ANADOLU VE KIYININ ÖTESİ

"Anadolu, hayal gücüne alan açan, her şeyin farklı görüldüğü ve yorumlandığı bir kültür coğrafyasıdır. Bu nedenle Anadolu'da hep gelecek vardır ve onun tanığı da sanattır. Anadolu Ödülleri de bu coğrafyayı merkezine koymadan edemezdi. Varoluş nedeni tam olarak budur. Aynı zamanda bu coğrafyanın yanı sıra sanatı üretenleri de merkeze koymuş, amacını ve ilhamını buradan almış, düşünsel dünyayı ve onun çevresini ören, onu görünür yapanları desteklemiştir..."

Bu sözler altıncı yılında 'Anadolu Ödülleri Töreni'nin açılış konuşmasını yapan Baksı Müzesi ve Baksı Kültür Sanat Vakfı'nın Kurucu Başkanı Prof. Dr. Hüsamettin Koçan'a ait.
Hüsamettin Hoca'nın 15 yıl önce Bayburt'un en uzak dağ köyünde kurduğu Baksı Müze'si beni en çok heyecanlandıran projelerin başında gelir. Her ziyaretimden bambaşka duygularla dönerim.
Çünkü bizler, benden önceki ve sonraki birçok kuşak Anadolu'nun yalnızlığını anlatan Ahmet Kutsi Tecer'in 'Orda bir köy var uzakta' şiiriyle, bestesini yapan Münir Ceyhan'ın şarkısıyla büyüdü. Hâlâ "Gitmesek de görmesek de o köy bizim köyümüzdür" dizesinden hüzünle karışık bir tür suçluluk duyarım.
Belki de bu yüzden Hüsamettin Hoca'nın sevgili eşi Baksı Kültür Sanat Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Oya Koçan'la birlikte varlarını yoklarını, tüm yaşamlarını adadıkları, Anadolu'yu görünür kıldıkları müzenin Dünyanın en önemli sanat projelerinden birine dönüşmesi beni böylesine etkiliyor.
Ufuk açıcı sergilere, farklı buluşmalara ve etkinliklere ev sahipliği yapan müze ve vakıf, 2019 yılından bu yana da edebiyat, sinema, müzik, görsel sanatlar ve mimarlık olmak üzere beş ana kategoride Anadolu'nun ortak kimliğine katkı sağlayan sanatçılara Anadolu Ödülleri veriyor.
Bu yıl da her birinin çok isabetli olduğunu düşündüğüm bir seçimle -Oya Koçan'ın dediği gibi- "kıyıda yaşayan ve kıyının ötesini düşleyen" isimler arasında olan edebiyatta Murathan Mungan, sinemada Tuncel Kurtiz, müzikte Erkan Oğur, görsel sanatlarda Ali Kazma ve mimarlıkta Selva Gürdoğan, 'Kıyının Ötesi' temalı Altıncı Anadolu Ödülleri'nin sahipleri oldu.
Onur Ödülü Osman Dinç'e, Doğan Değer Ödülü de Murat Morova'ya sunuldu.

Haberin Devamı

İNGİLTERE'DE ZEYTİNCİLİK


Değişen iklim koşulları giderek çiftçiliği de etkiliyor. BBC'nin Doğu Yorkshire ve Lincolnshire İklim ve Çevre Muhabiri Paul Murphy'nin haberine göre ailesi 200 yılı aşkın süredir Fens bölgesinde çiftçilik yapan David Hoyles Long Sutton'daki arazilerinin 25 dönümlük bölümünde zeytin yetiştirmeye başlamış.
Nedeni de bölgedeki daha sıcak ve kuru havanın geleneksel olarak yetiştirdikleri ürünleri olumsuz etkileme potansiyelinin artması. Gelecekte neler yapmamız gerekecek diye düşünürken ilk olarak üzüm akıllarına gelmiş ama toprak yapıları uygun olmayınca vazgeçmişler.
Ve 2024 yılında işlerin kolay olmayacağını bilseler de İspanya'dan 18.000 zeytin fidanı almışlar. Ortaya dünyanın en kuzeydeki ticari zeytin çiftliklerinden biri çıkmış.
Zeytin ağaçlarını buğday şeker pancarı, patates ve bezelye gibi geleneksel ürünlerinin yanına dikmişler. Hasat mevsimi ve yöntemleri farklı olsa da ilk hasadı elle toplayarak yapmışlar, sıkımdan sonra da şişeleyerek satışa da sunmuşlar.