Müge Akgün

Hürriyet

Sanat da besler ve iyileştirir

Yaşam ve yeme-içme kültürüne ayrılmış bir sayfada bir sergi üzerine yazmak için bağlantı kurmaya çalıştığımı düşünenler olabilir ama ben yemek kadar sanatın da bizleri beslediğine, iyileştirdiğine inananlardanım.Ondan da öte sinemadan tiyatroya, resimden heykele, hatta felsefeden edebiyata hangi dalda olursa olsun, kurgudan yaratıcılığa, seçilen ma

İki özel buluşma, iki özel mekân

Sevdiklerimize, dostlarımıza, arkadaşlarımıza ulaşmanın günümüz dijital dünyasında görüntülü ya da görüntüsüz, yazılı yazısız onlarca yolu olsa da bir araya gelerek kucaklaşmanın, sohbet etmenin, dertleşmenin yerini hiçbiri tutmuyor.Bu hafta özlediklerimizle böyle özel iki buluşma gerçekleştirdik. İlki Zeynep Oral sayesinde oldu. Birbirini çok uzun

BİR YILDIZ GİBİ KAYDI...

Şubat başında evimizde büyük çaplı bir yenilenmeye karar verdiğimizde bizi en çok yoran sanattan edebiyata, siyaset biliminden tarihe, sinemadan gastronomi kültürüne uzanan kitapları kolilere yerleştirme aşamasıydı.Her toplanmanın ardında biraz da hafifleme, küçülme, fazlalıklardan kurtulma duygusu yatar aslında.Ama söz konusu olan kitaplarsa bu ko

BİR KAVAKLIDERE HİKÂYESİ...

Hafta başında Ankara'da dolu dolu bir 24 saat geçirdim. 39 yıldır Sevda ve Cenap And Müzik Vakfı tarafından düzenlenen Uluslararası Ankara Müzik Festivali vesilesiyle ilk kez tarihi Sevda ve Cenap And Evi'ni görme, aile anılarını Ali Başman, kızları Cevza ve Aslı'dan dinleme fırsatı bulduk. Ardından da festival kapsamında sahnelenen iki modern dans

Göktürk'ün ikinci baharı

26 yıl önce Levent'te yaşarken kızımızı Hisar Okulları'na yazdırmaya karar verdiğimizde Göktürk'le tanışmıştık.Zor bir karardı, uzun, ince ve dar bir yoldan 45 dakika süren yolculuğun, sadece benzin istasyonun yanında kahve içecek bir yer olmasının gözümüzü korkutmadığını söyleyemem.Ama okulun artıları ağır bastı, kızımız eğitim yaşamına burada baş

BUGÜN GÜNLERDEN ARİFE

Bugün günlerden Arife... Çocukluğumun en sevdiğim dönemi, bayram hazırlıklarının son günü...Her ne kadar resmi adı Ramazan Bayramı olsa da benim için- sanırım bu konuda yalnız değilim- hep Şeker Bayramı oldu. Tatlılara düşkün biri olmasam da her Ramazan Bayramı'nda çocukluğumun rengarenk akide şekerleri, lokumları, badem ezmeleri, annemin bir gün ö

Ramazana geleneksel mutfaklar yakışır...

Her zaman dillendirdiğim gibi gösterişli iftar sofralarının ramazan ayının anlamına ters düştüğünü, büyük bir israf olduğunu düşünürüm.Tercihim her zaman onlarca çeşit birbiriyle uyumsuz yemeklerin art arda sunulduğu lüks restoranlar yerine Ege, Karadeniz, Trakya gibi bölgelerin ya da yemeğiyle özdeşleşmiş Malatya, Gaziantep, Antakya, Adana, Urfa,

İLHAM VE UMUT VEREN BİR BULUŞMA

Üç yıl kadar önce Atatürk Kültür Merkezi'ne taşınan Vitali Hakko Kreatif Endüstriler Kütüphanesi'ni bir türlü ziyaret edememiştim. Vakko CEO'su Jaklin Güner'in Kadınlar Günü vesilesiyle basın dünyasından kadınları bir araya getirdiği daveti bir ilk oldu.Doğrusunu söylemem gerekirse fotoğraflarını daha önce görsem de mimarisinden konseptine böylesi

HUZURU ARAYANLAR VE BULANLAR...

Bazen bir yazının başına oturdu-ğunuzda öyle ilginç rastlantılar olur ki bir bakarsınız yazacağınız konular kendiliğinden bir bütünün parçalarına dönüşür. Bu hafta da öyle oldu.Yaşam yolculuğunda farklı yollardan geçerek de olsa aradıklarını zanaatla, sanatla iç içe bir yaşamda bulan, birbirini hiç tanımayan belki de hiç tanımayacak isimler bir ara

Ramazan sofralarında geleneği yaşatmalıyız

Her ramazan benim için geçmişten bugüne yolculuk gibi olur. Bu kez de farklı olmadı. Akrabalar ya da komşularla iftar sonrası yapılan çay sohbetleri gibi çocukluğumun kıştan ilkbahara, yazdan sonbahara uzanan ramazanları aklımda kaldığı kadarıyla birer birer gözümün önünden geçti.Eminim ramazanla ilgili hepimizin bir anısı, onunla özdeşleştirdiği y