Yunus Arıkan

Yeniçağ

Biliyorum, bana: "Sen çok safsın" diyeceksiniz!

Siyasete mesleki olarak ilgiliyim.Biliyorum, siyasetin kendine has, kuralları var.*Mesela yalan konuşmak gibi…Mesela Samimiyetsizlik gibi…Mesela kabul olmayacak duaya 'Âmin' demek gibi...Kandırıldığı bilindiği halde 'Alkışlamak' gibi…Ve daha fazlası…*Anladım ki benim ülkemde siyaset, bunlar olmadan olmuyormuş.Öyle olunca da bu konuda yeteneksiz bir

DEM'in Eş Başkanlarının dili hiç de barışçıl değil

Sayın Bahçeli'nin "Terörist başı gelsin DEM Parti gurubunda konuşsun. Umut hakkından yararlansın" demesi sonrasında Türkiye'de her şey değişiverdi.*İktidarın, DEM'le 'Terörsüz Türkiye' anlaşmalarının (Her ne kadar anlaşma yok denilse de buna hiç kimsenin inanıyor olduğunu sanmazken) ne olduğunun açıklanmaması…Sayın Bahçeli tarafından, terörist başı

Rabbim, kimseyi egosunun esiri etmesin!

Şimdi diyeceğim ki ego tatminsizliği yaşayan her kim olursa olsun kendisini, kendisinden daha güçsüzlerde -nüfuzunu da arkasına alarak güç gösterisiyle- tatmin etmeye çalışıyor.Bunun için de hem kendisi hem de karşı taraf için öyle tehlikeli sözcükler kullanılıyor ki ben bunlara 'TAS' sözcükler, yani 'Tehlikeli Anahtar Sözcükler' diyorum.İşte onlar

Ben eylül… tanışalım sizinle!

Ben eylül…İkinci baharın bu ikinci gününde "Bana hoş geldiniz."Siz bana geldiğinizde, en çok da okulların açılacağı aklınıza geliyordur.Çocuklarınızın ileride ekmek kapılarına bir adım daha yaklaşıyor oluşları bir de…O nedenle ya, hayallerinizin, benimle beraber canlı tutuluyor olduğunu bilmek var ya, inanın bana, beni çok mutlu ediyor.Ben zaten si

Ne de tuhaf bir dönemden geçiyoruz!

İnsan, bulunduğu yere bir kere yüz çevirmeye görsün, gün gelir kendi başına dert olur.O gün övenler, gün gelir arkasından söylemediklerini demezler…*Bu söylenenler hak edilmiş midir, edilmemiş midir bilmem!Bildiğim bir şey var ki insan; doğru yapmışsa arkasında duracak.Ya sahiplenecek ya da yapmayacak o şey her ne ise!*İş tamamlandığında yine sessi

Sanırım mutludurlar!

Sokaklarda insanlar bıçakla…Sopayla…Silahla birilerini öldürülüyorlar.Markette çocuk bıçaklanırken, okullarda kızı erkeği birbirlerine neredeyse hasımlar.*Bir zamanlar söylendiği gibi 'Dindar nesil' yetiştirilmesi ne kadar başarıldı bilemiyorum, ama yetiştirilmek istenen 'Kindar nesil' yetiştirildi galiba.Bu düşünceyle yola çıkanların gözleri aydın

Bu anketi böyle yorumladım

Yine yeni bir anket!Bu ankette de değişen bir şey yok.Anket sonucun birincisi; epey zamandır -daha önceki anketlerde- kim ise yine o.*Anketi gerçekleştiren ORC Araştırma.Anketin yapılış tarihi 13-16 Ağustos 2025Denek sayısı: 2 bin 160.*Yalnız bu anketin hangi alanı kapsadığı belli değil.Yani Türkiye'nin bir bölgesinde mi, birden fazla bölgesinde mi

Olmadı ki bundan sonra da hiç olmaz

Hani bir laf var ya:"Allah kimseyi gördüğü günden geri bırakmasın!" denir.Sahiden de öyle.Bu söz hepimiz için geçerli.*Erdoğan için de…Özgür Özel için de…Bahçeli için de…Diğer liderler…Milletvekilleri…Belediye başkanları…Ünlüler-ünsüzler için de geçerli.*Biliyorum hayat, inişli-çıkışlı…Başarının yaşandığı gibi başarısızlık da yaşanıyor.Bunların hep

İnanıyorum ki 'Dava'nın mesajı alınmıştır

Yıllardır AKP'nin ileri sürdüğü bir 'Dava' var ya, o davanın ne olduğu…Neyin davası olduğu gerçekten anlaşılmış değil.En azından ben anlamış değilim.*Bir Avukat, ne yapmışOfisini bir güzel şık ve oldukça gösterişi çağrıştıran, altın varaklı mobilyalar kullanmış ve çalışma masasının arkasına da AKP Genel Başkanı ve Partili Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğa

Memleket davası değilmiş meğer!

AKP geldiği günden bu yana bir 'Dava' peşine düşmüş gidiyor.*Dün onların davası üç 'Y' idi…"Yokluk…Yoksulluk…Yolsuzluk" idi.Yani millete yaşam konforu sağlamaktı.Onu başaramadılar.Belki de başarmak istemediler.*Ve ülke bugün bu noktaya geldi!23 yıl sonunda gelinen iktidar yolculuğunun bugünkü durumu ise:Faiz ve enflasyonun yükselmesi…Hatta bu yükse