Prof. Dr. Osman Kemal Kayra

Türkiye

Dindar gençlik tehlikeli mi

Orta Asya'da 8-9. asırda bilimle uğraşmak en büyük hobi idi. Orta Asya bilim adamları, ilme 10 yaşlarında başlamış, 18-20 yaşlarında bilim mübâhaselerinde (bir nevi bilimsel tartışma) boy göstermişlerdir. Bunlar çok özel ve istisnâî durumlar da değildir. Batı medeniyetinin alanı, zaman birimi nedir Protogoras ile mi başlar, Eflatun ile devam mı

Kıskaçtayız ama

Askerî darbeler ve provokasyonlar hep bir hedef içindi: İlerlemeyi durdurmak, ekonomiyi çökertmek. Hepsi önemli olmakla birlikte dört kalkışma çok önemlidir: 28 Şubat 1997 Muhtırası, PKK terörü, 2013 Gezi Olayları ve 15 Temmuz 2016 FETÖ kalkışması... Osmanlıyı çökertmek veyâ en azından diz çöktürmek için tasarlanan plân uygulamalarının fâilleri old

Şeytanın ortakları

Osmanlı çökmeden evvel şeytanın ortakları ona "hasta adam" dedi. Batı stratejik davranıyordu; bu onlar için normaldi. Ama Osmanlı aydınları diye bilinen karanlık şahsiyetlerden Genç Osmanlılar, Jön Türkler, İttihâdcılar bu devletin yıkılmasının vebâli altındadır. Osmanlıyı yıkmak için imparatorluk içinde milliyet şuurunu ateşlediler. Gayr-i Müslim

Eğitimde misyonerliğin rolü

Osmanlı ve sonrasında Türkiye giderek modernleşiyordu. Ama Batı size bedel ödetmeden bu hayâtı yaşatır mıydı Bizi evvelâ bâzı ayak bağlarından kurtarmalıydılar. Birtakım periyodik devrimlerle Batı'ya entegre olmaya çalışıyorduk. Bu hızlı değişimin destekçisi de misyonerlik kurumu idi. Bunun asıl amacı da Hristiyanlığı yaymaktı. 19. yy sonu ile

Azınlıklar meselesi

Osmanlı azınlıkları yalnız fethin neticesi değil, her türlü baskı ve zulümden kaçan her ırk ve dinden insanların sığınması veya müsâmahası ile oluşmuş bir topluluktu. Osmanlı mülküne sığınan bu insanlar artık hukûkî bir mes'ele oluşturdular. Hattâ İslâmiyet'e en uzak diye bilinen Yahûdî topluluk bile Osmanlının himâyesine sığındı Osmanlıda azınl

Kimliğimizi kaybettik! Hükümsüzdür

Ne de olsa Batılı olduk opera ve operetler yazmalıydık. Değişim devri müzisyenlerinden Muhlis Sebahaddîn Bey'in yazdığı meşhur bir operet vardır. Sözleri de devrin felsefesine uygundur: "Vur patlasın, çal oynasın, bu hayat böyle geçer, hey bu hayat böyle geçer..." "Bu aslâ olamaz, bunu bizim toplumumuz kaldıramaz" denilen şeyler bugün vak'a-yı âd

Felsefenin İslam dünyasındaki tesirleri

İmâm Gazâlî ömrünü verdiği eserleri ile felsefenin İslâm'a olan müdâhalesini büyük araştırma eserleri olan "Tehâfütü'l-felâsife" ve "El-Munkızu mine'd-dalâl" adlı kitaplarıyla önlemiştir. Müslümânların ayaklarının sürçmesine mâni olmuştur. Filozoflar varlığın idrâkinde akıl yürütmeyi temel aldıkları için her şeyi de akılla çözebileceklerine inanırl

Kutlama günlerinin menşei

Yılbaşı kutlamaları Cumhûriyet döneminin toplumu çağdaşlaştırma çabalarından biridir. Cumhûriyet dönemi çağdaşlaşma hareketlerine dayalı olarak takvim de nasibini almış 1 Ocak 1926'da yeni saat ve takvim sistemi yürürlüğe girmiştir. Bu şekilde Batı'nın bütün kutlama günleri de bizde kutlanmaya başlamıştır. Bu öyle bir hâl aldı ki bugünün Hristiyan

Nevrûz Türklerin bayramı mı

Millî kültür temelinde, o kültür mes'elesinin sâdece o millete mahsus olması esastır. Bugün Türklükle alâkası olmayan kavimlerin, berâber kutladıkları Nevrûz, bazı soruları akla getirir. Nitekim Komünizm Rusya'sında Orta Asya Türklerine Ramazân ve Kurban Bayramları kutlamaları yasaklanmışken, Nevrûz'un tâtil edilerek teşvik edilmesi çok manidardır!

İlâhî ve beşerî dinlerde DAĞ

Eski kavimlerin çoğunda kutsal dağ inancı vardır. Bâbil Kulesi, Mezopotamya'daki ziguratlar ve piramitler bu amaca yönelik yapılmıştır. Eski Türkler de, han soyluları dağ eteklerine gömerler, bu ölüleri "eşük" denen ipekten bir örtüye sararlardı. Gerek Hira, gerek Uhud, gerekse de Tûr-i Sînâ Yüce Peygamberimiz ve Hazret-i Mûsâ'yla anıldıkları için