İsveç'te Erdoğan'ın maketi bacağından asılıyor. Kur'an-ı Kerim yakılıyor. Değerlerimize ağır hakaretlerde bulunuluyor... "Bunlar Ak Parti'ye çalışıyor" diyorlar! Terörist Başı Duran Kalkan, Altılı Masa'ya "2023 yılı değişim yılı olmalı" deyip, mesaj gönderiyor: -İyi birleşsinler. Her türlü desteği vereceğiz. Onlarla biriz ve beraberiz. Yine Erdoğan
Kukla Adaydan" bahsediliyor. Bu aşamada "hayır" demek zor, ama sadece şimdilik! Kemal Kılıçdaroğlu da kabul ediyor zaten. Peki, ne zamana kadar Köprüyü geçene, yani seçim bitene kadar! Seçim kazanılırsa, uyanacak o kukla. Ete kemiğe bürünüp doğrulacak, kafasını kaldıracak. Hatta "heeyytt" diye meydan bile okuyacak. Tersi olamaz ve düşünülemez zaten
Neymiş, kameraların önünde Müslümanların güzünün içine baka baka Kur'an-ı Kerim yakmak ifade hürriyetiymiş! "Ermeni soykırımı koca bir yalandır" ifadesini mahkemelerinde cezalandıran bir kafa söylüyor bunu. Barbarlık ve vandallığı özgürlük olarak görüyor. Ama düşünceye bile set çekip kilit vuruyor. Batı kafası bu: Haçlı Seferlerini, Nazizm ve Faşiz
Geriye doğru gün sayıyoruz artık. Türkiye seçime gidiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün yaptığı açıklamalara bakılırsa, önümüzde dört aydan daha az bir süre kaldı. Seçim tarihi büyük ihtimalle 14 Mayıs. Tek bir aday var şu anda. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan seçim konuşmalarına başladı bile. Ancak, muhalefetin adayı ortada yok. Altılı Masa henü
İnternet devreye girdi, yazılı basının eskisi kadar etkisi kalmadı. Artık, internet gazeteciliğinin yanında bir de sosyal medya var ve her geçen gün daha da yaygınlaşıyor... Var, ama karmakarışık! Çoğu küresel güçlerin kontrol ve güdümünde. Kuralları onlar koyuyorlar, kendi amaçlarına hizmet için kullanıyorlar. Ayrıca, doğrularla yanlışlar birbirin
Çok ilginç. Bundan üç ay önce Rusya ve Ukrayna'nın ombudsmanları Türkiye'nin kapısını çaldılar. "Biz anlaştık, sizden yardım bekliyoruz" dediler. Kendi ülkelerine gidip yaptıkları anlaşmayı onaylatmak yerine bize geldiler. Niye Çünkü Türkiye'nin tavrını ve etkinliğini biliyorlardı. Akıntıya kürek çekmek yerine, sonuç almak için Erdoğan'ın devreye g
Kolay iş: Son dönemde Türk siyasetinde oldukça sakat ve ucuz bir oy toplama eğilimi belirdi. Biz, bunun adına "mağdura yatmak" diyoruz. Şartlar ne olursa olsun, nalıncı keseri misali kendine yontacaksın, "mağdurum ben mağdurum" diyeceksin. Sırt üstü yatacak ve oyları toplayacaksın. Bir dönem hayli işe yaradı bu... Ama artık sonuç verir mi bilemem.
Türkiye seçim atmosferine girdi artık. Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento seçimleri, normal zamanı olan 18 Haziran'da yapılırsa, önümüzde 5 ay var. Erkene alınırsa, bu süre daha da kısalacak. O yüzden "seçim ufukta görünüyor" diyebiliriz. Bu hava, siyasilerin yaptıkları açıklamalara da yansımış durumda. Üstelik bu seçim sadece bizim değil, dünya açısın
Türkiye'de bir güruh var. Tarım ve hayvancılık denildiğinde, akıllarına ilk gelen samandır onların. Başka hiçbir göstergeye bakmazlar. Yıllar boyunca "saman da saman" dediler. Yıllar önce ithal ettiğimiz çok küçük bir miktar samanı dillerine doladılar ve hükmü verdiler: "Samanı bile ithal ettik. Artık Türkiye'de tarım ve hayvancılık tamamen bitmişt
Ne yapsak yaranamayız bunlara. Ne yapsak takacak bir kulp bulurlar. Hep öyle yaptılar zaten. Gün oldu, "Saray soytarısı" dediler. Gün geldi bizi "Emir eri" yaptılar. Hatta hızlarını alamayıp "İradeniz yok sizin" deyip, küfürler, hakaretler yağdırdılar... En alttan en tepeye kadar hepsine yansıdı bu tavır. Gazetelerimizi kapatacaklarını, ipleri elle
© 2016