Emin Pazarcı

Akşam

Kimliksiz, kişiliksiz cahiller...

Koşarak, yüzlerce, binlerce kilometre yol kat ederek geldiler... Kimi zaman yürüyerek, kimi zaman at üstünde geldiler... Keyif yapmaya, sefa sürmeye değil, ölüme koştular... Etli ve yağlı bir kemiğe değil, şekersiz üzüm hoşafı, yağlı bulgur çorbası ve bir somun ekmeğe talim etmeye geldiler...Yemen'den, Libya'dan, Irak'tan, Suriye'den, Kafkaslar, Ba

Baskı, tehdit, yıldırma

CHP, Cumhurbaşkanı adayını belirlemek için ön seçim yapıyor. Şaka gibi, ama ortada tek aday var. Seçim filan değil bu, onaylatma! Hem de bütün kamuoyu araştırmalarında Mansur Yavaş'ın arkasında çıkan Ekrem İmamoğlu'nu CHP seçmenine dayatma operasyonu.Tabii bu konu Yavaş'ın sorunu! Ama O bile bu tiyatroya şimdilik teslim olmuş gibi görünüyor. Parti

Kıyamet alameti gibi!

Başlangıçta ortaya çıkan heyecan ve değişim arzusu belki anlaşılabilir. Nihai kararı seçmen verir. Herkesin de kabul edip uyması gerekir.Gece yarısı evlerinden kaldırılıp götürülen hakimleri yok sayıyor, sandık başlarında ve sayımlarda neler yaşandığına hiç değinmiyor, geçiyorum. "Tamam" diyorum:-Seçmen verdi bu kararı, eyvallah.Peki ya sonra İşte

Aleviymiş, bana ne

Bir zamanlar Türkiye'de Mustafa Timisi'nin Türkiye Birlik Partisi ve Ali Haydar Veziroğlu'nun Barış Partisi gibi yapılar vardı. Her ikisi de halk arasında "Alevi Partisi" olarak bilinirdi. Doğruydu da, sürekli olarak Alevilere yönelik mesajlar verir, o kimliği öne çıkarır ve Alevi vatandaşlarımızdan oy alırlardı.Ali Haydar Veziroğlu çok atak bir is

Suriye ve CHP

Yazıya cevabı herkesçe malum olan önemli bir soruyla başlayalım. Daha düne kadar "Ne işimiz var bizim Suriye'de" diyenler kimlerdiHiç düşünmeden cevabını vereceksiniz:-Elbette CHP'lilerdi. Çünkü Amerika ve Rusya gibi emperyalist güçler oradaydı. Binlerce kilometre mesafeden gelip yerleşmişlerdi. Ülkenin başında da halkını inim inim inleten bir kati

Tefrika girerse...

BalkanlarZaman içinde çoğunluğu kaybetmiş, Osmanlı'nın ardından öksüz kalmış; yıllar boyunca süren saldırılarda büyük bedeller ödemiş, baskılar altında direnerek bu günlere gelmiş bir avuç insan...Balkanlar'dan, büyük sıkıntı ve acılara rağmen, halen benliğini koruyan, evladı fatihandan bahsediyorum. Evet direniyorlar; doğru benliklerini koruyorlar

Yazıcıoğlu'nun izinde...

BalkanlarGençlik yıllarından itibaren iyi ve yakından tanıdığım bir isimdir rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu. Türk ve İslam Dünyasının dertleriyle dertlenir, yakından ilgilenirdi. Her şart altında onların yardımına koşmaktan çekinmezdi. Büyük çabası ve mücadelesi vardı bu yönde. Maddi ve manevi desteğini hiçbir zaman da esirgemezdi.Çeçenlerin mücadelesi

Balkanlar'dayız...

"Belgrad Kalasından çıktım, saat 5 idi, Martinimle Kuran bana eş idi."Pek bilinmeyen güzel bir Balkan türküsüdür. O bahsedilen saat 5 de Dünya değil, Türk zamanını gösterir. Bizim saatimiz güneş doğarken sıfırdan başlar ve Balkanlar'da oraya konulduğundan bu yana işler...Saraybosna'da Gazi Hüsrev Bey Camii vardır. Annesi Sultan 2. Beyazıt olan bir

İçler acısı bir hal

Bu ifade bana ait değil. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Ak Parti TBMM Grup Toplantısı'nda, CHP Genel Başkanı Özgür Özel için kullandı. Bence geç bile kaldı.Erdoğan'ın sözlerini, ne dediğini haber sayfalarında okursunuz. Ben biraz kendi yaşadıklarımdan bahsedeyim:Hiçbir problem yoktu, iyiydi aramız. Meclis'te ya da çeşitli toplantılarda kar

Slogancıya toz konmaz

Ne parlak ve övünülecek bir geçmişi vardı, ne de ciddi bilgi birikimi. Sadece bir reklam şirketi ile bir de slogan bulunuyordu elinde: Her şey güzel olacaktı!Sadece hayal ve umut sattı, ama sonuç aldı. Deve Dişi gibi rakiplerini geride bıraktı.Seçildi, ama hiçbir şey güzel olmadı. Zaten güzelleştirmek için herhangi bir adım da atılmadı. Reklamın gü