Necati Doğru

Sözcü

Ramazana girdik! Seyreyleyin: Din sömürüsünü!

Ne sözler verilmiş, nice umutlar yeşertilmişti: Aval bakış, hımbıl duruş, şapşal görünüş silinecekti. 6 yıl önce Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçilmişti. Türkiye uçacaktı. Sözü dinlenir. Hatırı sayılır. Gündemi olan. Esamesi okunan. Ülke biz olacaktık. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçildiği o yılın Ramazan ayında pide fiyatları İstan

Arkamda Amerikalı Jony Abim var!

ONLAR da haksızlığa uğramış, çocukları, kadınları öldürülmüştü. Sırf Musevi oldukları için "gaz odalarında yakılmış" dünyanın bir ucundan öbürüne sürülmüşlerdi. Çok çalışkan, iyi eğitimli ve çok okuyanlardı. Hem haksızlığa uğramış ve hem de okuyan çalışkan oldukları için sevgi, saygı ve kıskançlıkla karışık hayranlık duyulan insanlardı. Saygıyı kay

Erim erim eriyor!

Geçmiş ile bugünün sentezi; erim erim erimedir. Ekonomi alt-üst oluşa doğru gidiyor. 2001 yılı Şubat ayında yaşadığımız günlerin belirtileri var. O günlerde dolar bir gecede 685 bin liradan 940 bin liraya fırlamıştı. Ve yılın sonunda ise 1 dolar 1 milyon 450 bin lirayı bulmuştu. Hatırlayan var mı! İktidar partileri, çöküşe gidiyorlardı. ABD'den "i

Misafirhane!

Muğla, Muğla olalı böylesine bir fahri üyelik görmedi. Cumhurbaşkanı Muğla'da seçim konuşması yaparken; "Fırsat buldukça Marmaris'teki devlet misafirhanesinde kendimi fahri (gönüllü demek) Muğlalı olarak da görüyorum" dedi. Çok alçak gönüllü. Süsü, püsü olmayan. Gösterişten uzak. Sade, yalın bir yapı. Böyle tarif etti. "Misafirhane" dedi. 22 yıldı

Karanlık vicdan trenin altına saklandı!

Mahkeme salonuna girerken "Hak-Hukuk-Adalet! Kaza değil cinayet!" diye hep bir ağızdan seslenip duyurmak istiyorlardı. Bir yıl dolmuştu. Adalet arıyorlardı Bakan sessiz kaldı. İstifa etmeliydi. Özür bile dilemedi. Genel müdür sustu. O da istifa etmeliydi. Bakan, genel müdür, üst düzey yetkili olanların da Çorlu'daki tren kazasından dolayı "ölüme se

Dağda petrol bulduk ters tepti!

Seçim gününe 27 gün kaldı, o gün gelince sandıklar açılacak. Oylar sayılacak. Seçim kampanyaları sırasında parlatılan dış cila o zaman dökülecek. Gerçek ortaya çıkacak. Oylar atılır. Sonra sayılır. Dış cila biter. Ülkemiz derin ve yapışkan ekonomik kriz içine girdi. Çıkamıyor. Halkın büyük çoğunluğu için ufukta "güzel rahat günlerin" gelebilme umu

Ulumuş havuç! Çürümüş elma!

Çarşı, pazar, marketlerde "ne nerede ucuz" haberleri en çok okunur, izlenir oldu. Esnaf anlatıyor: Sucuğu kangal bütünlüğü içinde alan kalmadı. Sucuk yiyen de aslında milyonda bire indi. Gelip "50 liralık sucuk kes" diyorlar. Kesiyorum. 5 yuvarlak dilimi kuyumcudan altın almış gibi ve sanki birisi gelip elinden kapıp kaçacak tedirginliğiyle gidiyor

İmamesi kopmuş tespih!

Büyük kentlerin yönetimine kendi partisinden birini seçtirmek için "milletin parasıyla milleti tehdit" ediyor. Ya bana oy verin. Gösterdiğimi seçin. Seçmezseniz. Hizmet beklemeyin. Ankara elimde. Ankara'yı kurşun yapar! Kafanıza sıkarım! Demokrasi bir ağaca benzetilir. Seçilmiş yöneticiler bu ağacın dallarıdır. Oy versin vermesin insanlar, bu ağac

Yavru Vatanda adalet! Ana Vatanda rezalet!

Ana Vatan Türkiye'de "eski bir Başbakan'ın imarsız arsasının nasıl da korunup kollanarak ballı rant yaratıldığını" konuşurken aynı saatlerde Yavru Vatan Kıbrıs, "eski Milli Eğitim Bakanı ve eşini tutuklayıp" hapse koydu. Ben de "hiç değilse yavru vatanımız da hakimler var" gün gelir belki bize örnek olur diye aklımdan geçirdim. Yavru Vatan'da adale

Erzincanın hesabı nasıl sorulacak!

Göstere göstere gelen, bile bile göz yumulan, korunan, desteklenen şirketin sebep olduğu felaketin hesabı sorulacak mı, nasıl sorulacak, kime sorulacak Adaleti gözet. Gerçeği söyle. Suçluyu koruma. Hak yerini bulsun. "Bir Musibet Bin Nasihatten" iyi; öğretici ve uyaran olsun. Vahşi sömürgesi siyanür liç yöntemi ülkenin tamamında bütünüyle yasaklans