Taceddin Kutay

Akşam

Türkiye en doğru yerde durdu

B. On üç yıldır Suriye ile ilgili hamasetten uzak, duyguları karıştırmadan yorum yapan hiç kimseye rast gelmedik. Ne müspet ne menfi hiç kimse Suriye hadiselerini soğukkanlılıkla analiz edebilme becerisini gösteremedi. Analiz yapıyormuş gibi yapanların pek çoğu kendi pozisyonuna ve kendinden gördüklerinin söylemlerine hizmet etti en fazla. Evet, bi

Suriye meselesine yaklaşırken

B.Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun şöyle bir tivit attı: "Komşumuz Suriye'de devam eden çatışmalar ve askeri durum, hükümetimiz kadar kamuoyu tarafından da yakından takip edilmektedir. Kamuoyunun bu yakın ilgisinin doğal bir sonucu olarak medyamız da vuku bulan meseleleri gündemin üst sıralarında değerlendirmekte, sahadan bilgilerl

Halep'ten bahisle birkaç not

B. Analize gerek yok, birkaç başlığı alt alta zikredelim, dilerseniz birleştirip yorumunu siz yapın:- Halep ağzı karaların iddia ettiği gibi "elin Arabının" değil, özbeöz bizim şehrimizdir.- Kanuni'nin Irakeyn Seferi, IV. Murat'ın Revan ve Bağdat seferleri kuru mezhep savaşları değil, jeopolitik açıdan hayati seferlerdir.- Halep ve Hama'da İran'a b

Canı kaymak isteyen

B. Dikkatinizi çekmiştir, geçtiğimiz bir ay Türkiye kamuoyu yoğun biçimde belediyelerden, belediye başkanlarından, kayyumdan, belediyelerin akılalmaz israfından bahsetti durdu. Buna mukabil belediye denince akla gelen şeylerden bahsedildiğine şahit olanımız olmadı. Sahi, bizim belediye aldığımız değişti de haberimiz mi yok Belediye denince akla han

İç cephe ve Lakik-Antilaik Diskur

B.Meslek büyüğümüz sayın Mahmut Övür Sabah'taki köşesinde önemli bir hususun altını çizdi. 30 Ağustos'ta Kara Harp Okulunda gerçekleşen korsan gösteriye yönelik yürütülen soruşturmada Milli Savunma Bakanlığı, hadise laik-antilaik diskura çekilmesin diye özen göstererek, sadece disiplin vurgusu yaptı. Bu önemli bir tespittir. Zira Cumhurbaşkanı Erdo

Hodendişin politik değersizliği

B.Nikoğos Ağa'nın Hüseyni şarkısıdır "Serde sevda, dilde gam, sinemde peykan-ı keder dehrin her türlü belavü kahrına oldum siper derdim her daim terrakide, devadan yok eser..."Müzik hususunda yazıp çizen bir ahbabımdan dinlemiştim "Ağa, bu gam bu kederin kaynağı nedir" diye sual etmişler de kendisine "gamsız, kedersizler" demiş. Toprağı bol olsun

Âhize ve Nakilenin Cami Hatırası

B. Yusuf Tekin laiklik hakkında bir şeyler söyledi ve muvakkaten eski düzene döndük. Bir süredir kemalistlik yapmayı unutup PKK'nın yaverliğine soyunanlar; genizlerinden kendilerini mutlu eden nostaljik kokular getire getire kemalistcilik oynamaya girişti. Laik-Dindar, Atatürkçü-muhafazakar... Bilindik dikotomi. Bu vesileyle sizinkilerin vatanperve

Kel fodulun okur gibi yapanı

B. "Hem kel hem foduldurlar" demiştim bir yayında; ağırlarına gitmişti. Ardından küfrün bini bir para olmuştu. Ben de tashih etmiştim "hem kel hem fodul hem de arsız" diye.Bilmezler... Bakın hakikaten bilmezler. Sizi bizi bilmezler. Bu toprakları, bu toprağın insanını, insanımızın inancını-ananesini bilmezler. Bir başka adam olmaya teşnedirler zira

Çıkar savaşı ve onur

B.Dışarıda durduk izliyoruz. Hiçbir şeyi bizzat araştırmıyor, servis edilenleri yorumluyoruz. Yoksa ben nereden bileyim Mansur Yavaş, Ebru Gündeş'e Mor ve Ötesi'ne, candan Erçetin'e kaç para vermiş. Kendi aralarındaki kavganın bir tezahürü olarak sürekli faturalar düşüyor önümüze. Faturayı arayan, bulan, ele geçiren, piyasaya servis eden nesi sizsi

Büyük elli, küçük yüz

B.Berlin Duvarı yıkıldı yıkılalı, ABD'nin başkanlık yarışı hep aynı manzaraya sahne oluyor. Dünyanın bir yerlerini kan gölüne çeviren emperyalizm, Emperyalizmin ahlaksız-ahlakçı baronu ABD, "bu giderse, yeni başkan daha insani bir ortama vesile olur" umuduyla dünyanın bedduasını nazar boncuğu gibi sinesine iliştiren Amerikan başkanları. Bu gidecek