Prof. Dr. Ahmet Tekin

Milat

Yusuf ve Kardeşlerinde Bizim Hikâyemiz Var!

Yusuf Sûresi'nin 7. âyeti, aslında hepimizin hayatına tutulan bir ışık gibidir: "Andolsun ki Yusuf ve kardeşlerinde, soranlar için ibretler vardır." Ayet, daha en başından bize bir hakikati hatırlatır: Bu kıssa bir masal değildir. Bu bir tarih kitabı değildir. Bu, bizim hikâyemizdir. Çünkü Yusuf'un kardeşlerinde gördüğümüz kıskançlık, çekememezlik,

Bereketin Kapıları Neden Kapandı

Kur'an-ı Kerim'de Rabbimiz şöyle buyuruyor: "Eğer o ülkelerin halkı inansalardı ve günahtan sakınsalardı, elbette onların üstüne gökten ve yerden nice bereket kapıları açardık. Fakat yalanladılar; biz de ettikleri yüzünden onları yakalayıverdik." (A'râf, 96) Bu ayet, sadece geçmiş kavimlere değil, bugün bize, bu ümmete de hitap ediyor. Çünkü o "yal

Asıl Siz Hoş Gelmediniz(!)

Bir gün gelecek... Bugün susanlar, o gün konuşacak. Ama artık hiçbir söz fayda etmeyecek. Sad Suresi'nin yankısı gökleri titretecek: "İşte bu, sizinle birlikte cehenneme giren bir başka kafile! Onlara 'hoş geldiniz' demeyin, çünkü onlar da ateşe gireceklerdir." "Onlar da diyecekler ki: Asıl siz hoş gelmediniz! Siz bize bu azabı hazırladınız!" Bugün

Deccal'in Gölgesindeki Dünya

Peygamber Efendimiz (s.a.v) buyurur: "Deccal'in fitnesinden her peygamber ümmetini sakındırmıştır. Ben de sizi onun fitnesinden sakındırıyorum." (Buhari, Fiten 26) Bir başka hadiste ise şöyle buyurur: "Deccal, sağ gözü kördür. Onun iki gözü arasında 'kâfir' yazılıdır." (Müslim, Fiten 102) Bu hadislerde geçen Deccal yalnızca bir şahıs değildir; o, b

Keramet mi, İhanet mi

Zamanın alnı karardı… Mazlumun gözyaşı, yeryüzünün susuz toprağına karışıyor. Gazze'de çocuklar toprağa düşüyor, Yemen'de açlık can alıyor, Sudan'da kardeş kardeşi vuruyor, Arakan'da sessizlik bile feryat ediyor. Ve bütün bunlar olurken, "keramet ehliyim" diyenlerin dudaklarından tek bir kelime çıkmıyor! Ey kendini "veli" diye tanıtan kişi! Eğer ge

Yerinize Çakılıp Kalmayın!

Ey iman edenler! Size ne oldu ki, "Allah yolunda seferber olun" denilince yerinize çakılıp kaldınız Bu ayet, sadece bir çağrının değil, bir sarsılışın, bir silkinişin ayetidir. Çünkü Rabbimiz, müminleri o günden bugüne, her dönemde aynı gafletle yüzleşmeye davet eder. Ne oldu bize Neden harekete geçmekten korkar olduk Neden zulmü gördüğümüzde susar

Köklerinden Koparılan Bir Halk

Bir düşünelim… Bu ülkenin Kızılay'ı 157, PTT'si 185, Polis Teşkilatı 180, Jandarma'sı 186, İtfaiyesi tam 311 yaşında. Ama Cumhuriyet sadece 102 yaşında. Bir ülkenin kurumları ondan daha yaşlı olabilir mi Bu, bir çocuğun babasından daha büyük olması kadar komik bir durumdur. Demek ki 1923'te sıfırdan bir ülke kurulmadı; sadece bir rejim değişikliği

İmanımızın Vitirini

Sizin davranışlarınıza bakıp da Müslümanlığa özenen kimseler yoksa, imanınızı bir kez daha gözden geçirin. Çünkü İslam, sadece secdede değil; bakışta, sözde, tebessümde, adalette, merhamette, cömertlikte, sabırda ve ahlakta görünür. Bizim en büyük davet aracımız minarelerden yükselen ezan değil, kalplerden yükselen güzel ahlaktır. Ne yazık ki bugün

İnsanın Dışı, İçinin Aynasıdır

İnsan ne yediyse ağzı onu kokar, ne okuduysa da ağzı onu konuşur. Kimi bilgisini, kimi cehaletini, kimi sevgisini, kimi de kinini… Çünkü ağız, kalbin tercümanıdır. Kalpte ne varsa, dil onu dışa vurur. Cenab-ı Hak buyuruyor: "De ki: Herkes kendi karakterine göre davranır. Rabbin kimin doğru yolda olduğunu en iyi bilendir." (İsrâ Suresi, 84) Yani ins

Rabbini Kullara Şikayet Etme

Bazen insan öyle bir noktaya gelir ki… Yüreği daralır, dili susar ama içi isyanla dolar. "Neden ben" der. "Neden hep benim başıma geliyor" Oysa bir gün, Rabbimiz Davud Peygamber'e şöyle seslenmişti: "Ey Davud! Günahların göğe yükseldiğinde ben seni meleklerime şikayet etmiyorsam, sen de başına bir musibet geldiğinde beni kullarıma şikayet etme." Ne