Salih Uyan

Türkiye

Yine bir mektup

Geçen hafta başörtüsü, empati ve mesleki etik kavramları arasında ilişki kurmaya çalıştığım ama pek beceremediğim yazıdan sonra bir mektup aldım. Bu konuyu kapatmaya karar vermiştim ama yazan kişinin yaşına hürmeten, noktasına virgülüne dokunmadan yayınlıyorum. Aslında ilk paragrafa çok dokunasım geldi ama neyse artık! Sayın Salih Uyan, Ben

Psikolojimi bozan bir araştırma

Geçen hafta bir profesör başörtüsüyle ilgili bir şeyler söyledi ve kabuk bağlamış yaradan ince bir sızıntı oldu. Artık ezberlediniz ama yine de hatırlatayım. Psikoloğa giden bir kişi karşısında başörtülü birisini görünce empati kuramazmış. Bu yüzden psikologlar başörtülü olamazmış. Meslek etiğini bilmeyenlerin kafası buna çalışmazmış. Bunun üzerin

Başkası olma kendin ol!

Kafamın içinde gürültüyle dolaşan bir sürü soru var uzun zamandır. Ama en çok gürültüyü çıkaran soru galiba şu; "Kendimden geriye ne kaldı" Bu soruyu parçalarsanız başka sorular da çıkıyor ortaya. Kendi kendime mutlu olabiliyor muyum Başkalarının onayı veya beğenisi olmadan hayattan zevk alabiliyor muyum Tek başıma bir deniz kıyısında huzur içinde

Algıda geçicilik

Son zamanlarda ne okusam, kimi dinlesem "Resmin bütününü görmek lazım!" cümlesiyle karşılaşıyorum. Çünkü gerçekten de öyle bir dağıldık ki bakış açımıza birkaç piksel anca sığıyor. 24 saatlik zaman dilimini pastırma gibi dilimledik ve ciddi bir odaklanma problemi yaşıyoruz. Biraz geriye doğru çekilip baksak görüntü netleşecek ama beceremiyoruz. Esk

Ekonomi ruhuyla Business uçmak

Ben de çoğu Türk vatandaşı gibi uçakta genelde ekonomi sınıfında uçuyorum. Bundan şikâyetçi de değilim. Ama bir kere rast geldi ve Business Class bilet aldım. Ve bir köşe yazısının ilk paragrafında olduğumu fark etmeden o meşhur perdenin ön tarafındaki geniş koltuğa oturup, yayıldım. Dizim öndeki koltuğa değmiyor, yandaki yolcuyla dirsek teması yo

Elon Musk'ın çocuğu ve ek tercih dönemi

Birkaç hafta önceki yazımda "Çerçevenin dışına çık, kalıpları parçala, limitleri sen belirle!" gibi sloganlardan bahsetmiştim. Reklam ve kişisel gelişim sektöründe bir süre staj yapan bu sloganların, daha sonra kimlik, cinsiyet ve aile kavramlarına yanaştığını ve büyük darbenin de "Sen seçmedin!" cümlesiyle vurulduğunu yazmıştım. Geçen gün intern

ASMA KİLİT

Saat gece yarısına yaklaşmasına rağmen hâlâ dükkândaydı Salim Efendi. Sirkeci'nin ara sokaklarındaki bu eski iş hanına dışarıdan bakanlar, dördüncü katın kirli camlarından zorlukla dışarı sızabilen yorgun ışığı görebilirlerdi. Her ayın ortasında rutin olarak yaptığı mal sayımının sonuçlarını kahverengi, deri kaplı defterine yazmayı bitireli yarım

Dünya telaşına kısa bir mola

Bugün bayram. 40 yaş üstü olanlar çocukluk günlerini hatırlayıp iç çekecek. Daha genç olanlar, "Ah nerede o eski bayramlar!" hayıflanmaları için hatıra biriktiriyor olacak. Ve çocuklar yerçekimi olmayan tatlı bir rüyaya uyanacaklar bugün. Camilerden yayılan tekbir sesleri yorgun şehirleri uyandırırken, tek bir cümle sokak sokak dolaşıp, hane hane g

LGS sonuçlarından çıkan sonuçlar

Yaklaşık 1 milyon öğrencinin katıldığı LGS sonuçları açıklandı. Katılım bu sene 83 olmuş. Bakanlık yeni sistemde sadece yüzde 10'u ilgilendiren bir sınav olacağını duyurmuştu. Ve sınava girecek öğrenci oranının çok daha düşük olacağı ön görülüyordu. Ama hesap çarşıya uymadı. Çünkü sınava girmiyor olmak, öğrenciler ve veliler tarafından büyük bir b

Kalıpları parçalayanların kalıbına tükürmek!

Türkiye'de "Özgürlük" kod adıyla yürütülen operasyonda etkisiz hâle getirilen gençlerin sayısı, son birkaç yılda iyice arttı. Düşünce dünyamızın sınır güvenliğini tehdit eden unsurlar, bizi bir arada tutan bütün değerleri bölüp parçalamak için kıyasıya çarpışıyor. Eskiden çerçevenin içinde kalabilmek en büyük özgürlüktü. Şimdiyse ruhlarını güya özg