B.
CHP-Fenerbahçe analojisi kuranların haklı oldukları bir nokta var. Her ikisi de köklü ve büyük yapılar olmaları itibarıyla toplumun önemli kesimlerini etkisi altına alabilen yapılar. Ancak asıl büyük benzerlik bence şurada yatıyor: Şampiyon olamamasına rağmen Fenerbahçe, şampiyon Galatasaray'dan daha fazla konuşuluyor, gündem oluyor. CHP de hakeza böyle. İktidar olamıyor, sürekli mazinin hikayelerini anlatıyor, belediyelerde iktidar olduğu şehirlerde son derece başarısız bir yönetim ortaya koyuyor; buna rağmen Türkiye, Ak Parti'nin ve Ak Parti'nin hizmet siyaseti dediği şeyin değil CHP'nin iç çekişmelerinin konu olduğu bir gündemi tartışıp duruyor. Elbette bir miktar vatandaşın talepleri ile de alakalı bir şeydir bu. Dikkat ederseniz gündüz kuşağındaki sansasyonel programlar reyting rekorları kırıyor. Geçenlerde hiç adetim olmadığı halde İngiltere'de yayınlanan MasterChef programının bir bölümünü izledim, "Ne kadar sahici insanlar, program ne kadar gerilimden uzak" dedim. Programdan kimin gideceğini yekten söyleyiverdi adam en ufak gerilim yapmadan. Yarışmacılar yapmacık hareketlerden uzaktı, birbirlerine karşı son derece saygılı ve sevecendi. Bir an için durdum düşündüm, kırmızı başlıklı kız masalı tadındaki bu program Türkiye'de kesinlikle tutmaz dedim. Evet, CHP gündemine olan teveccühün en önemli sebebi aksiyon-macera-polisiye düşkünü oluşumuz olsa gerek.
Birkaç gündür 30 Haziran'da açıklanacak karar sonrası CHP'de neler olacağını tartışıyoruz yüksek sesle. Kemal Kılıçdaroğlu'nun uğradığı hakaretleri, harim-i ismet söylemini (gerçi ne Kemal bey ne de Nevşin Mengü harim-i ismet demeyi başaramadılar. Harem-i ismet dediler. Yahu Harem-i İsmet diye Pembe Köşk'e derler), son olarak da Özgür Özel'in Kemal Bey'e yönelik kayyum olacak ithamını konuştuk. Eren Erdem çok acı şeyler söylüyor. Yazmaya elim söylemeye dilim varmaz ama "600 trol Kemal Bey'in ve bizim annelerimize tecavüz çağrısı yapıyor" dedi Erdem. Allah aşkına bugünden ilgi çekmeyecekti de deprem bölgesinde inşa edilen 250.000 konut mu dikkat çekecekti Oluşan toz bulutunun ardından Özgür Özel konforlu şekilde bağırıyor "depremzedelere verilen sözler tutulmadı" diye. Yahu Dallas izlemekten fırsat bulup haberlere bakamadınız ki, ne olmuş ne bitmiş malumunuz değil. Sonrasında Murat Kurum müstehzi bir cevap verince aynı etki oluşmuyor elbette. Zira bu memlekette Ferhan Şensoy'un bütün komedi filmlerini bir araya getirseniz, bir Recep İvedik kadar etmiyor gişe hasılatı. Komedi olacaksa da ayı gibi olacak, zekaya prim tanımamak gibi kötü bir huyumuz var. Her halükarda gerilim, zeka mahsulü komediden çok satar.