Lakin ama fakat şöyle ki!

Bütün dünyada pop kültürün yıkımlarını yaşıyoruz. Kapitalizm ve ona eş mesleklerin icadı pop kültür esasında üretmeye ve onu fütursuzca pazarlamaya dayanır. Politikadan kültür sanata, şehircilikten gündelik yaşama değin bir yığın saçaklanma gösteren pop kültür, popülist politikacılar, güdümlü medyacılar, sanatçılar, din adamları ve asıl vahimi günle uyanıp günle yatan halk tipini yaratır. Kazanmanın ve mutlak tüketmenin kanun olduğu yerde saf düşüncenin, ahlakın, insani erdemlerin, sanatın, yaşama inceliğinin yeri yoktur. Kazanıyor olmak ve kazanmak için sırada olmak yeterlidir. Sermaye bir yandan boynunu kalınlaştırıp kendisini korumaya alırken geniş kitlelerde işsizlik tanrısını yaratır. Dünya için, insan ve insanlık için bir ideal taşımaya gerek yoktur bu döngüde. İpleri elinde tutuyor olmak ve ipleri elinde tutanlarla beraber yaşamak güvenli seçimdir. Dünya nüfusunun doğudan batıya teknikteki göreceli gelişimi aslında sadece güç ve iktidar odakları yanında yöntemlerini de değiştirdi. Tek bir insana odaklı onun varoluşunun teline dokunma şiiriyetine sahip bir meslek ve meşrepten söz edilemez bugün.Dinler iflas etmiş düşünce ve sanat bilinçli şekilde boğulmuştur.

Söz gelimi Fransa bugün dünya arenasında pop bir politikacı mankeniyle taşınmaktadır daha çok. Vaktiyle 'Sartre Fransadır' sözünün yanında bu görüntünün bir hükmü var mıdır Daha doğrusu Sartre'ın Fransa sayılması onca emperyalist yüke rağmen bir kişiye değil şahsiyet ve onun etrafında yumaklanmış kültürel sembolizme çıkar. Rusya Tolstoy ise Almanya Goethe'dir sonuçta. İran Hafız ise Arjantin Borges ile işaretlenir. Hemen her ülke ve kültürel çember için geçerlidir bu örneklemeler. Rusya'yı getirip Putin'e kilitlemek yıllarca Suriye'yi Esad ismiyle bağlamaya benzer. Lakin, ama, fakat şöyle ki en uç ve popüler örneğini Trump'ın karşıladığı pop dünyası ve onunla her fırsatta yan yana gelmeye can atan alt türlerin zinciri bize bir fotoğraf sunar. Bugünkü dünya onların eseridir. Yedeğe alınan dinler ve onlardan türetilen ideolojilerin de devreye sokulmasıyla bugün yeryüzü varlığının en acımasız ve güvenliksiz dönemini yaşamaktadır. Bağımsız insan tehlikededir.

Gelecekte mevsimlerin, göklerin, toprağın, denizlerin, her tür canlı yanında insanın güvenliği kalmayacak. Atomize fragmanını İsrail'in temsil ettiği para- teknoloji ve yapay zeka güdümlü fanatik dinci- kapitalizm ırksallaştırılmış din kuşağıyla örülerek gelecek tasavvurunu tam ve geniş bir yeryüzü köleliğiyle çerçevelemektedir. Hemen her gün yine yeryüzünün hemen her yerinde yaratılan pop ahlakı, akıl almaz küresel bir organizasyonla dünya zenginliklerini kendi eline toplayıp düşman görünüşlü ortaklar (Çin, Hint vb) yaratırken alttan alta yıkımın yolları açılmaktadır. Çin'in nadir toprak elementleri elde etme konusundaki liderliği Afrika'da kurduğu tarım plantasyonları ile pekişirken küresel kapitalizme hizmet etmektedir. Başta Amerikan şirketleri olmak üzere nice küresel markanın üretim üssünün Çin olması bir ekonomik değil düşünsel veridir. Öte yandan sadece akıllı telefon uygulamaları değil özellikle çocukları hedef alan küresel oyun, eğlence pazarı tekdüze ve bağımlılık esasına dayalı etkin bir yayılım sergilemektedir. Kentleşme anne baba- ev, aile kavramlarını çatırdatırken hiçbir yönden sağlıklı olmayan yerleşim- yaşama düzeni zihinleri plastik bir havuzun içinde dumura uğratmaktadır.

Türkiye'de televizyonlara hakim olan şiddet ve saklı sosyal pornografinin kitlesel yaygınlığı yine pop kültürün yayılmacılığıyla ilgilidir. Teması, içeriği, kostümü, dönemi ne olursa olsun, dizilerden eğlence programlarına, kadın kuşaklarından spor şamatacılığına değin hemen her platform dahildir buna. Daha vahimi mesela devletin resmi kanallarının içinde ülkenin en derin ve güncel sorunu olan Kürt- Türk çatışması adına dünya standartında yayın ve kurumsal yapıya bürünmesi beklenen Kürtçe kanalın vasatlığı hem zihinsel dumuriyet hem de niyet derecesiyle açıklanabilir. Peşinde 'world' kuyruğu taşıyan bir platforma harcanan para ve öne çıkarılan yüzler göz önüne alındığında anlaşılır hemen mesele. Türkiye adına düşünüp düşünce üretmeyi eleştiri geliştirip yorum yapmayı hainlik makasına oturtan güç anlayışı kendi popunu sahnelemekten geri durmayacaktır. Sahne onlarındır koreografisi pek şenlikli bu şamata herkesin yüzünü güldüren bir ilahiyat halesi taşır.