B.
Gençler arasında yayılan TengricilikGöktengricilik inancı sizlerin de dikkatini çekmiştir. Bir inançtan, inanıştan ziyade politik bir duruş ifade ettiğine şüphe yok bu hareketin. Ve esasen İnanç'tan değil inançsızlıktan neşet ediyor bu yeni heves. Zira malumdur ki bütün inançlarda ve inanışlarda, tanrı sizi yaratandır siz kendi tanrıınızı yaratmazsınız. En dar anınızda kendisinden istimdad edemeyeceğiniz, neş'e ile zatına şükretmeyeceğiniz, halinizi ve hayatınızı tanzim etmeyen bir zatı mabud kabul ettiğinizi iddia etmek sizi gerçekten inanır kılmaz. İnsan zihninde şekillendirilmiş, mitolojik heveslerle oluşturulmuş bu tarz akımlar 130 yıl önce Batı'da yayılan teosofik akımlar ile aynı kaynaktan zuhur ediyor. Egosu ve rasyonel olana hevesi sebebiyle aşkın bir güç tarafından tanımlanmayı ve hayatının tanzim edilmesini kabul edemeyen, kendi aşkın gücünü tanımlamayı ve onu kendince tanzim etmeyi tercih ediyor. Rast gelmediğimiz, görmediğimiz bir şey değil. Metafizik olana duyulan ihtiyaç, kendi rasyonel zihin yapısına uygun ve seküler yaşam tarzını rahatsız etmeyecek bir metafizik örgüyü yaratmak bu insan tipine imkansız görünmüyor. Aksine, bu yaratıma bir gereklilik gözüyle bakılıyor. Öte yandan siyasi pozisyonunu anlamlandıracak bir maneviyatın varlığı, bireysel ihtiyacın ötesinde politik bir eylemi işaret ediyor. Dinin geri çekildiği pek çok kollektif sahada, oluşan boşluk o kollektifin ruhuna uygun bir maneviyatla doldurulmaktadır. En seküler ideolojilerde dahi, kendi dünya görüşlerine uygun bir metafizik yaklaşımın geliştiğini görmek mümkündür. Bu yaklaşımdan bir manevi itminan çıkmaz. Çıkması mümkün yegane netice daha keskinleşmiş bir politik duruş, hipnotize edilmiş bağlılar olacaktır. Zikrettiğimiz gibi, bilmediğimiz, tecrübe etmediğimiz bir durum değil bu. Yüz yıl önce Batı'da yayılan teosofik akımlardan iki farkı var günümüzdeki bu yaklaşımların: evvela, politik bir duruş olması sebebiyle dar bir çevreye mahsus, elitler ve seçkinler hareketi olmanın ötesinde misyoner karakterli bir hareketle karşı karşıyayız. İkincisi ise, yüz yıl evvel, bir bilen ve anlatana ihtiyaç duyan, medyumlar, ispiritizmacılar vasıtasıyla hareketlerini yönlendiren bir grup söz konusuyken; her gencin akıldanesi olduğu günümüzde desentralize, akımlarla karşı karşıyayız. Birkaç gençten oluşan bir grup kendi teosofik inancını tanzim edebiliyor. Bir süre öncesine kadar karşılaştığımız satanist gruplardan bu anlamıyla hiçbir farkı yok tengricilerin. Hasıl-ı kelam, kafa karıştırıcı ve endişe verici; bununla birlikte hiçbir şekilde dini ve manevi olmayan politik bir duruştur karşımızdaki. Bu moda ne kadar sürecek göreceğiz.