Şemseddin Çakır

Yeni Asya

Bu kâinat kimin

Haşa bu soruyu bir tereddüt için değil bir gerçeği teyit ve ilan için soruyorum. Çünkü, bu sorunun cevabını bilmeyen nice gafiller vardır.Bu hakikat ayeti kerimede de sorularak, bu gerçek tasdik ettirilmek istenmiştir şöyle ki: Andolsun ki onlara "Gökleri ve yeri kim yarattı" diye soracak olsan, elbette "Allah" derler. Deki: Öyleyse, Allah'tan başk

Hakkın tahakkuku

Bunun diğer bir ifadesi "ihkak-ı hak"tır. Yani; (Haklıya hakkını vermek) meselesi. Fakat haklı olduğu halde hak bazen tahakkuk etmeyebilir.İşte o zaman bazı arızalar ve manialar var demektir. Bunun için Üstat "el hakkı yalu" hadisini yorumlarken "bizzat ve akıbet murettır" diyor. Hadisatı aleme müdakkik bir nazarla bakacak olursak, sanki herkesin h

Bahtiyar Alman milleti

İlgililer bilirler ki bu söz, söz sultanı Bediüzzaman'ındır ve Bediüzzaman böyle bir sözü öyle rasgele ve maksatsız kullanmaz. Bu sözün maksadı ne olabilirBahtiyar; bahtlı, talihli, mutlu, şanslı, istikbali parlak gibi anlamlara gelir. O halde bu sözün asıl anlamı İslam'la şereflenmek olmalıdır. Alman çalışır ve üretir, çok çalışkan, azimli ve hami

Risale-i Nur ve Âlem-i İslam -2

Bediüzzaman ve Risale-i Nurlardan başka, bu işi küllî anlamda ve sırat-ı müstakime uygun yapan da olmadığından Risale-i Nur'un rakibi de yoktur.Üstelik bunun delilleri ise; Kur'an'a, müsbet ilme, akla ve mantığa uygunluğuna dair binlerce hakimin, alimin ve bilim adamlarının itiraz edememesi ve her bölgeden, en insafsız eleklerden geçirilen müsbet b

Risale-i Nur ve Âlem-i İslam -1

Cümlenin malumu olsun ki, İslam dininin dinamiklerinden ikisi, müctehidlik ve her asrı tenvir edecek müceddidliktir.Bunlar İslam'ın asrın ihtiyacına göre, aslını rencide etmeden tecdid edilmesi demektir. Yani, Risale-i Nur'un ifadesiyle: "Her asır başında hadisçe geleceği tebşir edilen dinin yüksek hadimleri; emr-i dinde mübtedi' değil, müttebi'dir

Mehdiyet meselesi - 2

(Geçen haftadan devam)İşin bir başka veçhesi de; Kur'ân-ı Kerim'in mana dereceleri var olup, bazısına lafzen, bazısına manen, zahiren, bâtınen, imaen ve işareten bakıyor olması gibi meselenin teferruatı vardır. Mesela İmam-ı Azam Hazretleri -hem de gramer kaidelerine uyarak- bir ayet-i kerimeye 600 mana vermiştir. Şimdi -hem de maksatlı 'tercüme'le

Mehdiyet meselesi -1

Bu meselenin başta usulünü belirleyip sonra da aslına geçelim ki bu tılsım-ı müşkülküşâ anlaşılsın.1. Bu Mehdî meselesi ayet-i kerimelerde bizzat isim ve sarahaten olmasa da ima ve işareten geçmektedir. Mesela Kasas Suresi 5-6. ayetler ile Risale-i Nur'a işaret ve beşaret eden 33 ayet bu zâviyeden müzakere edilebilir. İcap ederse onlara girebilirim

Musibetten saadet nasıl çıkar

"Musibetten saadetin çıktığına veya çıkabileceğine dair neler söylenebilir" denilirse biz de hülasaten deriz:Hz. Muhammed Efendimiz (asm) buna en bariz misaldir. Çünkü Miraç gibi en büyük bir mucize ve hadise, "sene-i hüzün" tabir edilen bir yılın sonunda olmuştur. O sene, Efendimiz'in (asm) en çok sevdiği ve Cennet kadınlarının efendisi olarak ina

Musibet ve mükâfat denklemi

Üstad Bediüzzaman, "Musibet bir cinayet-in neticesi mükafatın mukakaddimesidir" diyor. Demek bu bir ilâhî kanundur ve ilâhî adalet hayat-ı içtimaiyede (sosyal hayatta) böyle tahakkuk ediyor.Evet, musibetlerin, cinayetlerin neticesi olduğunu bu depremle ayan beyan gördük. Şimdi "Biz bu arada hangi noktadayız" sorusunun cevabını merak ediyoruz. Bu so

Deprem şartları sebebiyle yazımı yetiştiremedim

Müsamahanızı rica ediyorum. Önümüzdeki günlerde burada buluşmak duasıyla. Ş.Ç.