İmamesi kopmuş tespih!

Büyük kentlerin yönetimine kendi partisinden birini seçtirmek için "milletin parasıyla milleti tehdit" ediyor.

Ya bana oy verin.

Gösterdiğimi seçin.

Seçmezseniz.

Hizmet beklemeyin.

Ankara elimde.

Ankara'yı kurşun yapar!

Kafanıza sıkarım!

Demokrasi bir ağaca benzetilir. Seçilmiş yöneticiler bu ağacın dallarıdır. Oy versin vermesin insanlar, bu ağacın onu var eden gövde ve kökleridir. Seçimler aslında "bütçede toplanan paranın" kimler için ve ne için harcanacağına halkın sandıkta karar vermesidir. Bütçede toplanan para halkın vergileridir, halk seçtiği politikacıya bu parayı adaletle harcamak yetkisi verir.

Halkın parasıyla!

Halkı tehdit ediyor!

Bu tehdidin içinde aslında imamesi, nişanesi, tepeliği, püskülü kopup taneleri dağılmış bir tesbih sahibinin çaresiz aranışı var.

Ülkeyi kötü yönettim.

Ekonomiyi çökerttim.

Bana güvenmiyorsunuz.

Başarısız buluyorsunuz.

Kentleri yakan pahalılık.

Aslında benim suçum.

Kent insanı olan sizlerin ruhunu derinden ben yaraladım. Halk olarak sizleri yaşadığınız kentin pazarında tane hesabı yapmaya ve marketinde olgun sebze (çürük ürün) aramaya mahkum ettim. Emeklilik sistemini iflas ettirdim. Emekliler perişan. Emekli olmayıp çalışanın da aylık geliri, harcamasına yetmiyor. Ramazan'da bir pideyi 15 TL'ye yiyeceksin. Senden topladığım vergilerle devlet harcamalarında, yeni projelerin ihalelerinde taraf tuttum, yakınlarımı, yandaşımı, kendi zenginimi gözettim. Vergileri, zenginlik yaratacak ve bu zenginliği herkese hakkıyla paylaştıracak çizgide yönetemedim, çok büyük kara israf delikleri açtım.

Yine de bana oy ver.

Vermezseniz.

Ankara elimde.

Ankara'yı taş yapar.

Başınıza vururum.

Böylesine demokrasi terbiyesine aykırı tehdit dili, bir politikacı için aslında; "bittim ve çaresizim" anlamına gelir. Bu tehdidin içinde "yenilmişlik-tükenmişlik" saklı.

Üç hafta önce İstanbul'da kendi partisinden seçilmiş olan AKP'li Çekmeköy Belediyesi'ne "Cumhurbaşkanlığı Bütçesi'nden 45 milyon TL bağış" yaptı. Üç hafta sonra önceki gün Sirkeci Kazlıçeşme Raylı Sistemi'nin açılışını yaparken yine "oy yoksa size hizmet yok" anlamına gelecek tehdit cümlelerini art arda sıraladı. Açılışını yaptığı Sirkeci-Kazlıçeşme hattı asılında yeni bir hat değildi. 1890 yılında Padişahlık döneminde açılmıştı. Açılışını yapan padişah, "bana kul olmazsanız sizi bu trene bindirmem" dememişti. Padişahlıktan Cumhuriyet'e geçince 1929'da İstanbul'da Fatih-Edirnekapı tramvay hattı, Üsküdar-Kadıköy Halk Tramvayları hattı, Üsküdar- Haydarpaşa Tramvay hattı, 1960'da Topkapı- Eminönü tramvay hattı, 1992'de Kapalıçarşı- Sirkeci, 1994'de Topkapı- Zeytinburnu hatları açılışında, 1992 yılında Taksim-Levent arasında ilk İstanbul Metro temeli atılışında, 1990'da İstiklal Caddesi Nostaljik Tramvay hattı ve 1929'da dönemin