Bugün benim doğum günüm.
Şiiri de çok severim.
İyi yazdığımı söyleyemem ya, iyi şiir okuduğum söylenir.
Bayrımın birinci günü Ömer Hayyam'a ait bir şiir ilişti gözüme.
Önce, baştan bir kere okudum.
İçindeki anlatılmak isteneni anlamaya çalıştım ya, sonra şiirin sonlarına doğru ilerleyip giderken:
Yapılan onca kavganın
İnsanoğlunun birbirine hayatı zindan etmenin
"Alçak dağları ben yarattım" diyebilmenin, ne kadar boş şeyler olduğunu öğrendim ki önce kendime döndüm.
"Kendini kaybetme haddini bil. Sonunda sen de göçüp gideceksin. Giderken, 'Benden sonra tufan olsun fark etmez' diyecek, kendinden nefret ettireceksin".
Ya da:
"Benden sonra da güzel şeyler yaşansın!" diyecek, geriye güzel şeyler bırakıp, ölümsüz kalmanı sağlayacaksın.
"Tercih senin!" dedim kendime.
Ve ben, o şiirden cidden etkilendiğim için sizinle de paylaşmak istedim.
Ne demiş Ömer Hayyam
"Gün gelir...
Hırsızlar zengin...
Metresler eş...
Serseriler adam olur...
Odundan kapı, taştan köşk olur..." demiş.
Öyle değil mi
Gün geldi hırsızlar zengin olmadı mı
Ya da metresler eş.
Gün geldi serseriler adam oldu da mekanlarını değiştirmediler mi
Ve gün gelip de "Çivisi çıkmadı mı dünyanın" ne dersiniz
Hayyam'ın:
"Konuşamayanlar hatip
Şifa veremeyenler tabip
Yazamayanlar kâtip olur" dediği gibi bunları da görmedik mi
Gördük elbette.
Ömer Hayyam, daha sonra rüzgârın ters eseceğini o kadar güzel anlatmış ki:
Adam bütün bunları bin yıl önce yaşamış be kardeşim.
Hem de öyle yaşamış ki bilgece:
"Ama yine öyle bir gün gelir ki...
İşler ters döner.
Aldatan, bir gün sadakat için...
Çalan, bir gün adalet için...
Döven, bir gün şefkat için yalvarır..." demiş.
En çok de hangisinden etkilendim biliyor musunuz
İçinde 'Piyon'u barındıran şu dizelerinden etkilendim.
"'Piyon' deyip geçme, gün gelir şâh olur.
Şâha da fazla güvenme
O da gün gelir mat olur." demiş, Ömer Hayyam.
Allah aşkına, Ömer Hayyam, ta bin yıl öncesinden neler neler söylemiş.