Ah CHP, vah CHP

CHP'yi de, o gelenekten gelen insanları da iyi bilirim. Hatta Özgür Özel'den daha iyi tanıdığımı ve bildiğimi söyleyebilirim.

Tabii şimdikileri değil, gerçek CHP'lileri!

Rahmetli babam, Adalet Partisi'ni destekleyen bir idareciydi. Mülkiye Müfettişliği döneminde, CHP'li ağabeyi Cevat Yurttaş'la sabahlara kadar çalıştıklarına şahidim. Dosyaların içine gömülür, Devletin kör kuruşunun hesabını yaparlardı. Babam, konuya "haram-helal" noktasından yaklaşır, Cevat Amca çok değer verdiği Devlet'i korumak için çırpınırdı. Ama hep aynı noktada birleşirlerdi.

Abi-kardeş, hoca-talebe ilişkisi vardı aralarında. Her ikisi de teftişe gittiği yerlerde denetledikleri kurumdan ikram edilen çayı bile içmezlerdi. Hiçbir ikram kabul etmezlerdi. Bu kadar hassastılar!

Milli meselelerde de hep aynı noktada birleşirlerdi. Emperyalizme karşı aynı duruşu sergilerlerdi.

Gazetecilik hayatımda HP, SODEP, SHP, CHP gibi partileri yakından takip ettim. Bazı hastalıklarına rağmen, belli konularda bir duruşları vardı hepsinin. Deniz Baykal'ın Mustafa Sarıgül'le yarıştığı Kurultay'da söylediği tarihi sözleri dün gibi hatırlıyorum:

-Partinizi satmayın, satın almak isteyen isimlere de destek vermeyin. Bu partiye kara paranın gölgesi düşmemeli.

Başbakanlığı döneminde DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'le de yakın çalıştım. Elbette çok eleştirdim. Ancak, takdir ettiğim tarafları da vardı.

Bir gün eşi Rahşan Hanım'la büroda ziyaretime gelmişti. Söz dönüp dolaşıp yerli makam otomobili kullanmasına geldi...

"Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanıyım" dedi:

-Bir Hollanda gezisinden dönerken, Türkiye'ye ünlü peynirlerini getirmek istedik. Ama hangi markete gittiysek "yok" dediler. "Bu sizin peyniriniz değil mi" sorusuna da "Evet ama o güneyin. Biz kuzeyde kendi peynirimizi satarız" cevabını verdiler.

Ve ekledi:

-Batı bölgesel milliyetçilik yapıyor. Ben de bu ülkenin Başbakanı olarak milli davranıyorum.

Daha onlarca örnek verebilirim. Beğenirsiniz, beğenmezsiniz; bir duruşu vardı CHP'nin. Ama son yıllarda öyle darbelendi ki, amorf bir hale geldi. Kim ne yapar, kimin eli kimin cebinde belli değil!