Yeni bir yılı daha geride bıraktık.
Gençler büyüdükleri için sevinirlerken, yaşlılar bir adım daha yaşlandıkları için sanırım üzülüyorlardır.
Zaman durmuyor ve sürekli akıp gidiyor.
O akışta öyle hengâmeler yaşanıyor ki insan ne zaman küçük olduğunu ne zaman büyüdüğünü hatırlayamıyor bile.
"Eskiden de öyleydik" demeyeceğim, çünkü eskiden küçüktük ve bir türlü zaman geçmek bilmiyordu bizim için.
"Hani şu zaman denilen şey, geçse de bir an önce büyüksek" deyip duruyorduk.
Büyüyünce ne olacaksa işte!..
Nedense öyle düşünürüz!..
Nedense bir türlü nasıl bir hengâmenin
Dünya telaşesinin içine girdiğimizin farkına bile varamayız.
Bizim yaptığımız koşuşturmacadır ki sormayın gitsin
Ev hâli
İş hâli
Çocuklarla ilgilenme ve onların gelecek telaşları hâli
Daha iyi
Daha hoş bir yaşam kurma hâli, derken insanoğlu kendisini unutur da kendisinin dışında her şeyle ilgilidir.
Telaşlıdır
Ve o her şeyler aklını başından almıştır da bir türlü kendini hatırlayamaz.
Ne zamana kadar
İşte o saçların beyazlaşması
Arada bir unutkanlıkların başlaması
Zaman zaman artık sözünüzün dinlenilemez hâle geldiğini fark etmemiz anına kadar.
İşte tam da o zaman, hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı dank eder aklımızın bir tarafına
Biz fark edemesek de takvim yaprakları kendi dünyasında saatin akrep ve yelkovanıyla yarış haldedir. O yüzden de takvim yapraklarındaki yıl rakamı ne ara 2024'e geldiğini fark edememişizdir bile.
Baksanıza 2024 de pat diye geliverdi
Edilen onca dualar
Bu zamana kadar güzellikler adına
Barış ve kardeşlik adına
Savaşların durdurulması adına, yüreklerde taşınan onca beklentiler hiç de insanlığın beklediği gibi olmadı
Teknoloji gelişti hem de çok gelişti elbette ya, insanlık geriledi bilmem farkında mıyız
Evet, teknoloji ilerledi
Ülkeler çağ atladı
Mekânların boyutları, insanların giyim kuşamları değişti