Prof. Dr. Ahmet Tekin

Milat

Sumud Filosu: İnsanlığın Vicdanı

//////////// Gazze'de yaşanan vahşet, artık sadece bir coğrafyanın değil, bütün dünyanın vicdanını sınayan bir trajediye dönüşmüştür. Günbegün bombaların altında can veren çocuklar, açlıkla sınanan aileler, kuşatılmış bir halk… Bu sessiz çığlıkları duymamak, görmezden gelmek, insanlığın kendi varlığına ihanet etmesinden başka bir şey değildir. İşte

Fıtratla Savaşmak: Akıntıya Karşı Kürek Çekmektir

İnsanoğlu, Rabbimizin koyduğu ölçüleri görmezden geldiğinde kendi huzurunu da kaybeder. Çünkü fıtrat, Allah'ın insan için yazdığı en hakiki kanundur. Ona savaş açmak, akıntıya karşı kürek çekmektir; yorulursunuz, yıpranırsınız, ama asla sahile varamazsınız. Bugün en çok görmezden gelinen gerçeklerden biri de kadının fıtratıdır. Bazı erkekler, kendi

Çocuk Mu, Suçlu Mu

Bugünlerde gündemimizde yine aynı mesele var: "Suça sürüklenen çocuklar." Hep aynı cümle tekrar ediliyor: "Onlar daha çocuk…" Peki ama soruyorum: Elinde silah taşıyan, tetiğe dokunan, bir canı söndüren genç hâlâ çocuk mudur Çeteler çok iyi biliyor ki yasalar onlara kalkan oluyor. 16–17 yaşındaki bir genci kullanmak, yetişkini kullanmaktan çok daha

Ey Müslümanlar, Gelin Müslüman Olun!

Kur'an'ın o çarpıcı hitabı kulaklarımızda yankılanıyor: "Ey iman edenler! Allah'a, peygamberine, peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve âhiret gününü inkâr ederse iyice sapıtmıştır." Bu ayet aslında bugünkü halimizi anlatıyor. Hepimiz Müslüman'ız, kimliğimizde

İşitmeyen Kulaklar, Hissetmeyen Yürekler

Yüce Kitabımızda Rabbimiz şöyle buyurur: "Allah onlarda bir hayır görseydi elbette işittirirdi. Eğer işittirseydi, yine de reddederek yüz çevirirlerdi." (Enfâl, 23) Bu ayet, hakikatin kulağına ulaşmadığı, ulaşsa da kalbine inemediği kimseleri anlatır. Ne acıdır ki bugün de ümmetin bağrında, bu vasıfları taşıyan nice kimseler vardır. Gazze'de, Doğu

Müminin Tercih Hakkı Yoktur

Kur'ân'ın en sarsıcı uyarılarından biri şöyledir: "Allah ve Resûlü herhangi bir konuda hüküm verdiklerinde, artık mümin bir erkek veya kadın için işlerinde tercih hakları yoktur. Allah'ın ve Resûlünün emrine itaat etmeyenler, doğru yoldan açıkça sapmışlardır." (Ahzâb, 36) Bu ayet bize imanın özünü öğretir: Teslimiyet… Çünkü iman sadece bir kimlik b

Seyyidlik: Ayrıcalık mı, Sorumluluk mu

Kur'an-ı Kerim'de Peygamber hanımlarına yönelik şu ikaz dikkat çekicidir: "Ey Peygamber hanımları! Sizden kim açık bir hayasızlık yaparsa onun cezası iki kat olur. Bu Allah için kolaydır. Sizden kim de Allah'a ve Resulüne itaat eder, güzel işler yaparsa ona hak ettiği karşılığı iki kere veririz, ayrıca onun için değerli bir nasip de hazırlamışızdır

Din Hurafelerle Değil, Hakikatle Yaşar

Din; insanın Allah'a kulluğunu, O'nun emir ve yasaklarını anlamasını, hayatını hak ve adalet üzerine inşa etmesini hedefleyen ilahî bir yol haritasıdır. Ancak bu hakikatin üzerine zamanla öyle sisler çökmüştür ki, dinin özünden çok, dindenmiş gibi gösterilen hurafeler, bidatlar, uydurma zuhuratlar ve rüyalar konuşulur olmuştur. Bugün pek çok yerde,

İslâm'ın Suçu Ne

Hemen her gün kahvede, sokakta ya da sosyal medyada aynı cümleyi duyarız: "Tesettürlü ama edepsiz, namaz kılıyor ama yalancı, hacca gitmiş ama zalim, oruç tutuyor ama haram yiyor…" Ve ardından gelen o tehlikeli yargı: "Demek ki din böyle!" Hayır! Bin kere hayır! Din böyle değil, insanlar böyle. İslâm kusursuzdur, kusurlu olan biziz. Allah Teâlâ buy

Gazze Asâyı Kaldıracak Musa'yı Bekliyor

Önlerinde deniz, arkalarında Firavun'un ordusu… Gazze bugün, tarihin en ibretlik sahnelerinden birini yeniden yaşıyor. Musa (aleyhisselam) ve kavminin çaresizce sıkıştığı o an, bu çağda yeniden karşımızda duruyor. Firavun'un zulmü farklı isimler altında sürüyor; ama mazlumların imtihanı hep aynı kalıyor. Gazze, denizin kıyısında çadırların gölgesin