Ömer Erdem

Karar

İçimizdeki Ruslar

Okur Yazar Yazar Okur -3-Altınordu devletinin yıkılışından beri Ruslarla iç içeyiz. Rusya ve Ruslar bu sebepten Türkiye Cumhuriyeti sınırları ötesinde bir meseledir bizim için. Bir yandan Osmanlıyı bir yandan Kırım'ı diğer yandan Kazan Tatarlarından Kafkas halklarına kadar onca milleti ilgilendirir. Bugün hala ülkemizin doğusunda, Kars'tan Erzurum'

Sessizce oturmak mümkün mü

Başlangıçta ses (söz) vardı demek sessizliğin doğasını dolaylı itiraftır. Ve sessizliğin sadece dinginliğini değil diriliğini de ima eder. O sebepten gerek sükun, gerekse huzur olsun onu isteyenin derdi, özündeki ebedi mayaya dönmek ve ona teslim olmayı da içerir. Gerçi sesle ayrışır varlıklar birbirlerinden ama onları var kılan asıl değer bir sese

Ortadan bölmek...

Bazı nehirlerin şehirleri tam ortadan ikiye böldüğü söylenir. Aslında böyle bir şey yoktur ve bu bir insan yakıştırmasıdır. Doğal yatağında akıp giden nehrin iki yakası adım adım yerleşim yerine dönüşmüş sonra da orayı ikiye ayırmış sayılmıştır. Bir nehir bölmeyi nereden bilsin Nil hiçbir zaman Kahire'yi ikiye bölmez ki. Hatay, Asi tarafından iki y

Kafka'dan Kafka'yı çıkarmak

Okur Yazar Yazar Okur -2-Prag sokaklarını gezerken birden parlak metalden yapılmış bir modern heykelle karşılaşırsınız. Titanyuma benzer bir kaidenin üzerinde Kafka'nın başı farklı hallere bürünür. Sanki eserlerinde çizdiği karakterler kadar kendi kişiliğinin sembolleriyle doludur bu oynak düzenek. Kafka'yı daha da muğlak kılmak, modern dünyanın iç

Cumhuriyetin yüz savaşları

Okur Yazar Yazar Okur -1Bütün siyasal rejimler sonu gelmeyen tartışmalar içerir. Düşünsel bağlamı ve demokratik vasfı yükseldikçe tartışmalar toplumlara güç verir, ülkenin entelektüel seviyesini yükseltir. Daha doğrusu uzun erekte bir toplumun sosyal zenginliği kadar siyasal rejiminin sıhhati tartışma yapabilme derinliğine göre şekillenir. Ne zaman

Çöp

Mini bir kara üzüm salkımını soğuk suda yıkadıktan sonra iştahla yiyen kişi elinde kalan çöp karşısında hayrete düşer. Damağındaki doygun tadı zihninde tartarken az önce salkımı bir arada tutan örgünün hafifleyip sessizce sonuna razı olmasına bir kez daha şaşırır. Dünya aradan çekilmiş, üzümün ruhu yükselip gitmiş gibi olur sanki . Gerçekten de bir

Olmamış olan şeylerin büyük hamlığı...

Ömer Lütfi Barkan, Sabri Ülgener, Mustafa Akdağ, İdris Küçükömer, Mehmet Genç, Cemal Kafadar gibi daha nice tarihçi düşünürleri okumanın zihniyet dünyamızın şekillenmesini anlamamız açısından kritik önemi var. Onlar, Türkiye'nin toprakla ve sanayileşme ( veya sanayileşememe) ile geçirdiği macerayı sadece geçmişte kalmış ölü bir konu değil daha deri

Kop Dağı'nda Keklikler...

Kargapazarı Dağlarının koyu laciverdi silueti, Erzurum Ovasını henüz yokluyor. Bir kuru kadifeden dağ silsilesi sarıyor adeta bu ovayı ve şevkle bir avuç şifalı su diye kendisini sunuyor. Eğer geride, arkada, Palandöken sırtlarında gerinen ve birazdan doğacak güneşin saltanatına boyun eğecek olursanız Kargapazarı Dağları'nın Cemal Süreya şiirine ya

Bir yerde değilsek neredeyiz

Birden sis bastırıyor. Gün boyunca pençe pençe vadileri, su boylarını, düzlükleri, orman içlerini, çatıları, yüzleri, böcek kanatlarını yalayıp geren sıcağın son izleri de böylece siliniyor. Yukarılarda, dağların zirvelerinde tabiat bir cenk seferine çıkacakmışçasına hazırlanıyor. Naralar atıyor. Dağın arka yüzünden bastıran hava dalgası daha zirve

Pembe beyazı kokulu çilekler

Bir koma hali yaşıyormuşçasına zihnim bana bazı oyunlar oynuyor.O an, ağrıları dinsin diye ağır ilaçlar almış, yüzü gözü sarılı, kolları ve bacakları alçıda, adeta bedeniyle ruhu arasına askıya alınıp dünyanın dışına çıkarılmış bir varlık gibi hissediyorum kendimi. Arada bir hafif açılan gözlerim ve kirpiklerimin ıslak aralığından süzülen imayla za