Batı taklitçiliğinin hüsran çukuru

Batı taklitçiliğinin hüsran çukuru

HÜSEYİN ÖZTÜRK

Batı taklitçiliğinden kasıt elbette teknik, teknoloji değil. O taklitçilik bile işe yarar.

Esas taklitçilik; kimliksiz, kişiliksiz, haysiyetsizlik pazarında, Batı taklitçiliği yaparak kendi hakikatlerini inkâr edip, Batının müstamel köleliğini yapmaktır.

Müstamel taklitçiler, kendi vatanlarına, devletlerine, milletlerine aidiyet besleyemez ve sürekli yabancıların gözüyle bakarak düşmanlıklarını artıran hastalıklara müptela olurlar.

Böylelerini; siyasetin, medyanın, sanat adı verilen ama genelde soytarılıkların çokça yer aldığı çeşitli mecralarda görmek mümkündür.

Bu kişi ya da kişilere, belli mihraklar gündemi kirlettirir ve asıl meselelere gölge düşürterek, hafife aldırtarak, hizmet ettikleri ağa babalarının buyruklarını yerine getirirler.

İşte bu hakikatin anlaşılmaması bizim gibi büyük bir millet ve devlet için ayrı bir züldür.

Hamdolsun, ülke olarak her geçen gün daha büyük projelere, uluslararası başarılarla taçlanan hamlelere imza atıyoruz.

Bunları dürüst televizyon kanallarında yahut haber sitelerinde görebiliriz ama bu kanallar bile haberin analizini yapmaktan uzak kalarak, reyting uğruna diğer suni gündemlere takılabiliyorlar.

Türkiye son yirmi yılda, yüzyıllık bir geri gidişi durdurdu ve zirveye taşıdı. Savunma sanayimizden enerji yatırımlarına, ulaştırma projelerimizden diplomasi masalarındaki kararlı duruşumuza kadar pek çok alanda, dünya siyasetinde söz sahibi bir ülke hâline gelebildik.

Düne kadar; "Bizden bir şey olmaz" hastalığına müptela olanlar hâlâ dünyada söz sahibi olduğumuzu gerçeğine karşı direnseler de kervan yoluna devam etmektedir.

Allah aşkına şöyle bir bakalım: İnsaf, vicdan ve insanlığa borcunu ödemek isteyen kanalların dışında kalan ve hiçbir milli meselesi olmayan medyanın her türlüsünde dönüp duran meselelerin ne kadarı ülkemizin gerçeklerini yansıtmaktadır

Türkiye'nin güçlü adımları karşısında rahatsız olanlar, içerideki maşalarıyla suni gündem ırgatlığından başka ne yapmaktadırlar

Bir bakıyoruz, kıytırık bir siyasetçinin veya sanat sıfatını tü sıfatsızlığıyla ortalık yere saçan birinin söyledikleri gündem olmuş.