BİR YILIN DAHA SONUNA GELDİK...

Bu köşede 52 cumartesi birlikte olmuşuz. İlk yazım '2025'e Girerken' başlığıyla en umutsuz olduğum konu İklim Krizi ile başlamış.

Bir önceki yıla ilişkin rakamları verdikten sonra krizle boğuşmaya devam edeceğimizi, su baskınlarının artacağını, tarım ve turizm anlayışının giderek değişeceğini söylemişim.
Siyasi iradenin, ilgili sektörlerin, tüm paydaşların hiç vakit kaybetmeden yeni stratejiler belirlemesi, sivil toplum kanadının da bu konuyu hep gündemde tutması gerektiğini anlatmışım.
Gıda israfı ve açlık çelişkisine dikkati çekmiş, çözüm önerilerimi sıralamışım.
Sonra da biraz gündem, biraz kişisel deneyimlerimle sofraların hayatımızdaki anlamından, gastronomi kültürü ve turizmi, kent kültürü, yurt içinde ve dışında yaptığım seyahatlerden iz bırakanlardan, küçük mutluluklardan, doğayla iç içe yaşamın öneminden ve ağırlama sektöründen söz etmişim. Onsuz yaşamı düşünemediğim sanat ve edebiyat dünyasından izlediklerim, okuduklarım, tarım, balıkçılık, bağcılık, şarap sektöründe olan bitenler, sürdürülebilirliği algılama biçimlerimiz, farklı ülkelerde restoranlarda yaşanan değişim, insan hikâyeleri yer almış bu köşede.
Bugün de her zamanki iflah olmaz iyimserliğimle evrene iyi enerji yollamanın bir zararı olmaz diyerek, 2026'nın hem ülkemizde hem de tüm dünyada bu yılkinden daha iyi geçmesini, huzur, mutluluk, güven ve refah getirmesini diliyorum...

Haberin Devamı

YILIN EN ÖZEL SOFRASI

İncili Gastronomi Rehberi Projesi'ne birlikte başladığımız, neredeyse 20 yıllık arkadaşım Gamze İneceli'nin yıl sonu yemekleri özlemle beklediğimiz bir klasiğe dönüştü.


Yemek kültürü araştırmacısı, Oxford Food Sempozyum'un uzun yıllar mütevelli heyeti üyesi olan, Sicilya merkezli 'Cook The Farm' projesinin Türkiye ayağını kuran, uluslararası yemek programlarına danışmanlık yapan Gamze her ne kadar pek dillendirmese de çok iyi bir şeftir aynı zamanda.
Bir süredir farklı konseptlerde sofralar hazırlıyor bize. Geçen yıl Anadolu artisanal peynirleri başroldeydi. Bu kez 24 Aralık akşamı da bir toplantıya gittiği Paris seyahatinin izlerini taşıyan en sevdiğimiz ürünlerle yalın ve zarif bir masa hazırlamıştı.

Haberin Devamı


Atıştırmalık şarküteri tabağından sonra yemeğimiz kendi yaptığı yanık yağda sote Trabzon hurması, vanilya ve taze kekikle fırınlanmış bebek turp, ızgara briyoş ekmeği eşliğinde 'Fois Gras' ile başladı. Sonra da sıra Reblochon de Savoie, Camembert, Brie de Meaux, Saint Maure de Touraine, Buche de Chevre, Mimolet Vieux Comte, Roche Baron gibi birbirinden lezzetli peynirlere geldi.
Peynirlerin yancısı 'Ispanak kökü, arpacık soğan, ceviz sirkesi', 'Hindibağ, yanık yağ, kavrulmuş badem, yanında greyfurt jöle, 'Radika, brokkoli, kırmızı soğan turşusu, mango çektirmesi', 'Börülce, ponzu sote kestane mantarı, sultaniye bezelye ve kurutulmuş çiçekleri' gibi her biri görselliğiyle göz alan sebze tabaklarının kendi içindeki uyumu da damakta unutulmaz bir tat bırakıyordu.
Kendi yaptığı Antep fıstıklı, gül yapraklı, zencefilli çikolata da tam bir Gamze klasiğiydi.
Yeni yıl akşamını evde geçireceklere çok iyi bir eşlikçi olan bu sebze birlikteliklerini öneririm...

Haberin Devamı

NOBU'DA YENİ DÖNEM