Hüseyin Öztürk

Yeni Akit

1071'den 2024 ve Öteki Yıllara

Öncelikle Cumhurbaşkanlığı kabinesinin BitlisAhlat'ta toplanması, bütün bir dünyaya ve içimizdeki tarihimize düşman çevrelere harika bir mesajdır. 1071'den 2024 ve öteki yıllara derken, Allah bilir kimin ne kadar ömrü olduğunu. Ölüm hayatın ikiz kardeşi gibidir, birbirinden hiç ayrılmazlar. Vakti nerededir bilinmez. Gidenlerin de geri dönmediğine

Çorum deyip de geçmemeli

Çorum deyip de geçmemeli. Altı da üstü de hazine. Tarihinin binlerce asır ötesinden başladığı tahmin edilen Çorum'a nice uygarlıklar konup göçmüş. Asırlardır hayatın aktığı bir bölge. Bir şehrin tarihini okumadan, okunanları yerinde görmeden o şehri bilmek ve anlamak mümkün değildir. Bu manada basılı, sesli, görüntülü yayınların yanı sıra esas anl

Ersin Nazif Gürdoğan -2

Gönül Çalab'ın tahtı, Çalap, gönüle baktı İki cihan bedbahtı, Kim gönül yıkar ise. Ersin Nazif Gürdoğan, hayatının bütününü Yunus Emre'nin bu dizeleri üzere ihya etmiştir. Eğitiminden iş dünyasına kadar ekonominin, kültürün, tarihin, sanatın her yönüne bu zaviyeden bakarak ömrünü ihata etmiştir. Bulunduğu ortamlarda herkesi dinledikten sonra söz s

Ersin Nazif Gürdoğan (1)

Gül alırlar, gül satarlar, Gülden terazi tutarlar, Gülü gül ile tartarlar, Çarşı pazarı güldür gül. Ümmi Sinan Hz. Merhum Ersin Nazif Gürdoğan ağabeyin ruhu şerifine birer Fatiha göndererek başlayalım söze. Kendisine Ümmi Sinan'ın yukarıdaki dizelerini şiar edinmişti. Kitaplarında ve konuşmalarında bu dörtlüğe çok rastlanır. Tabii esas beslendiği

Meğer sen neymişsin Çorum

Yolumuzu düşürelim dedik aziz Çorum'a Öyle kurulmuş ki muhteşem bir ovaya Ardı Karadeniz'e, önü bakar İç Anadolu'ya Tarih akar Hititlerden Selçuklu'ya, Osmanlı'ya. Not: İki hafta önce Çorum ve Amasya tarafına seyahatimiz oldu. Oturup yazalım demiştik ki, D. Mehmet Doğan ağabey vefat etti. Ardından Mustafa Karahasanoğlu ağabeyin vefatının ikinci se

Yakanlar, Yaktıranlar, Destekleyenler

Kaç gündür ülkemizin ciğeri yanıyor. Geleceğimiz yanıyor, ateş düştüğü yeri yakmıyor sadece, bütün bir ülkemizi yakıyor. Bunu anlamamak, aldırış etmemek ahmaklık alametidir. Şurası muhakkak ki ve muhakkak olmalı da. Ormanlarımızı yakanlar, yaktıranlar, destekleyenler, yangınlar üzerinden iğrenç siyaset üretenler, menfaat temin edenler, topluma; fit

Umudun, icraatın, geleceğin adı Ak Parti

2001 yılının yaz başlangıcıydı. O günlerde MSP ve MSP'den Refah'a geçmiş ak saçlı kurmayların desteklerini Tayyip Bey'e iletmek üzere, merhum Mustafa Karahasanoğlu ağabeyin isteği üzerine Üsküdar'daki eski konutunda ziyaret etmiş ve bir hayli sohbet etmiştik. Ak saçlıların mesajını memnuniyetle karşılamış ve bazı hatıralarını paylaşmıştı. Zatım da

Davasına Sadakat Timsali Mustafa Karahasanoğlu

13 Ağustos 2022 yılında Hakk'a uğurladığımız Mustafa Karahasanoğlu ağabey ahirete irtihal ettiğinde de "Demek böyle ölünüyormuş" demiştim. 11 Ağustos 2024 günü D. Mehmet Doğan vefat ettiğinde de Mustafa ağabey için tekrarladığım cümle dilime düşmüştü. Bazı ölümleri duyarsınız rahmet dilerseniz, bazı ölümleri duyarsınız sessiz kalırsınız, bazı ölüm

Bir Ankara münevverini uğurladık

Elbet sadece Ankara münevveri değildi. Bütün bir Türk Cumhuriyetlerinin ak saçlısıydı. Onun konuşmadığı ve yazmadığı bir Türk Cumhuriyetler edebiyatı, şiiri, romanı, hikâyesi yoktu. "Ömrüm Ankara" ismini verdiği kitabıyla, sadece Ankara'nın değil, esasında bütün bir ülkemizin görülmeyen-bilinmeyen siyasal ve kültürel tarihini bilen bir münevverdi.

İrfan ehli bir bilgeydi

Ölümün ahireti hatırlattığı bir hakikat. Yalnız vefat edenin de nasıl bir ahiret için yaşadığı, yazdığı, konuştuğu daha önemlidir. İki gündür D. Mehmet Doğan ağabey ile ilgili aklıselim sahibi, amentü sahibi, vicdan ve irfan sahibi, ahlak ve erdem sahibi bütün insanlar hep çok güzel yazdılar ve andılar. Ölümü güzelleştirmek böyle bir şey olsa ge