At hırsızının biri Fatih Altaylı'dan 'aferin' almaya kalkarsa...

B.

Kendisini ciddiye alarak Fatih Altaylı hakkında yazmak doğrusu zül gelmiyor değil. Sizin itibarınızdan da götüren bir tarafı var. Lakin, kendisinden dahi beklemediğimiz "eline sağlık" rezaleti sonrası istemeye istemeye konumuz haline getiriyoruz Altaylı'yı.

Evet, şahsi olarak şiddete meyyal, bundan haz alan bir kimse olabilir Altaylı. Neticede sevgilisi Serap Çil'i, golf sopasıyla döven, bu sebeple mahkemeye çıkmış bir kimseden bahsediyoruz. Şiddetten ve agresyondan beslenen bir yanı var üstelik. Velakin şahsi zaafları, yatak odasına ait hikayeleri bizi alakadar etmiyor Altaylı'nın. Asıl ürkütücü olan, seküler kesimin serbest gazetecisi payesiyle caka sata sata aleme nizam vermeye kalkan bu kimsenin, şahsi zaaflarının sık sık toplumsal bir mesele haline dönüşmesidir.

Bir tarafıyla kendisini destekleyenlerin beklentilerini gayet iyi bir biçimde karşılayan diğer tarafıyla kendi ismini kamuoyunun gündeminde sık sık tartışılır kılan bir kimse Altaylı. Elifi merteği bilmez pek çok cahilin akıldanesi aynı zamanda.

İki gündür zihnimizi meşgul etmesi gereken asıl soru bu sebeple şudur: Sahip olduğu derin değersizlik hissi sebebiyle Fatih Altaylı'nın nigahını hak etmeye, aferinini kazanmaya çabalarsa at hırsızının biri, Ogün Samast gibi vatanı hak etmeye kalksa, Fatih Altaylı denilen adama hala bu kadar toleransla mı yaklaşacağız

Şiddeti, vandallığı ve vandalı övmüş, bir motivasyon zemini kılmıştır Altaylı. Tekrar edelim, kendisinin Freudyen izaha muhtaç bir şiddet temayülü vardır; bu bireysel zaafı toplumsal bir mesele haline getirecek kadar da sorumsuzdur, lakin meselemiz Altaylı'nın çocukluk travmaları yahut şımarıklığı değil, sosyal olarak tekabül ettiği noktadır.