Yamyamlar
Yıl 2008...
CHP Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz, CHP'li Belediye Meclis Üyelerini kastederek, "Yamyamları doyuramıyorum" dedi. Rüşvetsiz iş yaptıramadığından dert yandı. Onları mutlu edebilmek için "40 takla attığını" söyledi.
Ne oldu dersiniz..
"Yamyamlar" O'nu da yedi!
CHP Merkez Yürütme Kurulu tarafından söylediği sözlere tepki gösterildi. Partide komisyon kuruldu. Disipline verildi, hakkında soruşturma açıldı. Cumhuriyet Başsavcılığı'na bile şikayet edildi. Vesaire, vesaire...
O sözleri söylediğine pişman edildi.
Derdi çoktu Muzaffer Eryılmaz'ın. Bir gün, Çankaya Belediyesi'nde "işçi" olarak çalışan HDP'liler, belediye aracı ile yolumu kestiler. Araçtan indirip tehdit etmeye çalıştılar:
-Televizyonlarda yaptığın yorumları hiç beğenmiyoruz...
Tabii cevabını misliyle aldılar.
Olayı haber alan Muzaffer Bey, beni telefonla aradı. Bazı sorular sordu, gerekli bilgileri topladı. Samimi olarak "gereğinin yapılacağını" söyledi. Bunun için uğraştığını da biliyorum. Ama hiçbir şey yapılamadı. Verdiğim net bilgilere rağmen, o işçilerin kim oldukları bulunamadı. Çünkü çevresi sarılmıştı!
Aradan tam 17 yıl geçti. Bir arpa boyu yol kat edilemedi. Aynı tas, aynı hamam...
CHP bugün kurumsal olarak, organize suç örgütü kurduğu iddia edilen, hakkında çok ciddi rüşvet ve haksız kazanç iddiaları olan, bu sebeple cezaevinde tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu'nun arkasında duruyor. Toz kondurulmuyor, söz söyletilmiyor.
Mitinglerle yargıya siyasi baskı yapılmaya çalışılıyor. Mahkeme kurulmadan, yargılanmadan aklanmaya çalışılıyor.
İtirafçılar yerden yere vuruluyor, soruşturmayı yürüten savcılara aba altından sopa gösteriliyor. Olayın üzerine giden ve "temiz toplum arayışında" bulunanlar sosyal medyada linç edilmeye çalışılıyor.
Olayın hukuki ve konunun "İmamoğlu ile hukuk arasındaki bir mesele olduğunu" söyleyen CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na söylenmedik söz kalmadı. "Hain" bile ilan edildi.
Dün neyse bugün de o!