Ali Hakkoymaz

Yeni Asya

Bilgin Abi'nin günlük defterinden (7) - Ân diyarı (91)

Selim Ali'nin canı sıkkındı. Hayat durmuş muydu bir yerlerdeBir de hep aynı yüzlerle yüz yüze gelmenin verdiği o eksi enerji... Zamanlar birbirine mi benziyordu Doğan, batan günler: "Tekrarını ömrün eder ilan." dediği miydi şairin Anlaşılan böyle durumlarda Bilgin Abi'nin günlüklerine dalıp giderek rahatlayacaktı. İyi de oluyor; birçok konuya öteki

Bilgin Abi'nin günlük defterinden (6) - Ân diyarı (90)

İnsan aynada kendini seyretmek ister. Sessizce o misal ya da masal âlemle konuşur.Günlük de işte bir ayna Selim Ali. O aynaya bir aynaya bakar gibi bakamasak da her şeyi bırakamazsak da... sisli puslu da olsa bir ayna işte! Akan zaman içinden oltamıza takılanların toplanıp ayıklanması desek yeridir. Bilgin Abi'nin oltasına neler takıldıysa, bizim d

Bilgin Abi'nin günlük defterinden (5) - Ân diyarı (89)

Selim Ali yazmak rahatlatıyor. Yazmak aslında içe yapılan sıkı bir yolculukPatika yolda yürümek gibi... Yolun nereye çıkacağını da bilmiyorsanız bu da ayrı bir heyecan. Yazı işte böyle bir yol... Günlükler hele; patikanın patikası... Takılalım bakalım bu günlükler bizi hangi yollara götürecek! ACELE VE SÜKÛNET İnsan acelecidir. Burası hikmet dünyas

Bilgin Abi'nin günlük defterinden (4) - Ân diyarı (88)

Bilgin Abi günlükleriyle geleceğe ışık tutuyor, Selim Ali.Hatıralar geçmişin haritasını önümüze korken; günlük sayfalarını her çevirdiğimizde önümüze "yarın" aslında "şimdi" çıkar. Hatıra... hatırla(t)mak... Tatlısı, acısıyla... Günlük ter ü tazeliğin yarınlara hediyesi... İkisi de insanlığa bir fedakarlığın meyvesi... Bugün yine o tazecik meyveler

Bilgin Abi'nin günlük defterinden (3) - Ân diyarı (87)

Günlükler seni de sardı gibi Selim Ali.Bakıyorum yüzün gülüyor arada okurken. Bazen dalıp gidiyorsun. Bir hüzün sarısı olduğu da oluyor. Günlükler bir anlamda yazarın gizli bölmelerini okuyucuya açması da diyebiliriz. Okuyalım bakalım! GİDERKEN Avucuma bir şeyler bırak, git! Yüzüme süreceğim şeyler... Yüzüme sürünce güleceğim... Avucumun içi gibi b

Bilgin Abi'nin günlük defterinden-2 - Ân diyarı (86)

Selim Ali, Bilgin Abi'nin günlük defteri değil; defterleri var. Kareli, sarı, çizgili, düz kâğıtlarHemen her tür kalem kullanıyor. Bazı sayfalarını okumakta zorlanıyorum. El yazısı kâh karışık kâh okunaklı... Neyse... dokunaklı olsun da... Fakat yazmak bir şifa be Selim Ali! Her nefes alışımızı yazabilsek, ah! Durmak; ölmenin öteki adı; bunu da bil

Bilgin Abi'nin günlük defterinden-1 - Ân diyarı (85)

Selim Ali, Bilgin Abi gün gün olmasa da "günlük" tutar.Günlük, insanı diri tutar. Bir ayna gibi yıllar sonra kendimizi seyrederiz orda. Ama okumak, yazmak, düşünmek öyle kolayından şeyler değil. İlk emrin oku olmasında sonsuz hikmet var. Günlük, hatıra, seyahat edebiyatımızda az yazılan türlerden... Halbuki her insan yarına bir şeyler bırakıp gitme

Bilgin Abi'nin cumhuriyeti - Ân diyarı (84)

Selim Ali, bu cumhuriyet işi nedense bazılarının kafasına yatmıyor. O isim altında yanlış şeyler yapılmış mı; yapılmışsa cumhuriyetin suçu ne bundaCumhuriyetle kavga ederek nereye gideceksiniz, diyor Bilgin Abi. İstibdattan başka nereye İçine bu cumhuriyetin hakkı, hukuku, hürriyeti, adaleti, meşvereti, Meclis'i, demokrasiyi doldurmak gerekiyor ki

Bu medeniyete reddiye - Ân diyarı (82)

Selim Ali, oyunun en tehlikelisini oynuyor dünya: Savaş oyununuHaberler kan revan... Bırak hep çocuk kalsın yüreciğin. Dayanamaz sonra döndüğünü gördükçe dolapların. Dünyanın fotoğrafına baksana! Neden birçok şey göstermelik, sanal, banal Neden kürsüde, hutbede hür değil kocaman diplomalılar Neden tebessümlerin bile sahtesi var Neden bankalar para

Ümit: Yaşamak bestesi - Şükür: Farkında olmak - Ân diyarı (81)

Her şeye yeni(-den bakıyor gibi) bakmazsan; çok şeyi kaçırırsın, Selim Ali.Bak şu bulutların keyfine yeniden yeniye. Alnına değen rüzgârı gör! Okşa; -aha şuracıktaki- gökyüzünü. Şehrin çığlıklarını duyma. Şu martının kanatlarına takıl da git. Bir ümit diye seyret şu kır çiçeklerini. Her şeyin adının -hayatın ve ölümün- "ümit" olduğunu ezberle. Ümit