Laiklik istibdat ve çıkar amaçlı kullanıldı

Hüseyin Öztürk

Milli Eğitim Bakanımız Yusuf Tekin'i kutlamaktan öte madalyalarla donatmak lazım.

Nihayet bu toprakların, bu devletin, bu milletin bakanı olarak yıllardır istibdat ve çıkar amaçlı kullanılan laiklik baskısını ala şekilde anlattı ve milletin adamı olduğunu gösterdi.

Yahu yeter! Yeter! Yeter! Laiklik! Laiklik! Laiklik! Bizim Müslüman neslin 60 yıldır, bizden öncekilerin 80 yıldır, bütün bir Müslüman toplumun yediden yetmişe canına okundu.

Laiklik denilen sistem bizim ülkemizde, bu toprakların mayasına ve milletimizin fıtratına külliyen terstir.

Bu hakikati yıllardır laik olan da olmayan da görmekte ve bilmektedir. Laiklik baskısının neye ve kime karşı kullanıldığı da meydandadır.

Kendilerini seçkin, imtiyazlı, vazgeçilmez birinci sınıf buyurgan saydılar, dinimizi önceleyen halkımızı ikinci sınıf sayarak, devletin her türlü imkânından mahrum ettiler.

Nihayet 20 yıldır ilk defa milli irade, "Yeter Artık" dedi ve yine nihayet milletimiz rahat bir nefes aldı ama buna rağmen laiklik silahını ellerinden bırakmayanlar, sürekli iç ve dış tehditlere başvurmaktan vazgeçmediler.

Toplumsal manada milletin derdiyle dertlenmezler; bayramlarımızda, düğünlerimizde, acılarımızda, afetlerimizde, milletin yanında olmazlar, milletimizin diniyle, diyanetiyle mücadele ederek ellerinden geleni geri koymazlar. Peki, laiklik bu mudur

Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanımız Yusuf Tekin gibi Anadolu evlatları gerçekleri haykırınca da hop oturup hop kalkarlar.

Akıl var, mantık var. Laiklik diğer dünya memleketlerinde uygulanacak bir sistem olabilir lakin Müslüman bir ülkede, dine karşı duran bir sistem hayata geçirilebilir mi

Elbet geçirilemez. İşte en güzel örneğini, Milli Eğitim Bakanımız şahitleriyle anlattı. Hatta sayın bakanın dile getirdiği hususlar devede kulak bile değil.