Erbay Kücet

Milat

Ölümün Sessiz Dersleri

Geçtiğimiz gün trafikte önüme bir cenaze aracı denk geldi. Üzerinde yeşil harflerle yazılıydı: "Cenaze Nakil Aracı." İşte dedim, hayatın bütün hakikati bu aracın üzerinde yazılı. Çünkü ölüm, ne ertelenir ne de inkâr edilir. Ölümden gayrısı yalan… Günlük telaşlarımızda kendimizi unutturan o küçük hesaplar, sosyal medyaya sıkıştırdığımız sahte mutlul

Su Aktıkça Kirlenir mi

"Su aktıkça kirlenir" derler ya, bazen düşünüyorum: Acaba biz insanlar da öyle miyiz Çocukken tertemiz doğuyoruz; kalbimizde ne kin var ne öfke. Sonra büyüdükçe çevremizden aldıklarımızla, duyduklarımızla, gördüklerimizle bir şekilde bulanıyoruz. Bir bakıyorsun, suyun berraklığını korumak yerine, çamurlu bir dereye dönmüşüz. Ama mesele şu: Kirlenme

Bıçak Nereye Konulacak

Bir zamanlar, kurumların koridorlarında yankılanan protokol ve görgü eğitimleri, tuhaf bir tiyatro sahnesi gibiydi. Bir elinde beyaz eldivenlerle duran eğitmen, diğer elinde bir ders kitabıyla, amir-memur ilişkilerinden tutun da resmiyetin en ince detaylarına kadar bir medeniyet haritası çizerdi. Lakin bu haritanın en ilgi çekici, en parıltılı kısm

Yazının Erdemi, Edebiyatın Mutluluğu

İnsanlık tarihi, aslında tek bir arayışın tarihidir diyerek yazımıza giriş yapalım mı sorduk sormasına ama bu arada girişimiz de oluverdi. Söylemek istediğim aslında şu: kendini ifade etme arayışıdır. Mağara duvarlarına çizilen ilk resimlerde, bir topluluğun ateş başında anlattığı efsanelerde ya da bir şairin kaleminden dökülen mısralarda hep aynı

Dervişlik Sanatı

Toplumun çekirdeği ailedir; ailenin de temel taşı evliliktir. Evlilik, yalnızca bir sözleşme, yalnızca iki kişinin birlikte yaşamaya karar vermesi değildir. Evlilik, gönül zemininde atılan, akıl ve sabırla yeşeren bir bağdır. Tam da bu noktada, yılların süzgecinden geçmiş bir Anadolu sözü çıkar karşımıza: "Evlilikte ve dervişlikte hak aranmaz." İlk

Allah Diyen Ateist!..

Geçenlerde, televizyon ve sosyal medyada sık sık gördüğümüz, akademik unvanı olan bir isim gündem oldu. Önce kameralar karşısına geçti ve "Bilimsel olarak Tanrı'nın varlığına rastlamadım" dedi. Aradan çok zaman geçmedi; rahatsızlanıp yatağa düşünce bir video mesaj paylaştı ve şöyle dedi: "İnşallah sağlığıma kavuşur kavuşmaz Azerbaycan'a geleceğim."

Birlik ve Beraberliğin Ruhu

Bu topraklar, tarih boyunca türlü inançların, etnik kökenlerin ve kültürlerin iç içe geçtiği, birbirinden beslenerek büyüdüğü kadim bir coğrafyadır. Anadolu'nun yüreğinde; Alevi ile Sünni aynı tarlayı sürmüş, Arnavut ile Boşnak aynı sofrayı paylaşmış, Kürt ile Türk aynı cephede omuz omuza vermiştir. İşte bu çok sesli, çok renkli mozaik; Türkiye'nin

Erkam'ın İzinde

Direnişin ve Dirilişin Mekânı İslam henüz şafağını arıyor, Mekke'nin taş sokaklarında derin bir sükût hüküm sürüyordu… Safa Tepesi'nin eteğinde, gözlerden uzak bir ev, hakikatin ilk nefesine kucak açıyordu. Sade duvarların ardında bir genç yürek çarpıyor; o çarpıntı, ümmete dönüşecek bir nefese, çağlara kök salacak bir direnişe dönüyordu. Erkam'ın

Sevgisine Hile Karıştıranlar

Sevgi dediğin, insanın içini ısıtan, gözlerinde parlayan o saf ateştir. Sevgi, dürüstlük ister; tertemiz bir kalp ister. Ama bazıları var ki, sevgiye hile karıştırarak bu ateşi titretir, nefesleriyle söndürür. Ardından yalanı, ihaneti, bahaneyi sevgiyi gölgeleyen birine 'seviyor' diyebilir misin Aşk dediğimiz ise yüce bir duygudur... Kimse onun yük

Velhasıl Kelam

Vakit, artık aynaya bakma vaktidir. Belki de en çok bugün… Çünkü öyle bir çağdayız ki kelimeler kitapların sararmış sayfalarına sığmaz oldu, duvarların ardına, sokakların taşlarına, insanların suskun yüzlerine döküldü. Artık satırlar, kalabalıkların sessiz çığlığından okunuyor. Gürültünün ardındaki derin sessizlikten, herkesin içinde gizlice taşıdı