Prof. Dr. Osman Kemal Kayra

Türkiye

ŞAMANİZM VE RİTÜELLER ESKİ TÜRKLERDE VAR MIYDI

Kitâbî dinlerin hükmünü icrâ ettiği zaman ve yerlerde ritüeller, yeriniŞer'î hükümlere, yâni ahkâma bırakır. Ritüel, herhangi bir niyetin gerçekleşmesi amacıyla devamlı biçimde yapılan davranışlardır. Dînî veyâ tapınma ya da büyü gibi biçim ve uygulamalara da bu ad verilir. Günlük yaşayışta bâzı eylemlerin veyâ istenilen şeylerin kabûlü için türlü

Tarih içinde nizam-ı âlem ülküsü

Asya Türk devletleri ve diğer devletlerin bu coğrafyadaki târihî seyirleri birbirlerine çok benzer. Bitmez tükenmez savaşlar, genelde tahkîmâtı ve altyapısı tam olmayan yerleşim alanlarının barınakları olan çadırların çabuk sökülüp takılması, âbidevî yapı ve ibâdethânelerin olmaması, onları seyyâl (akıcı) bir târih figürü yapmıştı. Geniş Asya bozkı

Sen seni bil!

İnsan, akıl denen bir harikayla yaratılmıştır ama her insanın aklî derecesi bir değildir. Yaşanılan çağ ve mekânlar insan zekâsını geliştirir ama akıl başka bir şeydir. İlk çağlardan îtibâren -insanları bugün bile hayrete düşüren- âbidevî yapılar (piramitler, ziguratlar, kurganlar) veyâ zamanla yer altında kalan büyük şehirler inşa edilmiştir. Roma

Felsefeye reddiyeler ve İmâm Gazâlî

İslâmiyet faydalı ve düşündüren hiçbir ilmi inkâr etmez ve ona cephe almaz. Onun için ilimleri bedenî ve dînî olarak iki ana başlık altında kabûl eder. Bedenî ilimlerin bünyesinde astronomi, tıp, botanik, biyoloji, fizik, matematik vs. diğer ilimleri övmüş ve bunlarla uğraşılmasını farz-ı kifâye olarak kabûl etmiştir. Hukûku zâten fıkıh çerçevesi i

Nesep, kimlik, soy sop

Soy sop aristokratik bir hâdise değil, şahsın sahîh varlığının kişide ve toplumda uyandırdığı güvendir. Osmanlıda hem şehirlerde hem de köylerde nesep işi çok önemliydi. Pâdişahlar zâten çok net olan soylarını fermân ve hatt-ı hümâyûnlarda belirtirlerdi. Basit bir senette bile şecereye önem verilirdi. İlk ve Orta Çağlarda küçük tabaka toplulukları,

Âlim ârif, ilim irfân

Hep zihinlerde olan bir soru: İlim mi irfân mı; âlim mi ârif mi En yaygın deyimle, ilim kisbî (kazanılmış) irfân vehbîdir (Allâh vergisi, m'arifet de denilebilir). Kisbî ilimle helâl, harâm anlaşılır ve hısbe (emr ve nehyler tebliğ edilir). Vehbî ilim ledünnîdır. Akılla ve diğer delillerle îzâh edilemez. Ama helâli harâmı bilir. Burada şunu da unu

Ümmet mi millet mi

Modern çağın getirdiği en popüler akım, başlangıç terimi itibâriyle "patriotism" genelde vatanseverlik olarak kullanılan "milliyetçiliktir".Amerikan halkının İngilizlere karşı verdiği bağımsızlık savaşlarında kullanılan "patriotism" (patriotic, patriot) genelde vatanseverlik olarak açıklanmıştır. Lügatlerde de vatanperver; patriotic, patriot-lik, "

İnkılap değil devrim

Kelimeleri, kavramları, istılâhları (terimleri) birbirine karıştırmamak lâzım. Hele eğer kelimeler sosyal olayları içine alıyorsa çok daha dikkatli olmak lâzımdır. Zaman içinde yerleştirdiğimiz içi boş kavramlar ileride halk tarafından nasıl olsa benimsenir düşüncesi sosyolojiye ters düşer. Baskı altında düşünen fakat söyleyemeyen ağızlar bir gün m

Harf İnkılâbının geçmişi nerelere dayanır

Her milletin kökünü târîhinden alan temelleri vardır. Temellerin yıkılması binânın yıkılmasıdır. Bir milletin kültür temelleri çökerse o millet yaşayan ölüdür. Şunu hemen belirtelim ki kültür temelleri aslâ kendiliğinden çökmez, devrim niteliğindeki dayatmalarla çökertilir. Kültür mayadır. Maya bozulursa asıl da bozulur. Nedir asıl Milleti millet

Zaman tünelinde gizlenen tarih

Târihî hakîkatleri belli bir süre saklamak mümkün, ama nereye kadar Bu hakîkatler niçin ve kimden saklanır Milletlerin kendi aslî târihlerini bilme öğrenme hakkı yok mudur Hangi millet böyle bir yola baş vurur Unutturulmak istenen nedir. Yaşanan târîhin canlı şâhitleri ölünce hakîkatler de yok mu oluyor Bir gün bu gerçekler su yüzüne çıkınca insanl