Düğüm İmamoğlu
Ekonomist, siyaset bilimci ve askeri stratejist gibi görevlerin ardından, nihayet milletçe "hukukçu" sıfatını da kazandık. Ekrem İmamoğlu Soruşturması ve CHP'nin Şaibeli Kurultayı hepimizi hukukçu yaptı!
Hayatında mahkeme yüzü görmemiş, hukuki bir metin okumamış, bu konuda herhangi bir eğitim almamış herkes yorum yapıyor, hüküm veriyor. Üstelik bunu da hararetle savunuyor.
CHP'nin Şaibeli Kurultayı ile ilgili mahkeme sürecinde yaşıyoruz bunları. Öyle görünüyor ki, yaşamaya da devam edeceğiz. Dün, ilgili Hukuk Mahkemesi bir ara kararı aldı. Nihai kararın verilmesi için Şaibeli Kurultay ile ilgili olarak 26. Asliye Ceza Mahkemesi'nin aldığı "görevsizlik" kararının sonucunun beklenmesine karar verdi. Duruşmayı Eylül Ayı başına erteledi. Demek ki iki ay daha tartışacağız bu konuyu...
Yine karmaşa devam edecek. Bu kararı beğenmeyenler, kirletmek için ellerinden geleni yapacak. Kimi "hukuk siyasallaştı" diyecek, kimisi de "yargının talimatla hareket ettiğini" iddia edecek.
Aynı kısır döngü içinde kıvranıp duracağız...
Hep yazıyorum, aslında mesele dönüp dolaşıp Ekrem İmamoğlu'na ve O'nun CHP'yi ele geçirme çabalarına dayanıyor.
İBB ve Ekrem İmamoğlu soruşturması devam ederken, neler yaşadık, neler!.. Ortada çok ciddi iddialar var. Ama ilk andan itibaren "Ekrem Bey masumdur" diyenler bile çıktı:
-Namusunu ortaya koyarım, İmamoğlu'na kefilim.
Hukuk ve deliller karşısında hiçbir anlamı yok elbette bu sözlerin. Ama söylendi ve söylenmeye de devam ediyor...
İmamoğlu'nu aklamak için, yüzün üzerinde şikayetçi ve sayıları 36'ya ulaşan itirafçılara denilmedik laf bırakılmadı. Yetmedi, soruşturmayı yürüten savcılar yerden yere vuruldu. Tehditler, hakaretler havada uçuştu. Her fırsatta "Yargı siyasallaştı" diyenler, yargının üzerinde siyasal baskı oluşturmaya çalıştı.
Kimse kusura bakmasın, ama çürümedir bu aslında! Öyle bir hale geldik ki biz, ahlaki ve vicdani değerleri tamamen askıya aldık. Adalet beklemiyoruz yargıdan, işimize gelen kararı almasını istiyoruz. Buna göre de