Necati Doğru

Sözcü

Hainlik!

Erzincan'daki bu dağ, bu yamaç, bu toprak, bu ağaçlar, su, hava, bu doğal hayat milyonlarca yılda oluştu. Bir sömürgeci altıncı yanına yerli ortak buldu geldi, getirildi, rüşvet dağıttı, korundu, kolandı ve milyonlarca yılda oluşan, dünyada benzeri çok az Erzincan doğasının canına 14 yılda kıydı. 1 gram altını çıkarmak için 1000 kilo toprağı kazıp,

Siyanür uçucu! Peki ne kalıcı!

Karasu Fırat'a akıyor. Sabır Deresi de Karasu'ya bakıyor. Rüşvetçi Allahsız altıncıya Fırat'a akan suyun 350 metre yakınında, fay hattı üzerinde siyanür, sülfürik asit, silika ve 21 kalem ağır kimyasal ile vahşi sömürge madenciliğini hortlatacak "altın çıkarma ruhsatı" bile bile verildi. 2009 yılıydı. Kolaylık gördü. Kollama gördü. Kayırma gördü.

Onlar varsa! Altıncı var!

Erzincan'da Sabır Deresi dibinde öğütme cevherli kaya toprağından yapma dağın en fazla 17 kat tabaka olması gerekiyordu. Yüksekliği 70 metreye kadar çıkarılmış. Dehşetle izledik. İşte bu milyonlarca ton zehirli atık dağı sel olup altına 9 işçiyi alarak; Fırat'ı besleyen dereye doğru aktı. Denetim olmamış. Uyaran çıkmamış. Altın arayıcı şirketin yü

Allahsız altıncıdan rüşveti kim yedi! (2)

AYNI başlığı ikinci defa kullanmak zorunda kaldım. Üçüncü- dördüncü-onuncu kez yazacağım. Çünkü devleti ele geçirmiş "rüşvet yiyici ile rüşvet yedirici" arasında kurulmuş; "el ele- iç içe- dip dibe geçmiş ahlaksız yapı" gizleniyor, örtülüyor, karartılıyor. Kuşlar ölüyordu. Çocuklar sakat doğuyor. Kanser vakası artıyor. Arılar polen bulamıyor. Topra

Altıncıdan rüşveti kim aldı!

Siyanür, sülfürik asit, ağır metaller bir araya geldi; yağmur yağdı, altın cevheri ile siyanür bulamacı olmuş yapma 10 milyon metreküp dağ kaydı, kamyonları, konteynerini altına aldı. 9 işçi hayatını kaybetti. Devleti ele geçirmiş rüşvet yiyici ile rüşvet yedirici altın arayıcı şirket arasında "el ele- iç içe- dip dibe geçmiş" ahlaksız bir yapı old

Bu seçimin konforu!

Dilimize girip yerleşmiş konfor; günlük hayatı kolaylaştıran maddi, manevi, psikolojik, biyolojik rahatlık demek. Çağın konforu. Ülkenin konforu. Aile, mahalle. Politika konforu. Her ülkede siyasetin de bir konforu var; parti yönetimine yeni gelenler, eskilerin doğru adımlar atarak çalışıp biriktirdiklerini konfor olarak kullanır. Partilerini iktid

Aslı Hu nesli Hu!

Her şey aslına dönecektir. Kökü gidip köküne çekecektir. Aslı aslına nesli nesline HU! Bugün ülkemizde politikacı; yalan söyleyen, çıkara hizmet eden, insanları aldatan, ilkesiz, seviyesiz, ülkenin geleceğini yiyen, yediren, devlet malını çalan, çaldıran, ak dediğine yarın kara diyen, oğlunu, kızını, damadını, eniştesini, dünürünü haksızca kayırıp

Ortaokulda KABE maketi!

Bitlis'in Hizan İlçesi'nde ortaokulda kız ve erkek öğrencilere ihram (beyaz renkli dikişsiz bürgü) giydirildi. Sınıfın ortasına masa üstüne bir "KABE maketi" kondu. Öğrencilere sanki Suudi Arabistan'a hacı olarak gitmişler, Kabe'yi tavaf ediyorlar tatbikatı yaptırıldı. Ardından da şeytan taşlama provası için sınıfın duvarına taş attırıldı. Ortaokul

Dua ile Yemin ile!

Seçim ortamı ısınıyor. Sende zaten saflık var; "yemin ile duaya inanır oy verirsin açılımı" yaşıyoruz. Belediye başkan adayını yanına alıp; "Gerçek Belediyecilik Yeminini" TV ekranından canlı okutuyor. Son cümlesi: "Namusum. Şerefim. Ve Kutsal Kitabımızın üzerine" yemin ederim. Cumhurbaşkanı, partisinden adayına "duasını ve yeminini" ezberinden söy

Rüya!

Yine eski sefil siyaset, alışılagelmiş zeminde, alışıla gelmiş yapıların temellerini gösterişli törenlerle atıyor, rantçı zengin eden oy avcısı kafa yine "üstüne bina diktiği toprağın altını bilmeden ve bu toprakların deprem üretme tehdidi nedir" bulup ortaya çıkarmadan şehirler kurmayı; bize "siyaset adamlığı" diye pazarlıyor. Bir yıl geçti. Aslın