Latif Bozdoğan

Milat

Güven yoksa hiçbir şey yok

İnsan, varoluşunun derinliklerinde, kendini koruma içgüdüsüyle donatılmış bir varlık. İstanbul'un kalabalık Eminönü bölgesinde bir kahvede değerli eşyalarınızı masada bırakıp yeni bir çay söylemek için tezgâha yönelmezsiniz, değil mi İlk kez karşılaştığınız birine en mahrem sırlarınızı hemen açmayı düşünmezsiniz. Genel olarak, kendimizi başkalarına

İnsanlığın hamurundaki maya

Hiç etrafınızda, ne olursa olsun daima iyi kalpli olan birine rastladınız mı Yabancılara gülümseyen, karşılık beklemeden yardım eden ve dünyayı bir nebze daha sıcak bir yer haline getiren o insanlardan. Peki, bu insanları bu kadar iyi yapan nedir Bu sadece onların doğası mı, yoksa perdenin arkasında daha fazlası mı var İyilik, sıkça nezaketle karış

Biz bize yeteriz

Kelimelerin bir anavatanı vardır. O vatandan koparıldığında boynu bükük kalırlar. Hepimiz bunu hissederiz. Bütün dilleri konuşsanız bile bazı hisleri kendi dilinizden başka bir dilde tam olarak anlatamazsınız. Bir yabancıya "gönül" kelimesini saatlerce açıklayabilirsiniz; "hasret"in sadece özlemek değil, içinde hem acıyı hem umudu barındıran o deri

Algının kilitli kapıları

Kendinizi modern bir sanat galerisinin steril sessizliğinde, bembeyaz duvarların ortasında hayal edin. Tam karşınızda, devasa bir tuval asılı duruyor; belki de beyaz bir zemin üzerine atılmış tek bir siyah kare ya da ilk bakışta anlamsız görünen renk sıçramaları. Etrafınızdaki diğer ziyaretçilerin yüzlerinde saygılı bir tefekkür ifadesi var, ancak

Söz uçar yazı kalır

Dilin sırrına ermek, sanki bir Anadolu bilgesinin yıllanmış hikâyelerini dinlemek gibi. Bizi biz yapan, dünyayı kalbimizle anlamlandıran, sevinci de kederi de kelimelere döken bu mübarek güç, nereden geldi dersiniz Bazen içimize kapanıp derin kuyularda düşünürken, bazen de dost meclislerinde çay sohbetlerinde kelimelerle dans ederiz. Bugün, bu iki

Zırhını kır ve o fısıltıyı duy

Hayat, önümüze serilmiş hazır bir harita vaadiyle başlar. İstikameti belli, menzili garantili, toplum tasdikli bir güzergâh Okulun koridorlarından kariyerin parlak basamaklarına uzanan bu yolda yürürken, dışarıdan bakan bir göz için her şey mükemmel görünür. Düzen, başarı, takdir Lakin bir gün, belki bir şafak vakti ya da uykusuz bir gecenin ortası

Kaykule, siesta ve evreka etkisi

Zihninizin içindeki o kalabalık odayı bir düşünün. Sabahın tüm telaşı, çözülmeyi bekleyen meseleler, yarım kalmış cümleler, bir türlü dilinizin ucuna gelmeyen o isim... hepsi üst üste yığılmıştır. Bir türlü aradığınız o tek bir kelimeyi, o kilit çözümü bulamazsınız. Sanki her şey orada, elinizin altında ama bir sis perdesinin ardında gizlidir. İşte

Bizi bize düşürme sanatı

Türkiye, her geçen gün daha da güçlenen, sözü daha gür çıkan, kendi rotasını kendi çizen bir ülke oldukça, üzerimizdeki gözlerin de şekli değişiyor. Artık karşımızda sadece topla tüfekle gelen ordular yok. Düşman artık çok daha sinsi, çok daha akıllı ve doğrudan doğruya zihinlerimizi, kalplerimizi, irademizi hedef alan bir yöntem kullanıyor. Sahnes

Kardeşin elinden tutma vakti

Aziz milletimizin on yılı aşkın bir süredir büyük bir sabır ve metanetle omuzladığı tarihî yük, 8 Aralık 2024 gecesi Şam'dan gelen haberle yeni bir safhaya girdi. Suriye'de zalim rejimin çöküşü, İstanbul sokaklarında yankılanan sevinç çığlıklarıyla karşılandı. Bu, hiç şüphesiz, vatanlarından koparılmış yüz binlerce insanın yüreğinde biriken hasreti

Savaşın adı petrol çözümün adı kalkınma

Hepimizin yüreği ağzında, endişe dolu gözlerle Ortadoğu'dan gelen haberleri izliyoruz. Amerika Birleşik Devletleri'nin, İsrail'in bölgedeki operasyonları sürerken İran'ın nükleer tesislerini hedef alması ve İran'ın da buna füzelerle karşılık vermesi, bölgeyi bir anda bir ateş çemberinin içine çekti. Bu tehlikeli tırmanış, doğal olarak hepimizi endi