Peki şimdiye kadar niye dağıtmadın

B.

"Akın, sert kayaya çarptın oğlum. Aklınızı başınıza takının. O haysiyetsizliği bir daha görmeyeceğim" diye başlayan tirat "kafamın tasını attırmayın gelir dağıtırım" ile son buldu. Özgür Özel'in bu haykırışlarına "Özgür başkan" sloganları eşlik etti. Akşam programlarında Eren Erdem'in videoları yorumlanırken Özgür Özel, muhtemelen "bakın nasıl da genel başkanlık yapıyorum" dedirtmenin ilginç bir yolunu bulmuş. Mesaj İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'e deği, parti teşkilatlarına. Haziranın sonu yaklaştıkça Özgür özelliği ilginç bir haleti-i ruhiye çıktı ortaya. Genel başkan olduğunu ispat etmek ister gibi davranıyor. Biz demekten vazgeçmiş güçlü bir tonla ben diyor. Fakat açıkta kalan, cevabını bulamayan bir soru var bu noktada: "Sayın Özel, dağıtabiliyordun, dağıtarak bir çözüm üretebiliyordun, çıkmamak üzere insanları meydana toplayabiliyordun; peki niye asıl yapman gereken yerde yapmadın" dese CHP teşkilatlarından güçlü bir ses, ne diyebilecek Sayın Özel Kırmızı kart dedi millet unuttu; her akşam saat sekizde tencere-tava çalmaktan CHP'liler yoruldu, tencere tava çalan yok, imza stantları kurulmuyor, zira herkes aynı soruyu soruyor: Parayı onlar götürdüyse biz niye kendimizi paralayalım "Allah aşkına Özgür Özel, parti içi iktidarın konusunda da, Türkiye'nin gündemini belirleme konusunda da oldukça zayıfsın. Bunun farkında değil misin" dese birisi Sayın Özel'in cevabı var mı Elbette yok.

Acı gerçek karşımızda dipdiri duruyor, kurultayda yaşananlar ve CHP belediyelerindeki yolsuzluklar konusunda CHP teşkilatları da ikna olmuş durumda. Bu sebeple Barış Yarkadaş'ın haftalardır dillendirdiği iddialarla ilgili tek ciddi açıklama gelmiyor CHP çevrelerinden. Bu yüzden İmamoğlu soruşturmasının içeriği hakkında delile dayanan bir açıklama yapamıyor İmamoğlu taraftarı hiç kimse. Bu yüzden işi basit bir agresiflik gösterisi ile gargaraya getirmeye çalışıyor Sayın Özgür Özel. Çünkü hepimiz biliyoruz ki, 30 Haziran'dan sonra Özgür Özel yüz kızartıcı bir şekilde Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığı koltuğundan ayrılma tehlikesiyle karşı karşıya. Yaşanan bütün olaylar gün sonunda kendisinin genel başkanlık yolculuğuna hizmet eden bir sarmala işaret ediyor. Hadisenin basit bir yolsuzluk davası olmadığını, zülf-ü yare dokunacağını anlamamış olamaz elbette aklı başında olan hiç kimse. Cumhurbaşkanı Erdoğan ahtapot dedi, ahtapotun kolları dedi. İtirafçılar peşi sıra ahtapotun kolları ile ilgili ifşaatta bulunuyor. Bu kolların bağlı olduğu gövdeye meselenin gelip de dayanacağını hepimiz biliyoruz. Biz de biliyoruz, CHP'liler de biliyor. Kanuna-kurala uygun bir soruşturma neticesinde neler olacağını herkes biliyor. Böyle bir ortamda tek umudu eğer gelip ortalığı dağıtmaksa CHP Genel Başkanı'nın, ben CHP'li olsam sorardım "madem dağıtabiliyordun, daha önce niye dağıtmadın" diye.