Sıkıştırılmış gündemlerin ardından sürüklenmek

Sıkıştırılmış gündemlerin ardından sürüklenmek
HÜSEYİN ÖZTÜRK

Şu vaziyet, galiba sadece bizim ülkemize mahsus olsa gerek.

Bedenleri burada, ruhları ve akılları millet-devlet nefretiyle yüklü organize bir şer cephesi, toplumu gerip, memleket meselelerinin esasını gözden düşürmek üzere sürekli sıkıştırılmış suni gündemleri pompalayarak beden ve ruh işgali yapmaktadır.

Bu işgale, organize şer cephesini oluşturan bazı siyasi parti isimli levhalı örgütlerle, bunlardan "beslenmeli" ilkesiz avara medya kanadı ile ABD-AB'den "beslenmeli" sosyal medya kullanıcıları hizmet etmekte.

Memleketimizin hangi şehrinde olursak olalım, gece uykuya geçmeden önce psikolojik durumumuza ve varsa aile üyelerimize bir bakalım. Ne kadar huzurlu ve sağlıklı bir iletişim içerisindeyiz Ardından kendimize şunu soralım:

-"Bugün gün boyu neler duydum, neler konuştum, neler izledim ve nasıl bir gün geçirdim. İşimle ne kadar dürüstçe ilgilendim Bütün yaşadıklarım içerisinde ne elde ettim, ne kazandım ve bütün bunlar, hayatımın düzenine veya bozulmasına nasıl tesir etti ve edecek"

Emin olun ki, sıkıştırılmış organize gündem yüzünden bütün kazancımızın, beyinlerimizdeki zehirlerinden başka bir şey olmadığı anlaşılacaktır.

Yani bizimle kedinin fareyle oynandığı gibi oynandığını görmeliyiz. Organize kötülük çetelerinin birer denekleri olduğumuzu fark etmeliyiz.

Şimdi kendimize bir de şöyle soralım:

-"Cumhurbaşkanımız Erdoğan, canını dişine takarak milletimiz ve devletimiz adına içte ve dışta bir sürü kötülükle mücadele etmekte ve yedi düvelle çarpışmakta.

Hükümetimiz de yine içte ve dışta, kalkınmadan bağımsızlığımız ve teröre kadar her alanda çalışmakta ve önlerine çıkan engellerle boğuşmaktalar.

Mesela savunma sanayiimiz ve dış politikadaki başarılar kaç kere gündemimize gelmekte ve üzerinde konuşulmaktadır.

Savunma sanayiinde geldiğimiz nokta, dost düşman bütün ülkelerin gündeminde olduğu kadar bizim ülkemizin gündeminde kalmakta mı