Ömer Erdem

Karar

Hüthüt müydü yoksa...

Aradaki bir saatlik zaman farkını hesaba katmayı unutmuştum. Yaşadığım şehre göre ve alıştığımdan daha erken vakitte dışarıda bulmuştum bu yüzden kendimi. Yine yürüyecektim. Bu kaçıncı dünya şehriydi Saymak istemedim. Dünyanın her yerinde sabahlar hem farklı hem de birbirinden güzeldir. Dün gece meçhul ışıklar içinde geldiğim bu yer içimde sonsuz b

Mutatis mutandis...

Gerekli değişikliklerin yerine getirilmesi şartıyla' diye çevrilebilir 'mutatis mutandis' ifadesi. Latincenin dünyasından hızla çıkıp günümüze tuttuğumuzda olup bitenlerin üstüne projeksiyon gibi yayılır bu söz.'Gerekli değişiklikler yapılırsa eğer' yolunda gitmeyecek ne olabilir ki şu hayatta İnsan kendisine çeki düzen verebilir, eleştirel aklı re

Geleceği düşünmek...

İnsanoğlunun en çok peşine düştüğü şeylerin başında geleceği bilmek gelir. Teolojide 'gayb' ile çerçevelenmesi bile onun ne denli üst bir konumda durduğunu gösterir. Yine de insanın en zayıf noktasıdır geleceğigaybı bilememek. Fakat geri durmaz, müneccimlerden, rüyalardan, tesadüflerden, falcılardan medet umar insanoğlu. Değişik yollar bile icat ed

Kuyruk meselesi...

Canlılar aleminde bir kuyruk meselesi var. Memeliler arasında ise insanı özellikle diğerlerinden ayıran bir kuyruk meselesi ayrıca var. Bir tabiat aklı hatta hafızası gibi çalışır kuyruk pek çok hayvanda. Anatominin ayrılmaz bir parçası değil simetrinin ve estetiğin de kaçınılmazına dönüşür. Kuyruğuyla mesaj verir bir kedi ya da köpek. Eğer kuyrukl

Mümkün olanın geometrisi ya da Japon kirazları..

Japon süs kirazları tam da Orhan Veli'nin ' çiçekler gürültüyle açar gürültüyle çıkar duman topraktan' dediği şekilde coşkuyla baharı kucakladılar. Garip şairi, olumsuzluk ifadesi taşıyan 'gürültü' yü aslında kökenindeki şenlikli hale döndermişti bu tasarrufuyla. Gür, gürül, gürüldemek sudan ağaca, insan bedeninden bulutlara değin bir yığın hal ve

Zevk mi ilgi mi ya da merak mı

Başlı başına bir konuyla ilgilenmek, onun dünyasına merak salmak değerli bir davranış sayılır insan için. Hatta şair İlhan Berk 'ilgi'yi, ilgilenmeyi kendince başka bir aleme çekmişti. 'Beni ilgilendirmiştir.' derdi sevdiği önemsediği bir şair veya konu olduğunda. 'Hamsi beni ilgilendirmiştir' demekle ' Pessoa beni ilgilendirmiştir' demek nitelik y

Kalkıp gidenin değerli sorumluluğu...

Oturup kalandan daha fazladır kalkıp gidenin sorumluluğu. Hareket, sabitlikten önce gelir ve asıl yaratıcı olan da odur. İlk çağdan beri filozoflar sadece doğası üzerine değil görüngüleri hakkında da düşündüler hareketin. Kainatın döngüsel bir kaçınılmazlık üzerine oturduğu göz önünde tutulduğunda kalkıp giden insan, biricik doğasına ve onun en yüc

Davanın kemiğine düşen kurt...

Çobanın da davası var. Kim demiş ki dava sadece ideoloji tüccarlarının işi Sürüsünü en güzel şekilde otlatırken kurttan kuştan korunmak ister çoban. Dağ bayır dolaşırken ıssızdır, yalnızdır. Gece çöküp de vakit ilerlediğinde hele uyku onu da gafil avlar. Üstelik, hangi fani sonuna kadar uykunun uyuşturucusuna dayanabilir ki Uyurken uyumayan bir yol

Baş başa kalmak...

Baş başayız her an bir şeylerle. Tabiatla baş başayız. İnsan olmakla. Ölüm karaltısıyla. Doğum sevinciyle. Bilgimizle baş başayız, bedenimiz ve ruhumuzla da öyle. Acıkınca midemiz geçer karşımıza bir şeyi hatırlamak istediğimizde hafızamız canlanır. Baş başınalık bir zorunluluk adeta. Bazen de ateşli bir istek. Baş başalığın eseriyizdir hayatta. Fa

Yıkımdan önce ayakta kalmanın değeri

Doğan her gün batmaya yazgılıdır. Bu cebri bir zorunluluk değil evrenin varlığının gereğidir. Güneş nasıl güzel yükselirse dağların arkasından öyle yıkılır denizin ufkunda. Bir kez olsun bu oluşa güzelliğin tarafından bakmayanlar doğumla ölüm arasında örülen hayatın değeri üzerine de nitelikli düşünemezler.'Ölmeden önce ölün' sözünü, yaşamanın ışığ