumhurbaşkanıma teşekkür ediyorum

"Cumhurbaşkanımızın Malazgirt ve Ahlat'a yaptığı yatırımlar inanın takdire şayandır..."Hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum...Malazgirt'in güzelliklerini saymaya sayfalar yetmez... Leziz alabalıkları yerken karşıda tepesinde hiç erimeyen beyaz kar ile Türkiye'nin ikinci büyük dağı olan Süphan Dağı'nı seyredersin. Süphan Dağı'nın sağ tarafında