Bu kâinat kimin

Haşa bu soruyu bir tereddüt için değil bir gerçeği teyit ve ilan için soruyorum. Çünkü, bu sorunun cevabını bilmeyen nice gafiller vardır.Bu hakikat ayeti kerimede de sorularak, bu gerçek tasdik ettirilmek istenmiştir şöyle ki: Andolsun ki onlara "Gökleri ve yeri kim yarattı" diye soracak olsan, elbette "Allah" derler. Deki: Öyleyse, Allah'tan başka ilah diye yalvardıklarınıza bakmaz mısınız (Zümer 38) Yani "Semavat ve arzı kim yarattı denince, çar-naçar Allah diyeceklerdir" buyruluyor. Bu çok ayan beyan bir gerçeği tasdik içindir. Allah mülküne kimseyi karıştırmaz. Zira te'siri hakiki yalnız ve yalnız Cenab-ı Allah'tır. İsterseniz izhar için kendimizle aynileştirdiğimiz 'can'dan başlayalım. Evet can; öyle bir şeydir ki herkes en sevdiğine 'canım' diye hitap ederler. Acaba o can kimin eseri ve tecellisi Yunus Emre, bu sorunun cevabını "Beni bende demem bende değilim. Bir ben vardır bende benden içeri" diye ifade ediyor. Bu can, canları yaratandan başka kimin olabilir Çünkü can metafizik bir vakıa olup maddi bedeni o diri tutar, bütün hazların ve neşelerin sebebi de, odur. İşte ateistler böyle bir gerçeği bilmedikleri için Bediüzzaman'ın dediği gibi "Her şeyi maddede arayanların akılları gözlerindedir. Göz ise mâneviyatta kördür." (Mektubat, s. 457) Yani insan cam fanus içinde veya ana rahminde bir bebek gibidir. Şayet o bebeğe sorulabilse 'neredesin' diye. Daha nerde olduğunu bile bilmez, rahminde yaşadığı annesini inkâr eder. İşte ateistlerin kısaca hali pür melali budur. Mahlukatın en akıllısı olarak biz bile daha konumumuzu dahi bilemeyip, 'biz' bizim değilsek; şu kainatta kim kimin olabilir Ve tek açık adres kainatın halıkıdır onun için zerre ile küre fark etmez. Zaten kuantum fiziği de hiçbir maddenin