Işıl Özgentürk

Cumhuriyet

Bir cennet kaçamağı

Bugün kimseler bana elleşmesin. Ne hayat pahalılığı ne yükselen dolar ne içinde bulunduğumuz korkunç zamanlar ne de "Ne olacak bu ülkenin hali", umurumda değil... Üç gündür bir cennetteyim. Çocukluğunu, ergen hırçınlıklarını, gözyaşlarını, kahkahalarını, şefkati bonkör, ruh kardeşliğini çok iyi bildiğim Uluslararası Uçan Süpürge Film Festivali günl

Mucizeler gerçektir

Hiçbir şey imkânsız değildir. İşte mahpusta resimle tanışan Balaban'ın bir resmi. Saygıyla. Sevgili okurlarım bilgisayarın başına geçtim, Atatürk Havalimanı'nın pistlerini acımasızca parçalayan iş makinelerinin sesi, SADAT'ın çıplak tablosu, akşam pazarlarında yiyecek toplayan yaşlı başlı kadınlar-erkekler-çocuklar, bitmeyen erkek şiddeti, açıkça s

A, erik 10 lira! Ve Canan Kaftancıoğlu'ndan korkanlar!

Arabanın içinde şaşkınlıkla bağırıyorum; arkadaşlarım hemen arabayı durdurup eriğin 10 lira olduğu seyyardan bir kilo erik alıp bana uzatıyorlar. Meğer kilosu 40 liraymış; ben "Bizim orada 80 lira" diyorum ve erikleri iştahla yemeye başlıyorum. Bilin bakalım neredeyim, az sonra doktorlarımın sıkı sıkı tembihlediği diyetimi bozup açgözlülükle kebapl

Sığınmacıların yeni vatanı: Türkiye

Bir gerçek artık gün ışığında! Evet, ülkemizdeki sığınmacı sayısı bilinmiyor. 10 milyona yaklaştığı söyleniyor ve bizim zaten olanakları kıt bütçemizden ne kadar bir payın sığınmacılar için ayrıldığı da bilinmiyor. Bir karanlık kuyu. Ve tüm Batı'da olduğu gibi sığınmacıların defolup gitmesini isteyenler çoğalıyor. Benim sığınmacılarla tanışmam ilk

Dinozorlar asla unutmaz!

Gene 1 Mayıs! Yazmak için masamın başına geçtiğimde, o kanlı 1 Mayıs üstünden ne kadar zaman geçmiş, hesaplamaya çalıştım. 45 yıl geçmiş. Neredeyse yarım asır ve benim dün gibi aklımda. Benim yaşımda olanların da asla unutmadığını biliyorum. Çünkü bizler dinozorlarız! Geçenlerde artık ahbap olduğum Bostancı İstasyonu'nda çay satan bir başka erkek d

Bugün yamalı bohça diktim!

Öyle bir haftayı geride bıraktık ki tek çareyi elimdeki parçaları birbirine bitiştirip çok Türkiyeli bir bohça dikmekte buldum. Bohçayı hep birlikte dikeceğiz, kaytarmak yok. Önce güzel şeylerden başlayalım. TİP milletvekili Sera Kadıgil, konuşmalarıyla Meclis'in uyuyanlarını sarsıp duruyor. Ve en çok onun Meclis için "Yaşlı, zengin, heteroseksüel

Bir İstanbul panoraması: Ekmek, zeytin ve Coca-Cola

Evimin hemen yanında bir türlü bitmeyen metro inşaatı var. Artık çalışanlarla ahbap olduk. Öğle saatlerinde oradan geçerken kurdukları sofraya beni de davet ederler. Sekiz saat boyunca yerin altında ağır işçilik yapan dostlarım, her gün aynı sofrayı kurarlar, koca bir beyaz ekmek, bir avuç zeytin ve Coca-Cola. Çoğu taşeron olan işçilerin ay sonunda

Kol kırılsa da yen içinde kalmalı!

Vay canına, atasözlerimiz bizim ahlak anlayışımızı çok önceden biçimlemişler. Bir de şöyle bir atasözü vardır: "Kan kusarken kızılcık şerbeti içtim de!" Şimdi neden işe atasözleriyle başladım; efendim Diyanet'in şikâyeti üstüne, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Erzurum'un Palandöken ilçesinde Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı Bahattin Evgi Y

Yaz oğlum: 'Yasaklı: kırmızı-sarı-yeşil!'

Şimdi bu başlık da ne diyeceksiniz, izin verin açıklayacağım. Olay gerçek, benim bile hayal gücümü aşıyor. Efendim, olay Diyarbakır kentinin Bismil ilçesinde geçiyor. Şöyle, ilçede yaşayan bir anne Zeynep Aslan Biçer, nevruz günü (19 Mart 2022) beş yaşındaki ikiz kızlarına yöresel giysilerini giydirip, kendine şalvarını çekip, şalvar Güneydoğu'da y

'Türkiş Dekameron'

Sevgili okurlarım, epey bir zamandır -yaklaşık 20 yıldır- bu köşede neredeyse aynı sorunları yazmaktan bıktım. Geçmiş günlerde hep birlikte ne çok eğlenirmişiz. Resmen neşemizi yitirdik ve zombilerin işgal ettiği bir ülkede hayatta kalmaya çalışıyoruz. Açıkçası ben ülkeyi kurtarmaktan bıktım. Sürekli aynı sorunları yazmak insanda inanılmaz bir yorg